Siyasal parti nedir ne anlamına gelir ve ne anlama gelmektedir. İnsanlar niçin siyasal parti kurarlar ve siyasal partilerin amaçları nedir? ...
Siyasal parti nedir ne anlamına gelir ve ne anlama gelmektedir. İnsanlar niçin siyasal parti kurarlar ve siyasal partilerin amaçları nedir?
Belli bir siyasal ve tutumsal doktrini, ya da ergonomik bir devlet idaresi sistemini benimsayenlerin bir araya gelmiş olarak, bir program çevresinde meydana getirdikleri topluluğa «siyasal parti» denir. Parti görüşleri, üyelerinin, taraftarlarının düşünüşleri, inançları dogmatik bir karakter taşır.
Parti terimi, dört temele dayanır:
1.— Teşkilât: İdare edilenlerin devlet idaresine katılmalarını mümkün kılacak bir teşkilâtlanma zorunluğu vardır. Devlet idaresinde söz ve oy sahibi olmak istiyenler, yönetim edilenlerin toplamına nispetle ne kadar azca olurlarsa olsunlar, sözlerini dinletmek, oylarını kullanmak için teşkilâtlanmak zorundadırlar.
2. — Toplumsal Zemin: Parti kuruluşu için, toplumdaki düşüncelerin, menfaatlerin çeşitlenmesi gerektir. Birbirlerinden değişik menfaatler olmadan siyasal parti kurulması için toplumsal bir zemin yok anlamına gelir. Tek partili ülkelerde bile, yönetim edilenler içinde değişik düşünceler bulunmuş olduğu tek partinin bu ayrılıkları örtmeye, önlemeye çalmış olduğu bilinir.
3. — Dayanışma: Aynı düşünceyi benimseyenler, menfaatleri aynı olanlar içinde adeta kendiliğinden bir dayanışma doğar. Bu dayanışma onlara, ortak düşüncelerini, menfaatlerini korumak için kuvvet, cesaret membaı olur. Çeşitli tehlikelere, hattâ maddi kuvvete karşı, bu dayanışmanın verdiği kuvvetle savaşırlar.
4. — Özgürlük: Parti faaliyetlerinin gelişmesi, parti yaşamının dal budak salması, sadece özgürlük yardımıyla olur. Hür bir ortam olmadıkça, gerçek siyasî faaliyetler de olması imkansız. Yalnız, özgürlük büsbütün ortadan kalksa bile yukarıda belirttiğimiz ilk 3 maddedeki şartlar var ise, partilerin varlığının önüne geçilemez. Çünki, partilerin, açıkça kurulup faaliyete geçtikleri şeklinde, gizlice vücuda getirilip saklı faaliyetlerde bulundukları da olur. Bundan dolayı partilerin kanunla tanınmış tüzel kişilikleri bulunması mühim değildir.
Tarihte Siyasal Partiler
Partiler, cemiyet içindeki değişik fikir ve çıkar topluluklarıdır. Zamanı bir açıdan incelersek, Eski Yunanistan’da, Roma’da, egemenliği elinde bulunduran siyasal toplulukların varlığını görürüz. Ortaçağ’da Avrupa’da büyük ailelerin, hanedanların didişmeleri de parti ayrılıklarından başka bir şey değildir. İslâm dünyasındaki çeşitli tarikat, mezhep mensuplarının dini, siyasal savaşmaları da parti ayrılıklarından dünyaya gelmiştir.
Yalnız, aslolan partilere, çağıl devlette rastlanır. Gerçek anlamında siyasal etkinlik, çağıl devlette sağlanan hür toplumsal ortam içinde gelişmiştir. Siyasal partilerin yaşamı, hür demokratik rejime bağlıdır. Demokrasilerde, politika yaşamını, iktidar ve karşıcılık partilerinin ortak gayretleri canlı meblağ. İktidardaki parti, ya da partiler, bu mevkide tutunmak için; muhalefettekiler de oraya geçmek için, kanunların meşru sınırını aşmadan, savaşırlar. Her iki taraftakiler, programlarını gerçekleştirmenin yollarını araştırırlar, çabalarlar. Programlarında, partileri iktidardayken gerçekleştirecekleri icraat, ıslahat özetlenmiştir. Programlar, partilerin milletlerine karşı bir nevi taahhütlerini belirtir. İhtilâlci partilerin programlarında, iktidara geçince rejimi değişiklik yapmak yerine, başka temellere dayanan bir rejim oluşturmak vaadi vardır.
Yalnız bir memleketin sınırları içinde etkinlik gösteren partilere, «ulusal partiler», birkaç ülkede faaliyette bulunanlara da «internasyonal partiler» denilir ki, bunların başlangıcında komünist partisi gelir.
«Sağ» ve «Sol» Partiler
Partiler, programlarında benimsedikleri siyasal ve tutumsal ilkelere gore, «sağ», «sol» diye ikiye ayrılır. Programları bakımından bu ikisinin içinde yer tutanlara da «merkez partileri» denilir. Parlâmentolarda başkanlık kürsüsünün sağ tarafında toplanan «sağ partiler» liberal, muhafazakâr, geleneklere, kurumlara bağlı, dinle devlet yakınlığının lehinde görüşleri olan ve bir çok süre bağnazlığa da göz yuman (çoğunluğu bu durumu desteklemez) partilerdir. Sol taraftaki sıralarda oturan partiler ise, bir toplumsal, ekonomik demokrasinin gerçekleşmesine çalışırlar. Fakirlere yardım değil fakirliğin ortadan kalkması şeklinde insani değerlere inanırlar. Seçmeciliğe dayanan programları ile, iki topluluğun içinde bulunan, iki uçdaki düşüncelere hakemlik eden partilerin temsilcileri de kürsünün tam karşısında yer alırlar: Bunlar «merkez partileri»dir.
YORUMLAR