SOYUTLAMAK g. f. 1. Bir şeyi, bir şeyden soyutlamak, bir öğeyi, bir özelliği ayrı olarak incelemek, ele almak amacıyla onu zihninde...
SOYUTLAMAK g. f.
1. Bir şeyi, bir şeyden soyutlamak, bir öğeyi, bir özelliği ayrı olarak incelemek, ele almak amacıyla onu zihninde bir bütünden ayırmak.
2. Kendini (bir şeyden) soyutlamak, kendini çevredeki şeylerden, bulunulan ortamdan ..uzaklaştırmak, ayrı tutmak: Bir köşeye çekildi, gözlerini kapadı ve çevresini saran bu insanlardan, bu görüntülerden kendini soyutladı. Niçin kendini toplumdan soyutluyorsun?
* soyutlanmak edilg. f.
1. Ayrı olarak ele alınmak.
2. Bulunulan ortamdan uzaklaştırılmak, ayrı tutulmak.
1. Bir şeyi, bir şeyden soyutlamak, bir öğeyi, bir özelliği ayrı olarak incelemek, ele almak amacıyla onu zihninde bir bütünden ayırmak.
2. Kendini (bir şeyden) soyutlamak, kendini çevredeki şeylerden, bulunulan ortamdan ..uzaklaştırmak, ayrı tutmak: Bir köşeye çekildi, gözlerini kapadı ve çevresini saran bu insanlardan, bu görüntülerden kendini soyutladı. Niçin kendini toplumdan soyutluyorsun?
* soyutlanmak edilg. f.
1. Ayrı olarak ele alınmak.
2. Bulunulan ortamdan uzaklaştırılmak, ayrı tutulmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR