SPİNNAKER a. (ing. spinnaker, flok -balon'dan). Denize 1. Yatlarda, arkadan gelen rüzgârda ve orsa seyirlerde oluşturulan, geniş...
SPİNNAKER a. (ing. spinnaker, flok -balon'dan). Denize
1. Yatlarda, arkadan gelen rüzgârda ve orsa seyirlerde oluşturulan, geniş yüzeli, hafifçe ve çok oyuk üçgen yelken.
2. Spinnaker bumbast, spinnaker yelkeninin ıskota yakasını açarak rüzgârla iyice dolmasını sağlamak amacıyla kullanılan gönder. (Çoğu zaman pupa seyirlerde kullanılır.)
*ANSİKL. Spinnaker çok hafifçe bileşik bir kumaştan yapılır ve geniş yüzeyi ile paraşüte benzeyen biçimi yardımıyla tekneyi çok iyi çeker. Dikkatli bir manevra gerektirir; üst yakası bir kandilisa halatıyla yönlendirilir, alt yakalarından biri, bumbaya bakışımlı olarak yerleştirilmiş bir çubukla bordadan açıkta tutulur, öteki yaka serbesttir ve bir ıskota halatıyla yönlendirilir. Yüzeyi çoğu zaman ana yelkeninkinden daha geniştir.
1. Yatlarda, arkadan gelen rüzgârda ve orsa seyirlerde oluşturulan, geniş yüzeli, hafifçe ve çok oyuk üçgen yelken.
2. Spinnaker bumbast, spinnaker yelkeninin ıskota yakasını açarak rüzgârla iyice dolmasını sağlamak amacıyla kullanılan gönder. (Çoğu zaman pupa seyirlerde kullanılır.)
*ANSİKL. Spinnaker çok hafifçe bileşik bir kumaştan yapılır ve geniş yüzeyi ile paraşüte benzeyen biçimi yardımıyla tekneyi çok iyi çeker. Dikkatli bir manevra gerektirir; üst yakası bir kandilisa halatıyla yönlendirilir, alt yakalarından biri, bumbaya bakışımlı olarak yerleştirilmiş bir çubukla bordadan açıkta tutulur, öteki yaka serbesttir ve bir ıskota halatıyla yönlendirilir. Yüzeyi çoğu zaman ana yelkeninkinden daha geniştir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR