SPOR BASINI TARİHİ Türkiye’de spor basını da İstanbul’da doğmuştur. Türk basınında ilk spor yazısı İstanbul’da piyasaya sürülen Servet-i Fün...
SPOR BASINI TARİHİ
Türkiye’de spor basını da İstanbul’da doğmuştur. Türk basınında ilk spor yazısı İstanbul’da piyasaya sürülen Servet-i Fünun dergisinin 14 Mart 1891 tarihindeki sayısında yer almıştı. Bu, Ali Ferruh Bey isminde bir zatın Paris’ten yazıp gönderilmiş olduğu eskrim mevzusunda bir yazı idi. Türkiye’de spor mevzusunda ilk kitap da gene aynı yıl Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) gövde eğitimi öğretmeni Ali Faik Bey tarafınca piyasaya sürülen Jimnastik ya da Riyazet-i Bedeniye ‘dir.
Türk basınında ilk spor dergisi ise 1910’da, Üsküdarlı Mehmed Burhaneddin Bey (Burhan Felek) tarafınca İstanbul’da yayımlandı. İlk sayısı 28 Eylül 1910’da çıkan dergi Futbol ismini taşıyordu. Bu konuyu bir süre sonra Selim Sırrı (Tarcan) tarafınca piyasaya sürülen Terbiye ve Oyun ile 1913’te Cemi Halid Bey tarafınca piyasaya sürülen İdman dergileri izlemişti. Gene o yıllarda gündelik gazeteler de spora sayfaları içinde yer vermeye başlamışlardı. Tasvir-i Efkâr gazetesinde Abidin Daver (Dav’er), Sabah gazetesinde Bedri, Peyam gazetesinde Suat Hayri türlü gazete ve dergilerde de Mehmed Burhaneddin (Burhan Felek), Burhan Asaf (Belge) ve Nasuhi Esad (Baydar) beyler de Türk basınında ilk spor yazarları olarak görülüyorlardı.
Türk basınında ilk spor yazarları
Çelebizade Said Tevfik Bey (Said Çelebi) tarafınca 1919’da yayımlanmaya başlanan Spor Alemi, ilk Avrupai spor dergisi olma hususi durumunu taşırken meşhur spor adamı Selim Sırrı Bey de (Tarcan) daha ziyade öğrencilere ve öğretmenlere hitap eden spor kitaplarını peş peşe yayımlamaktaydı.
Cumhuriyetin ilanından sonrasında spor daha geniş kitlelere yayılırken ve spor karşılaşmaları büyük kitlelerin ilgisini çekerken basın da spora ihtiyaç duyulan ehemmiyet ve kıymeti sayfaları içinde vermeye başlamıştı. Ayrıca Türk basınında ilk spor polemikleri de Akşam ile Cumhuriyet gazetelerinin sayfaları içinde kendini gösteriyordu. Ali Naci (Karacan) ve Abidin Daver (Dav’er) beyler arasındaki bu polemiğin mevzusu Fenerbahçe-Galatasaray rekabetiydi. 1925’te Paris’ten dönen Galatasaraylı eski atlet Suat Hayri Bey’in (Ürgüplü) gösterim hayatına attığı Şa şa şa adlı spor dergisi de spor basınına ayrı bir renk katmıştı.
Türk futbolunda “Şiir” adıyla ün meydana getiren ulusal futbolcu Refik Osman Bey (Top) tarafınca çıkarılan Gol adlı dergi ise vaka yaratmıştı. Refik Osman Bey bu dergide yayımladığı “Yağma Hasan’ın Böreği” başlıklı yazı dizisinden dolayı günün spor örgütü Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı yöneticilerine ağır hücumlarda bulunduğundan teşkilat tarafınca “ebedi boykot” cezasına çarptırılarak en verimli çağlarında futbol sahalarından uzaklaştırıldı.
1934’te İzzet Muhiddin Apak, Haber gazetesinde ilk kez “spor sayfasının Türk basınına sokan şahıs olmuştu. Bu günlerde Olimpiyat ve Top adlı iki spor dergisi de yayımlanmaktaydı. 1937’de gösterim hayatına atılan Kımızı-Ak ise spor yazarlığında mühim bir “okul” olacaktı. Gene aynı yıl Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Sekreteri Hayri Celal Atamer tarafınca Türk basınında taraflı ilk spor dergisi olan Sarı-Lacivert yayımlanmaya başlandı. Bu konuyu 1940′ lı yılların sonlarında Fener, Özfenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Karakartal isimlarını taşıyan dergiler izleyecekti.
Türk basında ilk hususi spor ajansı, Kasım 1953’te Nuri Bosut, Cem Atabeyoğlu ve Atıf Sakar tarafınca Spor Haberler Ajansı ismi altında faaliyete geçirildi. Türk basınında gündelik ilk spor gazetesi olan Türkiye Sporda, 1954 başlangıcında gösterim hayatına atıldı.
İstanbul, Türk basınında olduğu şeklinde Türk spor basınında da öncü olmuş ve bugünlere kadar bu durumunu da korumuştur. 1994’te İstanbul’da gündelik üç spor gazetesi (Fotomaç, Fotospor, Spor Gazetesi)‘yayımlanırken gündelik siyasal gazetelerin tümü her gün birden fazla sayfalarını spora ayırmakta, bununla birlikte haftalık 3 spor dergisi ile 1 spor ajansı etkenlik göstermektedir.
Türlü illerde 14 şubesi bulunan ve 600’ü aşkın üyeye haiz Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin genel merkezi de İstanbul’da mevcuttur. Derneğin Levent’te çağıl bir lokali, olimpik bir yüzme havuzu ile tenis kortları, kapalı yüzme havuzu, açık hava basketbol sahaları ve bununla birlikte yüzme, atletizm şeklinde dallarda etkenlik gösteren bir de spor kulübü mevcuttur.
CEM ATABEYOĞLU
YORUMLAR