Ünlü Türk ozan ve yazarlarından olan Süleyman Nazif’in yaşamı ve edebi kişiliği ile ilgili genel bilgiler. Servet-i Fünun topluluğunda, ond...
Ünlü Türk ozan ve yazarlarından olan Süleyman Nazif’in yaşamı ve edebi kişiliği ile ilgili genel bilgiler.
Servet-i Fünun topluluğunda, ondan sonraki dönemlerde eserler vermiş ünlü bir Türk ozan ve yazarıdır. 1870’te Diyarbakır’da hayata merhaba dedi. Sait Paşa isminde bir yazar ve devlet adamının erkek evladıdır. Hususi tahsil görerek Arapça, Farsçayı, bu dillerin edebiyatını yakından öğrendi. Bir süre sonra Fransızca öğrenerek Garp edebiyatını da tanıdı. Servet-i Fünun’a yazdığı yıllarda, 1897’de, istibdatla savaşmak için Avrupa’ya firar etti. Bir yıla yakın Fransa’da kaldıktan sonrasında yurda döndü. Bursa vali muavinliğine atanarak Meşrutiyet’in ilân olunduğu 1908’e kadar orada kaldı.
Meşrutiyet’ten sonrasında Kastamonu, Trabzon, Musul, Bağdat valiliklerinde bulundu. Bu son iki ilin elimizden çıkması üstüne İstanbul’a dönerek gazeteciliğe başladı. Mütareke yıllarında İstanbul’u işgal eden düşmanlara karşı yazdığı çok yürekli, yurtseverce bir yazısı yüzünden Malta Adası’na sürgün edildi. 1921’de özgür bırakılıp yurda döndü. Bundan sonrasında, ölümüne kadar, gene yazarlığına devam etti. 1927’de İstanbul’da öldü.
İlk eserlerini yalnız manzum olarak veren Süleyman Nazif, sonraları mensur (düz yazı) eserler de yazarak Türk edebiyatında her iki türde ün kazanmıştır. Şiirlerinde gerek dil, gerek mevzu bakımından Namık Kemal’in tesiri göze çarpar. Bunların büyük çoğunluğu yurt, millet sevgisini dile getiren manzumelerdir. Süleyman Nazif düzyazı halindeki yazılarında da aynı yolu izlemiş, çoğu zaman yurdun, ulusun dertlerini, davalarını korumak için çaba sarfeden yazılar yazmıştır.
Bu bakımdan onun yazılarında, sanatçılık çabasından çok, ulusa, yurda yararlı olmak uğraşı göze çarpar.
Süleyman Nazif’in çok sağlam yapılı bir dili, sunumu vardır. Fakat, dili, sunumu günümüz için eskimiş durumdadır; çünkü kendisi, berrak, arı bir dilden çok, eski Osmanlı üslûbunun havasını sürdürmüştür. Eserlerinin büyük bölümü minik boyda kitapçıklardan meydana gelmiştir. Sayıları 30’u bulan bu kitaplardan başlıcaları şunlardır: Gizli saklı Figanlar (şiirler); Batarya ile Ateş; Firaak-ı Irak (şiirler, nesirler); Çal, Çoban Çal (makaleler); Namık Kemal; İki Arkadaş (araştırma).
YORUMLAR