sürgü isim 1 . Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir ya da ağaç kol, tırkaz, sürme. 2 . Sürülmüş tarla...
sürgü
isim
2 . Sürülmüş tarlayı bastırmak ve düzeltmek için kullanılan, taştan ya da ağaç kütüğünden ziraat aracı, tapan.
3 . Sıvayı bastırıp düzeltmek için kullanılan büyük mala.
4 . Hastanın büyük ve minik abdestini yapabilmesi için altına sürülen kap.
5 . Bir çok kez bölümlere ayrılmış bir çubuk üstünde ya da bir cetvelin, bir kumpasın ortasına açılmış bir oluk içinde kayabilen sivri uç ya da minik lama.
SüRGü a.
1. Bir kapının, pencerenin kapanmasını sağlamak için, arkasına yatay olarak yerleştirilen ağaç ya da demir parça.
2. Bir anahtar ya da kolun etkisiyle bir öteleme hareketi yaparak yer değiştiren ve bir düzenek yardımıyla kapalı konumda hareketsiz kalabilen, şevsiz, para- lelyüzler biçiminde kilit dili; sürme. (Sürgü, manevra organının dönme sayısına [bir ya da iki] nazaran bir ya da iki turda kapanır.)
3. Sıvayı bastırıp düzleştirmeye yarayan büyük mala.
4. Yataktan kalkamayan hastaların altına sürülerek, wc gereksinmelerini gidermelerine yarayan hususi kap
*Arkeol. En mühim parçası kilit mahfazasını boydan boya geçen, dikdörtgen prizma ya da silindir biçiminde bir dil olan bir tür kilit. (Bk. ansikl. böl.)
*Bayınd. Sürgü yöntemi, bir gedik, bir dağ geçidi üstüne köprü kurma yöntemi. (Bk. ansikl. böl.)
*Ciltç. Şeritleri dikiş tezgâhının altında tutmaya yarayan madeni parça.
*Dağc. Bir ip süresince kayma ve takoz- lama yöntemiyle, dikine güç kesitlerin tırmanış ya da inişlerinde kullanılan dağcılık ve mağaracılık aleti. (En ilkel yöntem Pruşik düğümüdür. En mühim sürgüler Jumar tutağı, Hiebeler çengeli ve Dressler -Petzl sürgüsüdür. Sürgüler, mağaracılıkta uçurumların keşfedilmesinde [geleneksel merdivenlerin yerini almışlardır] ve dağcılıkta da durağan(durgun) iplerle donatılmış yüzeyler süresince meydana getirilen büyük çaplı tırmanışlarda geniş seviyede kullanılmaya başlandı.)
*Dy. Bir demiryolunda, trenlerin geçişi esnasında sarsıntıların etkisiyle makas dillerinin yana kaymasını önleyen kilitleme düzeneği.
*Isıt, havld. Bir sobanın büyük kapağı üstünde açılmış minik kapak.
*Jeomorfol. Bir buzul vadisini tıkayan ve buzul öbekleriyle bölmelere ayıran enine kayaç seti. (Çoğu zaman buzullaşma sonrası oluşan akarsular, sürgüde, vadinin çeşitli yayınlarını birbirine bağlayan derin boğazlar açar.)
*Mad. oc. Delik delme sürgüsü, bir şasi üstüne monte edilen, üstünde bir delme , düzeneğinin (delik delme tabancası ya da döner delici) kayarak yer değiştirdiği yönlendirilebilir kol. (Hareketli bir şasi üstüne yerleştirilmiş sürgüler bir delme jum- bosu oluşturur.)
*Mak. san. Bir dişli kutusunda, kamalı ve kanallı bir mil üstünde kayan ve bu mil tarafınca döndürülen değişik çaplardaki dişli çarklardan istenilen hız oranlarını el- . de etmeye yarayanları, bir çatal yardımıyla kaydırarak birbirleriyle kavrama durumuna getiren, dişli çarklara bağlı parça.
*Müz. Bir üflemeli çalgıda borunun alt kısmı. (Ya iki dalı birbirine [bason], ya da kalağı boruya [saksofon] bağlamaya yarar.) || Trombondaki birbirine koşut iki borunun durağan(durgun) bölümünde istenildiği şeklinde sürülen silindir biçiminde çubuk. (Titreşim halindeki hava sütununu uzatıp kısaltarak seslerin yüksekliğini değiştirmeye yarar.)
*Ûlçbil. üstünde bir gösterge (ibre, çizgi, verniye) bulunan, çoğu zaman taksimatlı doğrusal ya da çembersel bir kızak süresince istenildiği şeklinde kaydırılabilen hareketli parça.
*Seram. Kütahya seramik fırınlarında, fırın bacası üstüne ateşin denetimi için konulmuş olan sac kapak
*Spor. Futbolda, oyuncuları daha çok savunmada tutan eski bir oyun sistemi.
*Ziraat mak. Ekimden ilkin ya da sonrasında toprağı düzeltmeye yarayan kolay makine.
*ANSİKL Arkeol. Eski Yunanlılar ve Romalılar, anahtarla açılabilen sürgüler kullandılar. Bu tür sürgüler XVI. yy. sonuna kadar tüm Avrupa'da çok yaygındı Or- taçağ'da bunlar güzel demirişi örnekleri haline geldi. XVI. yy.'da boyutları küçüldü ve alegorik figürler arabeskler, deyişler, armalarla süslenmeye başladı. Güvenlik sürgüleri 1780'de Paris'te Georget isminde bir kilit ustası tarafınca buluş edildi.
*Bayınd. Sürgü yöntemi. Bu yöntemle meydana gelen köprülerde, alt kirişler tekercikler üstüne dayanır ve köprü, yakanın uygun bir yerine kurulur. Kenar ayakların ve gereğinde orta ayakların üst bölümlerine de tekercikler yerleştirilir. Köprü inşaatı bu tekercikler üstünde yuvarlanma hareketiyle ilerler ve karşı yakadaki kenar ayağın tekerciklerine dayanıncaya kadar işlem sürdürülür Sonrasında krikolar yardımıyla köprüye kati konumu verilir. Köprü (tümü değilse bile başlıca bölümleri) sürgü işleminden ilkin boydan boya yapılabileceği şeklinde, belli uzunluklarda inşa edilip art arda işlemlerle de yerine yerleştirilebilir. Köprünün hareketi ilk yakadan başlayarak itme ya da gereğinde varış yakasından çekme yöntemiyle sağlanır. Kimi durumlarda, köprünün ön bölümünde bir önmahmuzdan ve / ya da arka bölümünde bir karşıağırlıktan yararlanılır. Sürgü yöntemi, çoğunlukla alt kirişleri düz olan metal köprülerde uygulanır.
1. Bir kapının, pencerenin kapanmasını sağlamak için, arkasına yatay olarak yerleştirilen ağaç ya da demir parça.
2. Bir anahtar ya da kolun etkisiyle bir öteleme hareketi yaparak yer değiştiren ve bir düzenek yardımıyla kapalı konumda hareketsiz kalabilen, şevsiz, para- lelyüzler biçiminde kilit dili; sürme. (Sürgü, manevra organının dönme sayısına [bir ya da iki] nazaran bir ya da iki turda kapanır.)
3. Sıvayı bastırıp düzleştirmeye yarayan büyük mala.
4. Yataktan kalkamayan hastaların altına sürülerek, wc gereksinmelerini gidermelerine yarayan hususi kap
*Arkeol. En mühim parçası kilit mahfazasını boydan boya geçen, dikdörtgen prizma ya da silindir biçiminde bir dil olan bir tür kilit. (Bk. ansikl. böl.)
*Bayınd. Sürgü yöntemi, bir gedik, bir dağ geçidi üstüne köprü kurma yöntemi. (Bk. ansikl. böl.)
*Ciltç. Şeritleri dikiş tezgâhının altında tutmaya yarayan madeni parça.
*Dağc. Bir ip süresince kayma ve takoz- lama yöntemiyle, dikine güç kesitlerin tırmanış ya da inişlerinde kullanılan dağcılık ve mağaracılık aleti. (En ilkel yöntem Pruşik düğümüdür. En mühim sürgüler Jumar tutağı, Hiebeler çengeli ve Dressler -Petzl sürgüsüdür. Sürgüler, mağaracılıkta uçurumların keşfedilmesinde [geleneksel merdivenlerin yerini almışlardır] ve dağcılıkta da durağan(durgun) iplerle donatılmış yüzeyler süresince meydana getirilen büyük çaplı tırmanışlarda geniş seviyede kullanılmaya başlandı.)
*Dy. Bir demiryolunda, trenlerin geçişi esnasında sarsıntıların etkisiyle makas dillerinin yana kaymasını önleyen kilitleme düzeneği.
*Isıt, havld. Bir sobanın büyük kapağı üstünde açılmış minik kapak.
*Jeomorfol. Bir buzul vadisini tıkayan ve buzul öbekleriyle bölmelere ayıran enine kayaç seti. (Çoğu zaman buzullaşma sonrası oluşan akarsular, sürgüde, vadinin çeşitli yayınlarını birbirine bağlayan derin boğazlar açar.)
*Mad. oc. Delik delme sürgüsü, bir şasi üstüne monte edilen, üstünde bir delme , düzeneğinin (delik delme tabancası ya da döner delici) kayarak yer değiştirdiği yönlendirilebilir kol. (Hareketli bir şasi üstüne yerleştirilmiş sürgüler bir delme jum- bosu oluşturur.)
*Mak. san. Bir dişli kutusunda, kamalı ve kanallı bir mil üstünde kayan ve bu mil tarafınca döndürülen değişik çaplardaki dişli çarklardan istenilen hız oranlarını el- . de etmeye yarayanları, bir çatal yardımıyla kaydırarak birbirleriyle kavrama durumuna getiren, dişli çarklara bağlı parça.
*Müz. Bir üflemeli çalgıda borunun alt kısmı. (Ya iki dalı birbirine [bason], ya da kalağı boruya [saksofon] bağlamaya yarar.) || Trombondaki birbirine koşut iki borunun durağan(durgun) bölümünde istenildiği şeklinde sürülen silindir biçiminde çubuk. (Titreşim halindeki hava sütununu uzatıp kısaltarak seslerin yüksekliğini değiştirmeye yarar.)
*Ûlçbil. üstünde bir gösterge (ibre, çizgi, verniye) bulunan, çoğu zaman taksimatlı doğrusal ya da çembersel bir kızak süresince istenildiği şeklinde kaydırılabilen hareketli parça.
*Seram. Kütahya seramik fırınlarında, fırın bacası üstüne ateşin denetimi için konulmuş olan sac kapak
*Spor. Futbolda, oyuncuları daha çok savunmada tutan eski bir oyun sistemi.
*Ziraat mak. Ekimden ilkin ya da sonrasında toprağı düzeltmeye yarayan kolay makine.
*ANSİKL Arkeol. Eski Yunanlılar ve Romalılar, anahtarla açılabilen sürgüler kullandılar. Bu tür sürgüler XVI. yy. sonuna kadar tüm Avrupa'da çok yaygındı Or- taçağ'da bunlar güzel demirişi örnekleri haline geldi. XVI. yy.'da boyutları küçüldü ve alegorik figürler arabeskler, deyişler, armalarla süslenmeye başladı. Güvenlik sürgüleri 1780'de Paris'te Georget isminde bir kilit ustası tarafınca buluş edildi.
*Bayınd. Sürgü yöntemi. Bu yöntemle meydana gelen köprülerde, alt kirişler tekercikler üstüne dayanır ve köprü, yakanın uygun bir yerine kurulur. Kenar ayakların ve gereğinde orta ayakların üst bölümlerine de tekercikler yerleştirilir. Köprü inşaatı bu tekercikler üstünde yuvarlanma hareketiyle ilerler ve karşı yakadaki kenar ayağın tekerciklerine dayanıncaya kadar işlem sürdürülür Sonrasında krikolar yardımıyla köprüye kati konumu verilir. Köprü (tümü değilse bile başlıca bölümleri) sürgü işleminden ilkin boydan boya yapılabileceği şeklinde, belli uzunluklarda inşa edilip art arda işlemlerle de yerine yerleştirilebilir. Köprünün hareketi ilk yakadan başlayarak itme ya da gereğinde varış yakasından çekme yöntemiyle sağlanır. Kimi durumlarda, köprünün ön bölümünde bir önmahmuzdan ve / ya da arka bölümünde bir karşıağırlıktan yararlanılır. Sürgü yöntemi, çoğunlukla alt kirişleri düz olan metal köprülerde uygulanır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR