Süvari isim (süva:ri) Farsça sevÂ¥r³ 1 . Atlı. 2 . ( askerlik ) Atlı asker: "Bir sabah süvarilerimizin şehre girmiş oldu...
Süvari
isim (süva:ri) Farsça sevÂ¥r³
1 . Atlı.
2 . (askerlik) Atlı asker:
3 . (denizcilik) Tecim gemilerinde kaptanlık icra eden kimse.
Birleşik Sözler
isim (süva:ri) Farsça sevÂ¥r³
1 . Atlı.
2 . (askerlik) Atlı asker:
"Bir sabah süvarilerimizin şehre girmiş olduğu işitildi."- P. Safa.
3 . (denizcilik) Tecim gemilerinde kaptanlık icra eden kimse.
Birleşik Sözler
- süvari alayı
- süvari bölüğü
- süvari polisi
- süvari sınıfı
Rüyada Süvari Görmek
Bubi - Süvari
SüVARİ a. (ar. süvari).
1. Binici: Süvari sini düşüren at.
2. Atlı asker.
3. Süvari alayı, atlı askerlerden oluşan alay.
*Ask. At üstünde savaşan, başlıca işlevleri bilgi toplama, başarıyı değerlendirme ya da düşmanın eylemini geciktirme olan ve hareket kabiliyeti ve yarattığı ani etkiyle (hücum) harbe katkıda bulunan askeri birliklerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Süvari engeli, dikenli tellerle donatılmış sivri çubuklardan oluşan geçit engeli. (XVI. yy.'ın sonunda ispanyollar tarafınca Friesland'da geliştirilen bu engel türü bilhassa süvarilere karşı çok etkili olduğundan Almanlar buna “İspanyol süvarisi†anlamına gelen spanisher Reiter adını vermişlerdi.) || Hafifçe süvari, giyim kuşamı önceleri macar süvarilerıninkine benzeyen hafifçe süvari birliği askeri.
*Denize. Vapur komutanlarına eskiden verilen ad. || Tecim gemilerinde kaptan.
*Ikt. tar. Süvari mukabele kalemi OsmanlI devletinde, kapıkulu süvarileriyle saray ağalarının maaş defterlerini denetlemekle görevli kalem. (Süvari mukabele kalemi. saraydaki çeşitli kuruluşların kalemleri tarafınca tutularak bir kopyası maliye kalemine gönderilen maaş defterleriyle bu kalemde tutulan kayıtları karşılaştırırdı.)
-O sıf. Esk. denize. Süvari kaptan, osman- lı birliğinde, kapudane, patrona ve riyaleden sonrasında gelen kaptanlık rütbesi.
*Kur. tar. Süvari kaptan, osmanlı birliğinde kapudane, patrona ve riyale rütbesinin bir altında olan kaptan rütbesi. (Bu rütbedekiler yükselince riyale ya da liman reisi olurlar, donanmadaki gemilerde kaptan olarak vazife yaparlardı.)
*ANSİKL. Ask. tar. Antikçağ süvarileri. Atın askeri amaçla kullanımının İ.Û. III. bin- yıl başlarına kadar uzandığı sanılır. Hakkaten de, Elam'da, Sus'ta, malum en eski süvari tasvirleri olan pişmiş toprak iki heykelcik ele geçirildi. Daha sonraları, Mısırlılar, Numidialılar, İşkiller ve Parthlar'ın gerçek anlamda süvari birlikleri vardı. Buna karşılık Antikçağ'da yunan ve roma dünyasında süvariler sadece ikinci derecede bir rol oynadı. Büyük İskender'in 30 000 kişiden oluşan bir ordusunda yalnızca 400, 4 200 kişilik bir roma lejyonunda da 300 süvari bulunmaktaydı.
* Ortaçağ süvarileri. Erken Ortaçağ'ın başlarından itibaren, istilacı kavimlerin başarısı, süvarinin piyadeye üstünlüğünü kanıtladı. XI. yy.'da Araplar deve yerine at kullanmaya başladılar. Charlemagne döneminde eyer, üzengi ve gem ortaya çıkınca at giderek ehemmiyet kazanmıştır ve süvari birlikleri başlıca harp araçlarından biri haline geldi.
* Türk süvarileri. Osmanlı devletinden ilkin türk devletlerinin ordularında süvari sınıfını oluşturan birlikler at üstünde, taşıdıkları belirli silahlarla (mızrak, kılıç vb.) düşmanlarına karşı savaşırken, gerektiğinde attan inerek piyade benzer biçimde de dövüşürlerdi (yaya cenge inmek). Bu durumda atları sütre arkasında "at tutucuları" tarafınca bekletilirdi. Atın manevra ve hareket kabiliyetinin yüksek oluşu Türkler'in yayılmalarında mühim rol oynadı. Zaman içinde daha büyük ordulara ulaşılması, buna karşılık kafi at ve süvari bulunamaması, harp taktiklerindeki gelişmeler benzer biçimde nedenler yüzünden türk devletleri piyade sınıfına da ehemmiyet vermek zorunda kaldılar. Anadolu Selçuklu devletinin ordu kuruluşunda yer edinen kapıkulu süvarileriyle tımarlı sipahiler denen toprak sahibi süvari sınıfı, osmanlı ordusunda da benzeri halde örgütlendi. OsmanlIlarda süvari sınıfı, Yeniçeri ocağı ortadan kaldırılana kadar (1826) yerli' kulu ve kapıkulu süvarileri olmak suretiyle iki bölümden oluşmaktaydı. Osmanlı imparatorluğu'nun gelişme döneminde mühim rol oynayan süvari sınıfı, Sipahi ocağı'nın bozulmasıyla beraber önemini yitirdi. Batılı orduların süvarileri diğeri sınıflardaki gelişimlere koşut olarak düzenlenirken, aynı gereksinim OsmanlIlarda da kendini gösterdi. Selim III döneminde süregelen ordudaki düzenleme çabaları, Mahmut II tarafınca da sürdürüldü. Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonrasında kurulan Asakiri Mansurei Muhammediye ordusunda batılı ordulara benzer halde örgütlenmiş bir süvari sınıfı oluşturuldu (1827). 1839'da, her biri 1 600 atlıdan oluşan on beş süvari alayı vardı. Dok- sanüç harbi'nden (1877-1878 Türk-Rus savaşı) sonrasında Avrupa'dan getirilen askeri uzmanların önerileriyle her orduda bulunan süvari alayları birleştirilerek süvari tugayları, üç süvari tugayı birleştirilerek, süvari tümenleri kuruldu. Hamidiye süvari alaylarının kuruluşuyla (1890), süvari sınıfına güç katılmaya çalışıldı; ikinci meşrutiyet' ten sonrasında ise 1. Süvari tümeni'ne "Ertuğrul süvari alayı†eklendi. Ek olarak süvari alaylarının ateş enerjisini çoğaltmak için, her tümene dört topa haiz üçer süvari bataryasından oluşan “süvari topçu taburu" bağlandı. Birinci Dünya savaşı esnasında osmanlı ordusunun savaştığı çöl bölgelerinde develerden yararlanan "hecin süvar birlikleri" kuruldu.
Cumhuriyet'in kurum döneminde Türk silahlı kuvvetleri'nin muharip sınıfları içinde bulunan süvari sınıfı, askeri alandaki gelişmelere uyularak 1965'te kaldırıldı. Günümüzde Türk silahlı kuvvetleri'nde simgesel olarak ve sportif amaçlarla bir süvari birliği bulunmaktadır.
1. Binici: Süvari sini düşüren at.
2. Atlı asker.
3. Süvari alayı, atlı askerlerden oluşan alay.
*Ask. At üstünde savaşan, başlıca işlevleri bilgi toplama, başarıyı değerlendirme ya da düşmanın eylemini geciktirme olan ve hareket kabiliyeti ve yarattığı ani etkiyle (hücum) harbe katkıda bulunan askeri birliklerin tümü. (Bk. ansikl. böl.) || Süvari engeli, dikenli tellerle donatılmış sivri çubuklardan oluşan geçit engeli. (XVI. yy.'ın sonunda ispanyollar tarafınca Friesland'da geliştirilen bu engel türü bilhassa süvarilere karşı çok etkili olduğundan Almanlar buna “İspanyol süvarisi†anlamına gelen spanisher Reiter adını vermişlerdi.) || Hafifçe süvari, giyim kuşamı önceleri macar süvarilerıninkine benzeyen hafifçe süvari birliği askeri.
*Denize. Vapur komutanlarına eskiden verilen ad. || Tecim gemilerinde kaptan.
*Ikt. tar. Süvari mukabele kalemi OsmanlI devletinde, kapıkulu süvarileriyle saray ağalarının maaş defterlerini denetlemekle görevli kalem. (Süvari mukabele kalemi. saraydaki çeşitli kuruluşların kalemleri tarafınca tutularak bir kopyası maliye kalemine gönderilen maaş defterleriyle bu kalemde tutulan kayıtları karşılaştırırdı.)
-O sıf. Esk. denize. Süvari kaptan, osman- lı birliğinde, kapudane, patrona ve riyaleden sonrasında gelen kaptanlık rütbesi.
*Kur. tar. Süvari kaptan, osmanlı birliğinde kapudane, patrona ve riyale rütbesinin bir altında olan kaptan rütbesi. (Bu rütbedekiler yükselince riyale ya da liman reisi olurlar, donanmadaki gemilerde kaptan olarak vazife yaparlardı.)
*ANSİKL. Ask. tar. Antikçağ süvarileri. Atın askeri amaçla kullanımının İ.Û. III. bin- yıl başlarına kadar uzandığı sanılır. Hakkaten de, Elam'da, Sus'ta, malum en eski süvari tasvirleri olan pişmiş toprak iki heykelcik ele geçirildi. Daha sonraları, Mısırlılar, Numidialılar, İşkiller ve Parthlar'ın gerçek anlamda süvari birlikleri vardı. Buna karşılık Antikçağ'da yunan ve roma dünyasında süvariler sadece ikinci derecede bir rol oynadı. Büyük İskender'in 30 000 kişiden oluşan bir ordusunda yalnızca 400, 4 200 kişilik bir roma lejyonunda da 300 süvari bulunmaktaydı.
* Ortaçağ süvarileri. Erken Ortaçağ'ın başlarından itibaren, istilacı kavimlerin başarısı, süvarinin piyadeye üstünlüğünü kanıtladı. XI. yy.'da Araplar deve yerine at kullanmaya başladılar. Charlemagne döneminde eyer, üzengi ve gem ortaya çıkınca at giderek ehemmiyet kazanmıştır ve süvari birlikleri başlıca harp araçlarından biri haline geldi.
* Türk süvarileri. Osmanlı devletinden ilkin türk devletlerinin ordularında süvari sınıfını oluşturan birlikler at üstünde, taşıdıkları belirli silahlarla (mızrak, kılıç vb.) düşmanlarına karşı savaşırken, gerektiğinde attan inerek piyade benzer biçimde de dövüşürlerdi (yaya cenge inmek). Bu durumda atları sütre arkasında "at tutucuları" tarafınca bekletilirdi. Atın manevra ve hareket kabiliyetinin yüksek oluşu Türkler'in yayılmalarında mühim rol oynadı. Zaman içinde daha büyük ordulara ulaşılması, buna karşılık kafi at ve süvari bulunamaması, harp taktiklerindeki gelişmeler benzer biçimde nedenler yüzünden türk devletleri piyade sınıfına da ehemmiyet vermek zorunda kaldılar. Anadolu Selçuklu devletinin ordu kuruluşunda yer edinen kapıkulu süvarileriyle tımarlı sipahiler denen toprak sahibi süvari sınıfı, osmanlı ordusunda da benzeri halde örgütlendi. OsmanlIlarda süvari sınıfı, Yeniçeri ocağı ortadan kaldırılana kadar (1826) yerli' kulu ve kapıkulu süvarileri olmak suretiyle iki bölümden oluşmaktaydı. Osmanlı imparatorluğu'nun gelişme döneminde mühim rol oynayan süvari sınıfı, Sipahi ocağı'nın bozulmasıyla beraber önemini yitirdi. Batılı orduların süvarileri diğeri sınıflardaki gelişimlere koşut olarak düzenlenirken, aynı gereksinim OsmanlIlarda da kendini gösterdi. Selim III döneminde süregelen ordudaki düzenleme çabaları, Mahmut II tarafınca da sürdürüldü. Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonrasında kurulan Asakiri Mansurei Muhammediye ordusunda batılı ordulara benzer halde örgütlenmiş bir süvari sınıfı oluşturuldu (1827). 1839'da, her biri 1 600 atlıdan oluşan on beş süvari alayı vardı. Dok- sanüç harbi'nden (1877-1878 Türk-Rus savaşı) sonrasında Avrupa'dan getirilen askeri uzmanların önerileriyle her orduda bulunan süvari alayları birleştirilerek süvari tugayları, üç süvari tugayı birleştirilerek, süvari tümenleri kuruldu. Hamidiye süvari alaylarının kuruluşuyla (1890), süvari sınıfına güç katılmaya çalışıldı; ikinci meşrutiyet' ten sonrasında ise 1. Süvari tümeni'ne "Ertuğrul süvari alayı†eklendi. Ek olarak süvari alaylarının ateş enerjisini çoğaltmak için, her tümene dört topa haiz üçer süvari bataryasından oluşan “süvari topçu taburu" bağlandı. Birinci Dünya savaşı esnasında osmanlı ordusunun savaştığı çöl bölgelerinde develerden yararlanan "hecin süvar birlikleri" kuruldu.
Cumhuriyet'in kurum döneminde Türk silahlı kuvvetleri'nin muharip sınıfları içinde bulunan süvari sınıfı, askeri alandaki gelişmelere uyularak 1965'te kaldırıldı. Günümüzde Türk silahlı kuvvetleri'nde simgesel olarak ve sportif amaçlarla bir süvari birliği bulunmaktadır.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR