TAKAS a. (ar. takaşş). 1. Bir şeyi başka bir şeyle değiştirme; değiştirerek ödeşme, değiştokuş, mübadele. 2. Takas etmek, takas tuk...
TAKAS a. (ar. takaşş).
1. Bir şeyi başka bir şeyle değiştirme; değiştirerek ödeşme, değiştokuş, mübadele.
2. Takas etmek, takas tukas etmek, karşılıklı olarak değiştirmek, değiştirerek ödeşmek; sayışmak.
*Bank, ve Bors. Alış ve satışların, para ya da kıymetli evrak hareketi olmaksızın, karşılıklı virmanlarla tesviye edilmesi. || Takas kuru, borsa acentalarınca her tasfiye işleminden sonra ayrıca saptanan itibari kur (bir değerin, bir önceki aydaki alıcı ya da satıcıları, bir sonraki ayda da bu kur üzerinden onun alıcısı ya da satıcısı olmayı sürdürürler). || Takas odası, banka temsilcilerinin bir araya gelerek kendileri ya da müşterileri hesabına tahsil etmeleri gereken senet ve çekleri aralarında değiştirdikleri yer. (Bk. ansikl. böl .) || Cari işlemde takas, bir müşterinin bir bankadan aldığı ve hesabı bulunan başka bir bankaya verdiği bir çekin bu iki banka arasında değiştirilmesi.
*Bors. Takas işlemi * BLOK SATIŞ YÖNTEMİ
*Huk. iki kişi arasında, aynı cinsten ve vadesi dolmuş karşılıklı iki alacağı sona erdiren işlem. (Bk. ansikl. böl.)
*Uluslarar. ikt. * KLİRİNG.
*ANSİKL. Bank, ve Bors. Daha Ortaçağ' da bile bankerler ve tüccarlar, kentten kente nakit para transferlerinden kaçınmak amacıyla, büyük fuarlar kurulduğunda takas işlemleri yaparlardı. Ama, aynı kentin bankerleri arasında alacak ve borçların takas edilmesi sistemi, ilk kez XVIII. yy.'da Londra'da ortaya çıktı. Bu yoldaki girişim, bankaları ayrı ayrı dolaşacak yerde her gün aralarında toplanıp karşılıklı olarak alacaklarını birbirine göstermeyi gelenek haline getiren londralı banka memurlarından geldi. Londra'daki clearing'-house takas odalarının atası sayılır.
Takas odasına doğrudan ya da ikinci elden katılan bankalar, her gün burada toplanarak gişeleri üzerinde ödemeli bütün senetleri (çekler, poliçeler vb.) birbirlerine gösterirler. Her banka, aynı yerde kurulu bütün öteki bankalardan olan alacakları ile onlara olan borçlarını ayrı ayrı toplar; sonunda ortaya çıkan alacaklı ya da borçlu bakiye, virman yoluyla tesviye edilir. Takas odasının ve her bankanın Merkez bankası'nda açılmış bir hesabı vardır, borçlu bankalar, kendi hesaplarından takas odasının hesabına virman yaparak borçlarını temizlerler; alacaklı bankalarsa, takas odası hesabından kendi hesaplarına yapılan bir virmanla alacaklarını alırlar; alacaklı bakiyelerin toplamı, borçlu bakiyelerin toplamını tam tamına karşılar; takas odasının hesabı, yalnızca bir aracı rolü oynar ve bakiyesi her gün sıfırlanır.
*Huk. Takas, borcu spna erdiren nedenlerden biridir. Birbirlerine aynı cinsten borçları olan kişiler, takas işlemiyle bu borçlarını sona erdirirler. Takas, en az iki alacağı gerektirir. Bu alacakların aynı cinsten olması ve vadelerinin de dolmuş bulunması gerekir. Örneğin, her iki tarafın borcunun konusu para olmalı ve ödeme zamanı da gelmiş olmalıdır. Bu durumdaki karşılıklı alacak ve borç, takas işlemiyle ortadan kalkar. Karşılıklı alacaklar birbirine eşit değilse, takas işlemi ancak daha az olan alacak oranında borcu sona erdirir. Örneğin, taraflardan birinin alacağı 500 000 TL, ötekinin alacağı 200 000 TL ise, takas işlemi borcu daha az olan alacak kadar (200 000 TL) sona erdirir; 500 000 TL alacağı olan tarafın bu takas işleminden sonraki alacağı 300 000 TL'ye düşer.
1. Bir şeyi başka bir şeyle değiştirme; değiştirerek ödeşme, değiştokuş, mübadele.
2. Takas etmek, takas tukas etmek, karşılıklı olarak değiştirmek, değiştirerek ödeşmek; sayışmak.
*Bank, ve Bors. Alış ve satışların, para ya da kıymetli evrak hareketi olmaksızın, karşılıklı virmanlarla tesviye edilmesi. || Takas kuru, borsa acentalarınca her tasfiye işleminden sonra ayrıca saptanan itibari kur (bir değerin, bir önceki aydaki alıcı ya da satıcıları, bir sonraki ayda da bu kur üzerinden onun alıcısı ya da satıcısı olmayı sürdürürler). || Takas odası, banka temsilcilerinin bir araya gelerek kendileri ya da müşterileri hesabına tahsil etmeleri gereken senet ve çekleri aralarında değiştirdikleri yer. (Bk. ansikl. böl .) || Cari işlemde takas, bir müşterinin bir bankadan aldığı ve hesabı bulunan başka bir bankaya verdiği bir çekin bu iki banka arasında değiştirilmesi.
*Bors. Takas işlemi * BLOK SATIŞ YÖNTEMİ
*Huk. iki kişi arasında, aynı cinsten ve vadesi dolmuş karşılıklı iki alacağı sona erdiren işlem. (Bk. ansikl. böl.)
*Uluslarar. ikt. * KLİRİNG.
*ANSİKL. Bank, ve Bors. Daha Ortaçağ' da bile bankerler ve tüccarlar, kentten kente nakit para transferlerinden kaçınmak amacıyla, büyük fuarlar kurulduğunda takas işlemleri yaparlardı. Ama, aynı kentin bankerleri arasında alacak ve borçların takas edilmesi sistemi, ilk kez XVIII. yy.'da Londra'da ortaya çıktı. Bu yoldaki girişim, bankaları ayrı ayrı dolaşacak yerde her gün aralarında toplanıp karşılıklı olarak alacaklarını birbirine göstermeyi gelenek haline getiren londralı banka memurlarından geldi. Londra'daki clearing'-house takas odalarının atası sayılır.
Takas odasına doğrudan ya da ikinci elden katılan bankalar, her gün burada toplanarak gişeleri üzerinde ödemeli bütün senetleri (çekler, poliçeler vb.) birbirlerine gösterirler. Her banka, aynı yerde kurulu bütün öteki bankalardan olan alacakları ile onlara olan borçlarını ayrı ayrı toplar; sonunda ortaya çıkan alacaklı ya da borçlu bakiye, virman yoluyla tesviye edilir. Takas odasının ve her bankanın Merkez bankası'nda açılmış bir hesabı vardır, borçlu bankalar, kendi hesaplarından takas odasının hesabına virman yaparak borçlarını temizlerler; alacaklı bankalarsa, takas odası hesabından kendi hesaplarına yapılan bir virmanla alacaklarını alırlar; alacaklı bakiyelerin toplamı, borçlu bakiyelerin toplamını tam tamına karşılar; takas odasının hesabı, yalnızca bir aracı rolü oynar ve bakiyesi her gün sıfırlanır.
*Huk. Takas, borcu spna erdiren nedenlerden biridir. Birbirlerine aynı cinsten borçları olan kişiler, takas işlemiyle bu borçlarını sona erdirirler. Takas, en az iki alacağı gerektirir. Bu alacakların aynı cinsten olması ve vadelerinin de dolmuş bulunması gerekir. Örneğin, her iki tarafın borcunun konusu para olmalı ve ödeme zamanı da gelmiş olmalıdır. Bu durumdaki karşılıklı alacak ve borç, takas işlemiyle ortadan kalkar. Karşılıklı alacaklar birbirine eşit değilse, takas işlemi ancak daha az olan alacak oranında borcu sona erdirir. Örneğin, taraflardan birinin alacağı 500 000 TL, ötekinin alacağı 200 000 TL ise, takas işlemi borcu daha az olan alacak kadar (200 000 TL) sona erdirir; 500 000 TL alacağı olan tarafın bu takas işleminden sonraki alacağı 300 000 TL'ye düşer.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR