TARAFLI sıf. 1. Say. sıf. + taraflı, belirtilen sayıda kısımı, yanı, yönü olan; yanlı: Çift taraflı yol. 2. Şu ya da bu yöreli: Bu a...
TARAFLI sıf.
1. Say. sıf. + taraflı, belirtilen sayıda kısımı, yanı, yönü olan; yanlı: Çift taraflı yol.
2. Şu ya da bu yöreli: Bu adam sizin taraflı mı?
3. Bir hiç kimseye, bir gruba, bir görüşe vb. karşı önyargılı olan, değerlendirme yaparken nesnel olmak kaygısı taşımayan, yan tutan bir kimse; bu kimsenin sonucu, görüşü vb. için kullanılır; yanlı: Taraflı bir yargıç, bir yargıcı. Taraflı bir eleştiri.
4. Bir kimseyi, bir grubu, bir düşünceyi vb. destekleyen, korumak için çaba sarfeden yandaş, yandaş: Bu takımın taraflısı çok çılgın.
5. O taraflı olmamak. || Tek taraflı -» TEK.
* be. Taraf tutarak; yanlı: Taraflı konuşmak, hareket etmek.
1. Say. sıf. + taraflı, belirtilen sayıda kısımı, yanı, yönü olan; yanlı: Çift taraflı yol.
2. Şu ya da bu yöreli: Bu adam sizin taraflı mı?
3. Bir hiç kimseye, bir gruba, bir görüşe vb. karşı önyargılı olan, değerlendirme yaparken nesnel olmak kaygısı taşımayan, yan tutan bir kimse; bu kimsenin sonucu, görüşü vb. için kullanılır; yanlı: Taraflı bir yargıç, bir yargıcı. Taraflı bir eleştiri.
4. Bir kimseyi, bir grubu, bir düşünceyi vb. destekleyen, korumak için çaba sarfeden yandaş, yandaş: Bu takımın taraflısı çok çılgın.
5. O taraflı olmamak. || Tek taraflı -» TEK.
* be. Taraf tutarak; yanlı: Taraflı konuşmak, hareket etmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR