TATLANMAK gçz. f. Bir meyve söz konusuysa, tat kazanmak, olgunlaşmak: Kayısı tatlanmaya başladı. * tatlandırmak ettirg. f. 1. Bir ...
TATLANMAK gçz. f. Bir meyve söz konusuysa, tat kazanmak, olgunlaşmak: Kayısı tatlanmaya başladı.
* tatlandırmak ettirg. f.
1. Bir şeyi (bir şeyle, bir şey katarak) tatlandırmak, ona şeker ya da şeker tadı veren bir şey katmak, tatlı olmasını sağlamak: Sütü balla tatlandırmak.
2. Bir meyyeyi tatlandırmak, bir şeyden söz ederken, onun tatlanmasını sağlamak: Yaz güneşi üzümleri tatlandırdı.
*Eczc. ve Diyet bilg. Bir ilacı, bir besiri tatlandırmak, alınmasını kolaylaştırmak için, ya tatlı maddeler ya da bazı kimyasal maddeler katarak bir ilaca ya da besine şekerli tat vermek.
* tatlandırmak ettirg. f.
1. Bir şeyi (bir şeyle, bir şey katarak) tatlandırmak, ona şeker ya da şeker tadı veren bir şey katmak, tatlı olmasını sağlamak: Sütü balla tatlandırmak.
2. Bir meyyeyi tatlandırmak, bir şeyden söz ederken, onun tatlanmasını sağlamak: Yaz güneşi üzümleri tatlandırdı.
*Eczc. ve Diyet bilg. Bir ilacı, bir besiri tatlandırmak, alınmasını kolaylaştırmak için, ya tatlı maddeler ya da bazı kimyasal maddeler katarak bir ilaca ya da besine şekerli tat vermek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR