Tebessüm isim Arapça tebessum Gülümseme: "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu."- R. N. Günt...
Tebessüm
isim Arapça tebessum
Gülümseme:
isim Arapça tebessum
Gülümseme:
"O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu."- R. N. Güntekin.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- tebessüm etmek
Markaj Mankurt - Geçmişine Tebessüm Et
TEBESSüM a. (ar. besm'den tebessüm).
1. Gülümseme: Dudaklarında acı bir tebessüm belirdi.
2. Tebessüm etmek, gülümsemek.
3. Bir şeyi tebessûmlekaışılamak, bir şeye anlayışla, hoşgörüyle ya da küçümseyerek, hatife alarak yaklaşmak.
*Esk. Tebessümi hülya, güzel bir şeyin hayal edilmesinin yol açtığı gülümseme. | Tebessümi istifsar, sorarcasınavgülümseyiş. || Tebessümi mahzuziyet, hoşlanma gülümseyişi. || Tebessümi memnuniyet, mutluluk gülümseyişi. || Tebessümi zirleb, dudak altından gülme; alaylı gülümseyiş.
1. Gülümseme: Dudaklarında acı bir tebessüm belirdi.
2. Tebessüm etmek, gülümsemek.
3. Bir şeyi tebessûmlekaışılamak, bir şeye anlayışla, hoşgörüyle ya da küçümseyerek, hatife alarak yaklaşmak.
*Esk. Tebessümi hülya, güzel bir şeyin hayal edilmesinin yol açtığı gülümseme. | Tebessümi istifsar, sorarcasınavgülümseyiş. || Tebessümi mahzuziyet, hoşlanma gülümseyişi. || Tebessümi memnuniyet, mutluluk gülümseyişi. || Tebessümi zirleb, dudak altından gülme; alaylı gülümseyiş.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR