Türkçe anlamı: tecelli; belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma. tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi. al...
Türkçe anlamı:
tecelli; belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma.
tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi.
alınyazısı, kader.
tecelli; 1. anlamı belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma:
bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru...- h. c. yalçın.
2. anlamı din b. (***) tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi.
3. anlamı alın yazısı, kader:
ne yaman tecellisi varmış!- .
tecelli; (arapça) erkek ismi 1. görünme, belirme. 2. kader, talih. 3. allah'ın lütfuna erişme.
tecelli; belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma.
tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi.
alınyazısı, kader.
tecelli; 1. anlamı belirme, görünme, ortaya çıkma, zuhur etme, meydana çıkma:
bu tecellilerin yalnız bir tanesi doğru...- h. c. yalçın.
2. anlamı din b. (***) tanrı'nın insanlarda ve doğada görünmesi.
3. anlamı alın yazısı, kader:
ne yaman tecellisi varmış!- .
tecelli; (arapça) erkek ismi 1. görünme, belirme. 2. kader, talih. 3. allah'ın lütfuna erişme.
Tecelli Nedir? Tecelli Hakkında
Tecelli Nedir?
Dini Kavramlar Sözlüğü
Sözlükte "ortaya çıkma, görünme" anlamına gelen, tecellî, tasavvufta gaybden gelen ve kalpte ortaya çıkan nurlar; Allah'ın isim ve sıfatlarıyla sûfinin kalbinde tezâhür etmesi demektir. Bu hal sûfinin nefsini arındırmasından sonra gerçekleşir. Mutasavvıflara göre Allah'la kulları arasında yetmiş bin perde (hicab) vardır. Gerçekte Allah her an tecelli etmektedir. Ancak bunu yalnızca kalp aynasını arıtan, parlatan kimseler anlayabilir. Kur'ân'da Allah'ın dağa tecellisinden bahsedilmektedir. Bu tecelli esnasında dağ parçalanmış, Musa (a.s.) bayılmıştır (A'râf, 7/142). Bundan da anlaşılmaktadır ki, dünya gözüyle Allah'ın görülmesi mümkün değildir.
Dini Kavramlar Sözlüğü
Sözlükte "ortaya çıkma, görünme" anlamına gelen, tecellî, tasavvufta gaybden gelen ve kalpte ortaya çıkan nurlar; Allah'ın isim ve sıfatlarıyla sûfinin kalbinde tezâhür etmesi demektir. Bu hal sûfinin nefsini arındırmasından sonra gerçekleşir. Mutasavvıflara göre Allah'la kulları arasında yetmiş bin perde (hicab) vardır. Gerçekte Allah her an tecelli etmektedir. Ancak bunu yalnızca kalp aynasını arıtan, parlatan kimseler anlayabilir. Kur'ân'da Allah'ın dağa tecellisinden bahsedilmektedir. Bu tecelli esnasında dağ parçalanmış, Musa (a.s.) bayılmıştır (A'râf, 7/142). Bundan da anlaşılmaktadır ki, dünya gözüyle Allah'ın görülmesi mümkün değildir.
TECELLİ a. (ar. cilve'den tecelli).
1. Esk. Belirme, ortaya çıkma: "Halk psikolojisinin bu garip tecellisine dair ne kadar cümle okuduysa hepsini birer birer hatırımdan geçiriyor..." (Y. K. Karaosmanoğlu).
2. ilahi kudretin insanlarda ya da nesnelerde belirmesi.
3. Kader, alınyazısı.
4. Tecelli etmek, olması, gerçekleşmesi düşünülen şeylerden söz ederken, ortaya çıkmak, belirmek, görünmek: Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.
5. Tecellisenc, tecelliyi ölçen.
*Tasav. Tanrı'nın adları (esma), nitelikleri (sıfat) ve eylemleri (efal) ile varlıklarda yansıması, görünüşü. j| Tecellii âsâr, Tanrı'nın eserleriyle kendisini belli etmesi. || Tecellii celal, Tanrı'nın bela, yıkım, hastalık gibi olaylarda gücünü ve ululuğunu göstermesi. || Tecellii cemal, Tanrı'nın iyilik ve inayetinin, nimet ve güzelliklerinin varlığa yansıması. || Tecellii efal, insan ve evrende meydana gelen olaylarda Tanrı'nın eylemlerinin işlemesi. || Tecellii esma, tanrısal adların etkisinin müminin kalbinde anlaşılması. || Tecellii rahimi, Tanrı'nın eliaçıklık ve bağışının kulun yükselmesi ve olgunlaşmasıyla kendisini göstermesi. || Tecellii rahmani, Tanrı'nın bütün yaratıklara yararlandırdığı nimetleriyle varlığını duyurması. || Tecellii sıfat, kulun tanrısal niteliklere bürünmesi. || Tecellii şuhudi, Tanrı'nın bir ışık gibi varlığını apaçık duyurması. || Tecellii zati, Tanrı'nın hiçbir niteliğe bürünmeden ermiş kulun gönlünde varlığıyla belirmesi.
1. Esk. Belirme, ortaya çıkma: "Halk psikolojisinin bu garip tecellisine dair ne kadar cümle okuduysa hepsini birer birer hatırımdan geçiriyor..." (Y. K. Karaosmanoğlu).
2. ilahi kudretin insanlarda ya da nesnelerde belirmesi.
3. Kader, alınyazısı.
4. Tecelli etmek, olması, gerçekleşmesi düşünülen şeylerden söz ederken, ortaya çıkmak, belirmek, görünmek: Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.
5. Tecellisenc, tecelliyi ölçen.
*Tasav. Tanrı'nın adları (esma), nitelikleri (sıfat) ve eylemleri (efal) ile varlıklarda yansıması, görünüşü. j| Tecellii âsâr, Tanrı'nın eserleriyle kendisini belli etmesi. || Tecellii celal, Tanrı'nın bela, yıkım, hastalık gibi olaylarda gücünü ve ululuğunu göstermesi. || Tecellii cemal, Tanrı'nın iyilik ve inayetinin, nimet ve güzelliklerinin varlığa yansıması. || Tecellii efal, insan ve evrende meydana gelen olaylarda Tanrı'nın eylemlerinin işlemesi. || Tecellii esma, tanrısal adların etkisinin müminin kalbinde anlaşılması. || Tecellii rahimi, Tanrı'nın eliaçıklık ve bağışının kulun yükselmesi ve olgunlaşmasıyla kendisini göstermesi. || Tecellii rahmani, Tanrı'nın bütün yaratıklara yararlandırdığı nimetleriyle varlığını duyurması. || Tecellii sıfat, kulun tanrısal niteliklere bürünmesi. || Tecellii şuhudi, Tanrı'nın bir ışık gibi varlığını apaçık duyurması. || Tecellii zati, Tanrı'nın hiçbir niteliğe bürünmeden ermiş kulun gönlünde varlığıyla belirmesi.
Kaynak: Büyük Larousse
Tecelli Nedir? Tecelli Hakkında
YORUMLAR