Teessür TDK, Türk Dil Kurumu esk. 1. üzüntü: “Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başlad...
Teessür
TDK, Türk Dil Kurumu
esk.
1. üzüntü: “Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı.†-Y. K. Karaosmanoğlu.
2. Duygulanım.
TDK, Türk Dil Kurumu
1. üzüntü: “Bunun üzerine Naim Efendi ikide bir teessürden boğulan bir sesle söylemeye başladı.†-Y. K. Karaosmanoğlu.
2. Duygulanım.
TEESSüR a. (ar. eser'den tevessüf).
1. üzüntü duyma, üzülme, üzüntü: En derin teessürlerimi bildiririm.
2. Bir şeyin etkisinde kalma, etkisini hissetme
3. Teessür etmek, üzülmek; bir şeyin etkisinde kalmak.
1. üzüntü duyma, üzülme, üzüntü: En derin teessürlerimi bildiririm.
2. Bir şeyin etkisinde kalma, etkisini hissetme
3. Teessür etmek, üzülmek; bir şeyin etkisinde kalmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR