TEFECİLİK a. Tefecinin işi; faizcilik. (Bk. ansikl. böl.) *Huk. izin belgesi olmadan, ödünç para verme işleriyle ilgili yasa hüküml...
TEFECİLİK a. Tefecinin işi; faizcilik. (Bk. ansikl. böl.)
*Huk. izin belgesi olmadan, ödünç para verme işleriyle ilgili yasa hükümlerine aykırı davranarak, faizden para kazanma amacıyla ödünç para işleri yapma. (Tefecilik sayılan işleri yaptıkları belirlenen kişiler hapis ve para cezasıyla cezalandırılır.)
*ANSİKL. İkt. Tefecilik piyasası, mali kesim içinde örgütlenmemiş para piyasasını oluşturur. Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana, kredi hacmi hızlı bir artış göstermiş olmasına karşın, kredi talebinin sürekli olarak kredi arzının üzerinde olması tefeciliğin ülkede hâlâ yaygın olarak bulunmasının başlıca nedenlerinden biri olmuştur. Türkiye'de, 1960-1970 yılları arasında tefeci piyasasından yüksek faizle kredi talebinde bulunanlar içinde kentlerde inşaatçılar ve dışsatımcıların; kırsal kesimde ise küçük ve orta çiftçilerin ağırlıklı bir yeri olmuştur. Kentlerde konut darlığının ve döviz sıkıntısının inşaat ve dışsatım alanlarında iş yapmayı çok kârlı kılması bu kesimde çalışanların yüksek faizle sermaye sağlamasına olanak vermiş; kırsal kesimde ise tarımsal yapının doğa koşullarına bağlı olması, tarım kesimindeki mülkiyet yapısı ve en önemlisi de banka kredilerinin taşınmaz rehni gibi çok sıkı kayıtlarla verilmesi gibi nedenlerle küçük ve orta çaplı çiftçilerin tefecilerden yüksek faizle borç almasını zorunlu kılmıştır.
Yapılan bazı araştırmalar ve gözlemlere dayanarak tarım kesiminde kullanılan kredi hacminin yarısından fazlasının tefecilik piyasasından sağlandığı söylenebilir. Nitekim, devlet planlama teşkilatı'nın (DPT) 1963'te Hatay'ın Altınözü ilçesinde yaptığı "Ekonomik kalkınmayı önleyici faktörler†konulu bir araştırmasına göre bu yörede, tarımsal kredilerin % 59'unun tefecilik piyasasından sağlandığı ve bazı durumlarda faiz oranının % 90'a çıktığı saptanmıştır. Aynı yıl Ankara'nın Balâ ve Keskin ilçelerinde yapılan tarım işletmelerinin kredi alma yollarına ilişkin bir araştırma da benzer sonuçlar vermiştir. Tarım kesiminde, tefecilerden alınan kredilerin faiz oranının yüksek oluşu küçük ve orta ölçekteki üreticiler için ödeme güçlüğü yaratarak çoğu kez yeniden borçlanmaya yol açmakta, bu durum, kimi zaman üreticileri topraklarını ellerinden çıkarmak zorunda bırakmaktadır. Tarım kesimindeki tefecilik piyasasında kredi doğrudan doğruya para olarak verilebildiği gibi bazen de mal karşılığında verilebilmektedir. Mal karşılığında borç vermenin en yaygın biçimi ürünün hasattan önce düşük fiyatla satın alınmasıdır Daha çok dışsatım ürünleriyle sebze ve meyveler için uygulanan bu yöntemde ürünün hasattan sonraki fiyatıyla önceden verilen düşük fiyat arasındaki fark faizi oluşturmaktadır. Mal karşılığı verilen kredilerin bir başka örneği de üreticinin tohum, çift hayvanı, tarımsal araç-gereç ya da tüketim gereksinimleri için belirli bir tüccara bağlanarak veresiye alışveriş yapması biçiminde uygulanmaktadır. Burada, verilen malların fiyatları oldukça yüksek tutularak dolaylı bir yoldan faiz yükü ağırlaştırılmaktadır.
ülkede 1970'ten sonra giderek artan enflasyon karşısında yüksek faizle fon talebinde bulunanlar arasında ticaret ve sanayi kesimleriyle kaçakçılık kesimi de katılmış ve bu durum tefecilik piyasasının büyük ölçüde genişlemesine neden olmuştur.
*Huk. izin belgesi olmadan, ödünç para verme işleriyle ilgili yasa hükümlerine aykırı davranarak, faizden para kazanma amacıyla ödünç para işleri yapma. (Tefecilik sayılan işleri yaptıkları belirlenen kişiler hapis ve para cezasıyla cezalandırılır.)
*ANSİKL. İkt. Tefecilik piyasası, mali kesim içinde örgütlenmemiş para piyasasını oluşturur. Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana, kredi hacmi hızlı bir artış göstermiş olmasına karşın, kredi talebinin sürekli olarak kredi arzının üzerinde olması tefeciliğin ülkede hâlâ yaygın olarak bulunmasının başlıca nedenlerinden biri olmuştur. Türkiye'de, 1960-1970 yılları arasında tefeci piyasasından yüksek faizle kredi talebinde bulunanlar içinde kentlerde inşaatçılar ve dışsatımcıların; kırsal kesimde ise küçük ve orta çiftçilerin ağırlıklı bir yeri olmuştur. Kentlerde konut darlığının ve döviz sıkıntısının inşaat ve dışsatım alanlarında iş yapmayı çok kârlı kılması bu kesimde çalışanların yüksek faizle sermaye sağlamasına olanak vermiş; kırsal kesimde ise tarımsal yapının doğa koşullarına bağlı olması, tarım kesimindeki mülkiyet yapısı ve en önemlisi de banka kredilerinin taşınmaz rehni gibi çok sıkı kayıtlarla verilmesi gibi nedenlerle küçük ve orta çaplı çiftçilerin tefecilerden yüksek faizle borç almasını zorunlu kılmıştır.
Yapılan bazı araştırmalar ve gözlemlere dayanarak tarım kesiminde kullanılan kredi hacminin yarısından fazlasının tefecilik piyasasından sağlandığı söylenebilir. Nitekim, devlet planlama teşkilatı'nın (DPT) 1963'te Hatay'ın Altınözü ilçesinde yaptığı "Ekonomik kalkınmayı önleyici faktörler†konulu bir araştırmasına göre bu yörede, tarımsal kredilerin % 59'unun tefecilik piyasasından sağlandığı ve bazı durumlarda faiz oranının % 90'a çıktığı saptanmıştır. Aynı yıl Ankara'nın Balâ ve Keskin ilçelerinde yapılan tarım işletmelerinin kredi alma yollarına ilişkin bir araştırma da benzer sonuçlar vermiştir. Tarım kesiminde, tefecilerden alınan kredilerin faiz oranının yüksek oluşu küçük ve orta ölçekteki üreticiler için ödeme güçlüğü yaratarak çoğu kez yeniden borçlanmaya yol açmakta, bu durum, kimi zaman üreticileri topraklarını ellerinden çıkarmak zorunda bırakmaktadır. Tarım kesimindeki tefecilik piyasasında kredi doğrudan doğruya para olarak verilebildiği gibi bazen de mal karşılığında verilebilmektedir. Mal karşılığında borç vermenin en yaygın biçimi ürünün hasattan önce düşük fiyatla satın alınmasıdır Daha çok dışsatım ürünleriyle sebze ve meyveler için uygulanan bu yöntemde ürünün hasattan sonraki fiyatıyla önceden verilen düşük fiyat arasındaki fark faizi oluşturmaktadır. Mal karşılığı verilen kredilerin bir başka örneği de üreticinin tohum, çift hayvanı, tarımsal araç-gereç ya da tüketim gereksinimleri için belirli bir tüccara bağlanarak veresiye alışveriş yapması biçiminde uygulanmaktadır. Burada, verilen malların fiyatları oldukça yüksek tutularak dolaylı bir yoldan faiz yükü ağırlaştırılmaktadır.
ülkede 1970'ten sonra giderek artan enflasyon karşısında yüksek faizle fon talebinde bulunanlar arasında ticaret ve sanayi kesimleriyle kaçakçılık kesimi de katılmış ve bu durum tefecilik piyasasının büyük ölçüde genişlemesine neden olmuştur.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR