TEFVİZ a. (ar fevz'den tefviz). Esk. 1. Bir işi bir kimsenin üstünde bırakma; ihale. 2. Dağıtma. 3. Tefviz etmek, eylemek, bıra...
TEFVİZ a. (ar fevz'den tefviz). Esk.
1. Bir işi bir kimsenin üstünde bırakma; ihale.
2. Dağıtma.
3. Tefviz etmek, eylemek, bırakmak.
4. Tefviz olunmak, bir şeyi bir kimsenin üstüne bırakmak.
5. Tefvizi umur, işleri bırakma.
*isi. huk. Miri araziyi kullanma hakkının, devlet tarafından peşin para alınarak bir kimseye verilmesi. || Tefvizi talak, kocanın, talakı şartlı ya da şartsız olarak karısına ya da üçüncü bir kişiye bırakması. (Talak tefviz edildiğinde de, erkeğin boşama hakkı devam eder.)
1. Bir işi bir kimsenin üstünde bırakma; ihale.
2. Dağıtma.
3. Tefviz etmek, eylemek, bırakmak.
4. Tefviz olunmak, bir şeyi bir kimsenin üstüne bırakmak.
5. Tefvizi umur, işleri bırakma.
*isi. huk. Miri araziyi kullanma hakkının, devlet tarafından peşin para alınarak bir kimseye verilmesi. || Tefvizi talak, kocanın, talakı şartlı ya da şartsız olarak karısına ya da üçüncü bir kişiye bırakması. (Talak tefviz edildiğinde de, erkeğin boşama hakkı devam eder.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR