TELAHUK , -ku a. (ar. tühük'tan te Iahuk). Esk. 1. Birbirine eklenme, art arda gelme: "... insanınkâffeiâsârı tetâbuk efkâr...
TELAHUK, -ku a. (ar. tühük'tan te Iahuk). Esk.
1. Birbirine eklenme, art arda gelme: "... insanınkâffeiâsârı tetâbuk efkâr ve taavün-i say ile hâsıl olduğu için..." (Ebüzziya Tevfik).
2. Telahuk etmek, arka arkaya eklenmek, peş peşe sıralanmak: “Bilahire esbab ı şâire de te lâhuk eylemiştir" (Ali Fuat).
*Huk. Hakların telahuku, bir istemin birden çok hakka dayanması. (Örneğin bir kimse, mal sahibi sıfatıyla zilyete karşı istihkak davası açabileceği gibi, yine aynı sıfatla kiracısına karşı kiralanan eşyanın kendisine verilmesini dava edebilir.)
1. Birbirine eklenme, art arda gelme: "... insanınkâffeiâsârı tetâbuk efkâr ve taavün-i say ile hâsıl olduğu için..." (Ebüzziya Tevfik).
2. Telahuk etmek, arka arkaya eklenmek, peş peşe sıralanmak: “Bilahire esbab ı şâire de te lâhuk eylemiştir" (Ali Fuat).
*Huk. Hakların telahuku, bir istemin birden çok hakka dayanması. (Örneğin bir kimse, mal sahibi sıfatıyla zilyete karşı istihkak davası açabileceği gibi, yine aynı sıfatla kiracısına karşı kiralanan eşyanın kendisine verilmesini dava edebilir.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR