TELAŞLI sıf. 1. Telaşa düşmüş, telaş içinde olan kimse için kullanılır: Bakıyorum bugün çok telaşlısın. 2. Genellikle ivecenlik, sa...
TELAŞLI sıf.
1. Telaşa düşmüş, telaş içinde olan kimse için kullanılır: Bakıyorum bugün çok telaşlısın.
2. Genellikle ivecenlik, sabırsızlık gösteren, çabuk telaşa kapılan bir kimse için kullanılır: Ona bir şey söylemeyin, çok telaşlı bir insandır, şimdi gelir ortalığı velveleye verir.
3. İvecenlik, sabırsızlık belirten bir şey için kullanılır: Telaşlı bir ses.
4. Telaşlı telaşlı, telaşlı bir biçimde, telaşla: Telaşlı telaşlı bir oraya bir buraya koşuşturuyordu.
1. Telaşa düşmüş, telaş içinde olan kimse için kullanılır: Bakıyorum bugün çok telaşlısın.
2. Genellikle ivecenlik, sabırsızlık gösteren, çabuk telaşa kapılan bir kimse için kullanılır: Ona bir şey söylemeyin, çok telaşlı bir insandır, şimdi gelir ortalığı velveleye verir.
3. İvecenlik, sabırsızlık belirten bir şey için kullanılır: Telaşlı bir ses.
4. Telaşlı telaşlı, telaşlı bir biçimde, telaşla: Telaşlı telaşlı bir oraya bir buraya koşuşturuyordu.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR