TEMELLüK , -ku a. (ar. malktan temellük). Esk. 1. Yaltaklanma, yağcılık. 2. Temellük etmek, yaltaklanmak. TEMELLüK , -kü a. (ar. mü...
TEMELLüK, -ku a. (ar. malktan temellük). Esk.
1. Yaltaklanma, yağcılık.
2. Temellük etmek, yaltaklanmak.
TEMELLüK, -kü a. (ar. mülkten temellük). Esk.
1. Kendine mal etme; sahip olma, sahiplenme: "Hele senin vaziyetinde olanlar para ile alınmışlardan daha sağlam surette temellüke mahkûmdurlar" (R C. Ulunay).
2. Temellük etmek, sahiplenmek, ele geçirmek: istihsal vasıtalanna camia temellük etmekle işsiz kazanılan gelir ortadan kalkar" (Şükrü Kaya).
1. Yaltaklanma, yağcılık.
2. Temellük etmek, yaltaklanmak.
TEMELLüK, -kü a. (ar. mülkten temellük). Esk.
1. Kendine mal etme; sahip olma, sahiplenme: "Hele senin vaziyetinde olanlar para ile alınmışlardan daha sağlam surette temellüke mahkûmdurlar" (R C. Ulunay).
2. Temellük etmek, sahiplenmek, ele geçirmek: istihsal vasıtalanna camia temellük etmekle işsiz kazanılan gelir ortadan kalkar" (Şükrü Kaya).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR