tepeleme isim 1 . Tepelemek işi: "Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik."- H. E. ...
tepeleme
isim
1 . Tepelemek işi:
"Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik."- H. E. Adıvar.
"İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor."- A. İlhan.
TEPELEME sıf. Çok dolu: Tepeleme bir tabak yemeği mideye indirmek.
*Mutf. ölçü birimi olarak kullanılan bardak, kaşık vb.'nin üstte tepe oluşturacak denli dolusu için kullanılır.
* be. Bir tepe oluşturduğu izlenimi verecek ya da yanlarından taşacak biçimde: Tabağı tepeleme doldurmak. Tepeleme yığmak. Tepeleme dolu bir tabak.
*Mutf. ölçü birimi olarak kullanılan bardak, kaşık vb.'nin üstte tepe oluşturacak denli dolusu için kullanılır.
* be. Bir tepe oluşturduğu izlenimi verecek ya da yanlarından taşacak biçimde: Tabağı tepeleme doldurmak. Tepeleme yığmak. Tepeleme dolu bir tabak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR