tepinmek (nsz) 1 . Ayaklarını hızla yere vurmak: "Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler."- S. F. Abasıyanık . 2 . ...
tepinmek
(nsz) 1 . Ayaklarını hızla yere vurmak:
"Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler."- S. F. Abasıyanık. 2 . Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak:
"Bir zaman erkek arkadaşlar buluşur, tepinir, rakı içer, dövüş eder..."- S. F. Abasıyanık. 3 . Ayaklarını vurarak gürültü etmek. 4 . mecaz Bir şeyi istememek, diretmek, kabul etmemek:
"Tepiniyor, tokatlayacağını, tekme ile dışarı atacağını söylüyordu."- Ö. Seyfettin.
(nsz) 1 . Ayaklarını hızla yere vurmak:
"Tekmelediler, üzerime çıkıp tepindiler."- S. F. Abasıyanık. 2 . Öfke ve sevincini açığa vuracak davranışlarda bulunmak:
"Tepiniyor, tokatlayacağını, tekme ile dışarı atacağını söylüyordu."- Ö. Seyfettin.
TEPİNMEK gçz. f.
1. Ayaklarını hızla ve sürekli olarak bastığı yere vurarak zıplamak: Çocuklar, yatağın üstünde tepinmeyin, somyayı kıracaksınız.
2. Zıplayarak gürültü çıkarmak: Kim o yan odada tepi- nenler?
3. Ayakların hızla yere vurup sıçrayarak öfkesini, üzüntüsünü, heyecanını ortaya koymak; isteğinde diretmek: Ağladı, tepindi, ama yine de annesine istediğini aldıramadı.
* tepindirmek ettirg. f. Kızdırmak, öfkelendirmek.
1. Ayaklarını hızla ve sürekli olarak bastığı yere vurarak zıplamak: Çocuklar, yatağın üstünde tepinmeyin, somyayı kıracaksınız.
2. Zıplayarak gürültü çıkarmak: Kim o yan odada tepi- nenler?
3. Ayakların hızla yere vurup sıçrayarak öfkesini, üzüntüsünü, heyecanını ortaya koymak; isteğinde diretmek: Ağladı, tepindi, ama yine de annesine istediğini aldıramadı.
* tepindirmek ettirg. f. Kızdırmak, öfkelendirmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR