teşrik isim, eskimiş (teşri:ki) Arapça teşr³k Yapmış olduğu bir işe bir kimseyi ortak etme. TEŞRİK , -ki a. (ar. ş...
teşrik
isim, eskimiş (teşri:ki) Arapça teşr³k
TEŞRİK, -ki a. (ar. şirk'ten teşrik). Esk.
1. Yapılacak ya da yapılmakta olan bir işe birini ortak etme, birlikte emek harcama.
2. Tann'ya ortak koşma.
3. Teşrik etmek. ortak etmek, bir işte birleştirmek.
4. Teşriki mesai — TEŞRİKİMESAİ.
TEŞRİK, -kı a. (ar. doğu 'tan teşrik) Esk.
1. Pastırmanın güneşe bırakılarak kurutulması.
2. Eyyam-üt-teşrik, çölde Bedevilerin kurban etlerini kuruttukları zilhicce ayının on, on bir, on iki ve on üçüncü günleri.
—isi. Teşrik tekbirleri, kurban bayramı are- fesinin sabah namazının arkasından başlayıp dördüncü günü ikindi namazının sonuna kadar her zaman namazının sonunda okunan tekbir. (Şöyledir: “Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve li'llahilhamd" Bu tekbirleri her müslümanın okuması vaciptir. Namazlardan biri kılınmayıp kaza edilirse arkasından gene teşrik tekbiri okunması gerekir.)
1. Yapılacak ya da yapılmakta olan bir işe birini ortak etme, birlikte emek harcama.
2. Tann'ya ortak koşma.
3. Teşrik etmek. ortak etmek, bir işte birleştirmek.
4. Teşriki mesai — TEŞRİKİMESAİ.
TEŞRİK, -kı a. (ar. doğu 'tan teşrik) Esk.
1. Pastırmanın güneşe bırakılarak kurutulması.
2. Eyyam-üt-teşrik, çölde Bedevilerin kurban etlerini kuruttukları zilhicce ayının on, on bir, on iki ve on üçüncü günleri.
—isi. Teşrik tekbirleri, kurban bayramı are- fesinin sabah namazının arkasından başlayıp dördüncü günü ikindi namazının sonuna kadar her zaman namazının sonunda okunan tekbir. (Şöyledir: “Allahü ekber, Allahü ekber. La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü ekber ve li'llahilhamd" Bu tekbirleri her müslümanın okuması vaciptir. Namazlardan biri kılınmayıp kaza edilirse arkasından gene teşrik tekbiri okunması gerekir.)
Kaynak: Büyük Larousse
Teşrik Tekbiri
Teşrik kelime anlamı olarak doğuya doğru gitmek, parlamak, eti güneşe sermek anlamına gelir. Teşrik tekbiri, Kurban bayramı günlerinde farz namazlardan sonrasında getirilen tekbirlerdir. Kurban Bayramının ilk gününe "yevm-i nahr", öteki üç güne ise "eyyâmü't-teşrîk (teşrîk günleri)" denir. Bayramdan bigün önceki güne de "arefe günü" denir.
Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer kere Teşrik Tekbiri getirilir
İlk iyi mi başladı?
Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme vakasına kadar uzanır. İbrahim (a.s), görmüş olduğu sahih rüya üstüne oğlunu Tanrı yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları esnasında Cebrail (a.s) gökten buna karşılık olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber Allahu ekber" diyerek tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye çözüm verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur (es-Saffât, 37/102, 107; İsmail" maddesi; el-Mavsılî, el-İhtiyar li Ta'lîli'l-Muhtar, Kahire (t.y), I, 87, 88).
Tekbirlerin yirmi üç zaman okunması Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetvâ da buna gore verilmiştir. Ebû Hanîfe'ye gore, teşrîk tekbirleri arefe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan sekiz zaman farz namazlarının arkasından getirilir.
YORUMLAR