TEVCİH a. (ar. vech'ten tevcih). Esk. 1. Bir yere ya da yöne döndürme, çevirme. 2. Bir kimseye bakma ya da söz atma. 3. Bir dav...
TEVCİH a. (ar. vech'ten tevcih). Esk.
1. Bir yere ya da yöne döndürme, çevirme.
2. Bir kimseye bakma ya da söz atma.
3. Bir davranışı ya da sözü yorumlama, ona anlam verme.
4. Bir kimseyi terfi ettirme, makam ya da rütbe ile onurlandırma: "Böyle bir tevcihe mazhar olmak için ne yaptım?" (Y. K. Karaosmanoğlu).
5. Tevcih etmek, bir yere döndürmek: Bakışlarını üstüne tevcih etti; bir kimseye hitap etmek, sözü ona yöneltmek: ' Çocuklara tevcih edilen azarlara, verilen cezalara gelince..." (H. C. Yalçın); söze ya da davranışa bir anlam yüklemek: "Ferdi Efendi parasından sonra kızını sordu, fakat bu muhabbeti o paranın varisesine muhabbet suretiyle tevcih etmek daha..." (H Z. Uşaklıgil); aşama, rütbe ya da makam vermek.
6. Tevcih olunmak, bir yere döndürülmek, çevrilmek; bir kimseye söylenmek; yorumlanmak, anlam verilmek; rütbe, makam verilmek.
7. Tevcihi inan, dizgini bir yana çevirme, yöneltme. || Tevcihi vecih, güzel ve doğru anlam verme, yorma.
*Ask. Bir topu ya da ağır silahı, atışta isabet sağlayabilmek için çeşitli optik ve elektronik araçlarla hedefe yöneltme işlemi. (Bk. ansikl. böl.) || Tevcih açısı, görmeyerek yapılan atışta, topu tevcih için kullanılan ve atış hattı ile tevcih hattı arasında ölçülen açı. || Tevcih hatlı, görmeyerek yapılacak atışa göre hazırlanmış bir topun, mevziden geçen, istikamet açısı bilinen ve topun tevcihine yardımcı hat olarak kullanılan doğrultu. (Bu hattın devamı kule, işaret flaması ya da kazık gibi görünebilen bir noktaya göre saptanır.)
*Ed. Sözü iyi ve kötü iki anlama da gelecek biçimde kullanma sanatı. (Örn. "Tek gözüyle bunu yazmış hattat / Kâşki ikisi bir olsaydı". Tek gözlü bir hattatın yazdığı yazı dolayısıyla söylenmiş olan "Keşke iki gözü de aynı olsaydı†sözü iki anlamda kullanılmıştır. Bu söz, yazı beğenilmişse dua, beğenilmemişse beddua anlamına gelir.)
*Esk. ida. Tevcih fermanı, vezir, beylerbeyi ve sancakbeylerinin başka bir göreve atanmalarında kendilerine verilen ter man. (Eski görevlerinde bırakılanlara verilen fermana ise, "ibka fermam" denirdi.) || Tevcihi cihet, bir kimseye vakıf mütevelliliği, imamlık, hatiplik, vaizlik, müderrislik gibi hayır işlerine ve dine ilişkin bir görevin verilmesi. (Bu görevin verildiği kimselere hademei hayır ya da hademei hayrat da denirdi.)
*Sil. Merminin hedefi bulması için, bir silaha ya da bir topa istenen istikameti (istikamet tevcihi) ve eğimi (yükseliş tevcihi) verme işlemi. || Tevcih aleti, bir silah ya da topu, tevcihini gerçekleştirecek biçimde yerleştirmeyi sağlayan alet. (Gez-arpacık sistemi, nişan dürbünü, düzeç, gonyometre vh tevcih aletleridir.) || Tevcih düzlemi, bir silahın namlu ekseninden ya da bir fırlatma rampasının ekseninden geçen düşey düzlem. (Atış hattı ve mermi yolunu içerir) || Tevcih noktası, hedefle sapma açısı bilinen işaret noktası. || Tevcih vidası, bir topun kamasını tutan ve yükseliş tevcihini gerçekleştirmeye olanak veren vida. || Görerek tevcih, görünen hedefe tevcih, jj Görmeyerek tevcih, görünmeyen hedefe tevcih.
*ANSİKL. Ask. Tevcih işlemi genellikle "görerek tevcih" ve "görmeyerek tevcih†olmak üzere iki türlü uygulanır. Görerek tevcih, topun ya da ağır silahın kendi dürbünü ile hedefe doğrultulmasıyla yapılır.
Görmeyerek tevcihte ise silahın hedefi görme olanağının bulunmadığı durumlarda çeşitli araç, gereç (nişan noktası, harita, plan, istikamet açısı) ve sistemler (matematik, geometri) kullanılarak hedefe yöneltilmesiyle yapılır. Bu iki uygulamadan “görmeyerek tevcih†muharebe alanında en çok başvurulan tevcih yöntemidir.
*Sil. Piyade ve zırhlı araçlarca uygulanan görerek tevcih'te, istikamet ve yükseklik tevcihi, ya gez arpacık sistemi ya da bir tevcih dürbünüyle belirlenen ve hedef uzaklığına denk düşen nişan çizgisini hedeften geçirerek aynı anda gerçekleştirilir.
Daha çok toplarda kullanılan görmeyerek tevcih'te iki işlem açıkça ayrılır, istikamet tevcihi, bir gonyometre ve bir güney göstergesiyle, yükseliş tevcihi ise, yükseliş tevcih aygıtı ya da tevcih düzeci ile gerçekleştirilir. İlk önce istikamet tevcihi yapılır: gonyometre ile sapma işaretlendikten sonra, istikamet tevcih çarkı yardımıyla eksen çizgisi tevcih noktasının üzerine getirilir; gonyometrenin düşeyliği, kabarcığın ayar noktaları arasına getirilmesiyle sağlanır. Yükseliş tevcihi daha sonra yapılır; yükseliş tevcih çarkıyla namlunun eğimi değiştirilerek aygıtın düzeç kabarcığı ayar işaretleri arasına getirilir.
Karşılıklı tevcih, önceki yöntemle tanzim topunun tevcih edilmesinden sonra diğer topların tevcih edilmesini içerir:
1. tanzim topunu diğer topların her birinin tevcih aygıtı kolonu üzerine saptayarak;
2. bu topların her birini, tanzim topu tevcih aygıtı kolonundan belirlenen sapmayla tevcih ederek gerçekleştirilir. Batarya toplarının atış planlarında bu işlemden yararlanılır. Kundak üzerine saptanan bir tevcih aynası ve gonyometreden yararlanan aynalı tevcih işlemi, eskiden sabit kundaklı topların tevcihini korumak için kullanılırdı.
1. Bir yere ya da yöne döndürme, çevirme.
2. Bir kimseye bakma ya da söz atma.
3. Bir davranışı ya da sözü yorumlama, ona anlam verme.
4. Bir kimseyi terfi ettirme, makam ya da rütbe ile onurlandırma: "Böyle bir tevcihe mazhar olmak için ne yaptım?" (Y. K. Karaosmanoğlu).
5. Tevcih etmek, bir yere döndürmek: Bakışlarını üstüne tevcih etti; bir kimseye hitap etmek, sözü ona yöneltmek: ' Çocuklara tevcih edilen azarlara, verilen cezalara gelince..." (H. C. Yalçın); söze ya da davranışa bir anlam yüklemek: "Ferdi Efendi parasından sonra kızını sordu, fakat bu muhabbeti o paranın varisesine muhabbet suretiyle tevcih etmek daha..." (H Z. Uşaklıgil); aşama, rütbe ya da makam vermek.
6. Tevcih olunmak, bir yere döndürülmek, çevrilmek; bir kimseye söylenmek; yorumlanmak, anlam verilmek; rütbe, makam verilmek.
7. Tevcihi inan, dizgini bir yana çevirme, yöneltme. || Tevcihi vecih, güzel ve doğru anlam verme, yorma.
*Ask. Bir topu ya da ağır silahı, atışta isabet sağlayabilmek için çeşitli optik ve elektronik araçlarla hedefe yöneltme işlemi. (Bk. ansikl. böl.) || Tevcih açısı, görmeyerek yapılan atışta, topu tevcih için kullanılan ve atış hattı ile tevcih hattı arasında ölçülen açı. || Tevcih hatlı, görmeyerek yapılacak atışa göre hazırlanmış bir topun, mevziden geçen, istikamet açısı bilinen ve topun tevcihine yardımcı hat olarak kullanılan doğrultu. (Bu hattın devamı kule, işaret flaması ya da kazık gibi görünebilen bir noktaya göre saptanır.)
*Ed. Sözü iyi ve kötü iki anlama da gelecek biçimde kullanma sanatı. (Örn. "Tek gözüyle bunu yazmış hattat / Kâşki ikisi bir olsaydı". Tek gözlü bir hattatın yazdığı yazı dolayısıyla söylenmiş olan "Keşke iki gözü de aynı olsaydı†sözü iki anlamda kullanılmıştır. Bu söz, yazı beğenilmişse dua, beğenilmemişse beddua anlamına gelir.)
*Esk. ida. Tevcih fermanı, vezir, beylerbeyi ve sancakbeylerinin başka bir göreve atanmalarında kendilerine verilen ter man. (Eski görevlerinde bırakılanlara verilen fermana ise, "ibka fermam" denirdi.) || Tevcihi cihet, bir kimseye vakıf mütevelliliği, imamlık, hatiplik, vaizlik, müderrislik gibi hayır işlerine ve dine ilişkin bir görevin verilmesi. (Bu görevin verildiği kimselere hademei hayır ya da hademei hayrat da denirdi.)
*Sil. Merminin hedefi bulması için, bir silaha ya da bir topa istenen istikameti (istikamet tevcihi) ve eğimi (yükseliş tevcihi) verme işlemi. || Tevcih aleti, bir silah ya da topu, tevcihini gerçekleştirecek biçimde yerleştirmeyi sağlayan alet. (Gez-arpacık sistemi, nişan dürbünü, düzeç, gonyometre vh tevcih aletleridir.) || Tevcih düzlemi, bir silahın namlu ekseninden ya da bir fırlatma rampasının ekseninden geçen düşey düzlem. (Atış hattı ve mermi yolunu içerir) || Tevcih noktası, hedefle sapma açısı bilinen işaret noktası. || Tevcih vidası, bir topun kamasını tutan ve yükseliş tevcihini gerçekleştirmeye olanak veren vida. || Görerek tevcih, görünen hedefe tevcih, jj Görmeyerek tevcih, görünmeyen hedefe tevcih.
*ANSİKL. Ask. Tevcih işlemi genellikle "görerek tevcih" ve "görmeyerek tevcih†olmak üzere iki türlü uygulanır. Görerek tevcih, topun ya da ağır silahın kendi dürbünü ile hedefe doğrultulmasıyla yapılır.
Görmeyerek tevcihte ise silahın hedefi görme olanağının bulunmadığı durumlarda çeşitli araç, gereç (nişan noktası, harita, plan, istikamet açısı) ve sistemler (matematik, geometri) kullanılarak hedefe yöneltilmesiyle yapılır. Bu iki uygulamadan “görmeyerek tevcih†muharebe alanında en çok başvurulan tevcih yöntemidir.
*Sil. Piyade ve zırhlı araçlarca uygulanan görerek tevcih'te, istikamet ve yükseklik tevcihi, ya gez arpacık sistemi ya da bir tevcih dürbünüyle belirlenen ve hedef uzaklığına denk düşen nişan çizgisini hedeften geçirerek aynı anda gerçekleştirilir.
Daha çok toplarda kullanılan görmeyerek tevcih'te iki işlem açıkça ayrılır, istikamet tevcihi, bir gonyometre ve bir güney göstergesiyle, yükseliş tevcihi ise, yükseliş tevcih aygıtı ya da tevcih düzeci ile gerçekleştirilir. İlk önce istikamet tevcihi yapılır: gonyometre ile sapma işaretlendikten sonra, istikamet tevcih çarkı yardımıyla eksen çizgisi tevcih noktasının üzerine getirilir; gonyometrenin düşeyliği, kabarcığın ayar noktaları arasına getirilmesiyle sağlanır. Yükseliş tevcihi daha sonra yapılır; yükseliş tevcih çarkıyla namlunun eğimi değiştirilerek aygıtın düzeç kabarcığı ayar işaretleri arasına getirilir.
Karşılıklı tevcih, önceki yöntemle tanzim topunun tevcih edilmesinden sonra diğer topların tevcih edilmesini içerir:
1. tanzim topunu diğer topların her birinin tevcih aygıtı kolonu üzerine saptayarak;
2. bu topların her birini, tanzim topu tevcih aygıtı kolonundan belirlenen sapmayla tevcih ederek gerçekleştirilir. Batarya toplarının atış planlarında bu işlemden yararlanılır. Kundak üzerine saptanan bir tevcih aynası ve gonyometreden yararlanan aynalı tevcih işlemi, eskiden sabit kundaklı topların tevcihini korumak için kullanılırdı.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR