TEVLİT a. (ar. vilsdet'dan tevlid). Esk. 1. Dünyaya getirme, doğurma. 2. Bir şeyin oluşmasına, ortaya çıkmasına neden olma. 3. D...
TEVLİT a. (ar. vilsdet'dan tevlid). Esk.
1. Dünyaya getirme, doğurma.
2. Bir şeyin oluşmasına, ortaya çıkmasına neden olma.
3. Doğuma yardımcı olma, doğurtma.
4. Tevlit etmek, doğurmak; doğurtmak; meydana getirmek; neden olmak: ' Bu makaleleri tevlid eden fikirler şairane olduğu için..." (H. Z. Uşaklıgil).
1. Dünyaya getirme, doğurma.
2. Bir şeyin oluşmasına, ortaya çıkmasına neden olma.
3. Doğuma yardımcı olma, doğurtma.
4. Tevlit etmek, doğurmak; doğurtmak; meydana getirmek; neden olmak: ' Bu makaleleri tevlid eden fikirler şairane olduğu için..." (H. Z. Uşaklıgil).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR