Tiryaki sıfat (tirya:ki: ) Arapça tiry¥®³ 1 . Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse): &qu...
Tiryaki
sıfat (tirya:ki: ) Arapça tiry¥®³
1 . Afyon, tütün, kahve, çay vb. keyif veren maddelere alışmış olan (kimse):
2 . mecaz Bir şeye çok alışmış, kendine huy edinmiş:
3 . isim, tiyatro Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse.
sıfat (tirya:ki: ) Arapça tiry¥®³
"Tiryaki değildi ama aklına estikçe içiyordu."- Ç. Altan.
2 . mecaz Bir şeye çok alışmış, kendine huy edinmiş:
"Belki de ha bire yenilmekte olduğu için zaten öfkesi burnunda bir altmışaltı tiryakisi."- H. Taner.
3 . isim, tiyatro Karagöz oyununda yaşlı ve afyon içmeye alışmış kimse.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (birinin veya bir şeyin) tiryakisi olmak
Birleşik Sözler
- dudak tiryakisi
- sigara tiryakisi
Tiryaki Hasan Paşa
TİRYAKİ a. (fars. tiryak ve i'den tirySki).
1. Tütün ve keyif verici maddeler içmeye alışmış ve bunlara düşkün olan kimse; Sigara tiryakisi. Nargile tiryakisi. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir şeyi çok seven, ona çok düşkün olan kimse için kullanılır: Sinema tiryakisi. Tavla tiryakisi.
3. (Bir şeyin) tiryakisi olmak, bir şeye vazgeçemeyecek ölçüde bağımlı olmak: Bu işin tiryakisi olmuştu, bırakamıyordu. || Pasif tiryaki, kendisi tütün içmediği halde başkasının çıkardığı tütün dumanını soluyan kimse
*Folk. Tiryaki fincanı, daha çok kaihve tiryakilerinin kullandığı büyükçe, ağzı geniş ve kulpsuz fincan. (Kallavi fincan da de nir.)
*Sey. oy. Bir karagöz oyunu tiplemesi. (Bk, ansikl. böl.)
*ANSİKL. Tütün dumanının solunması, bronşlarda ve akciğerlerde bozukluklara neden olur; günde beş sigaradan fazla içilirse akciğer kanseri sayısında önemli artışlar görülür.
Pasif tiryaki, esas tiryakinin aldığı nikotinin ancak birini alır; bununla beraber bu çok küçük miktar bile tütün dumanına karşı solunum alerjisi olan kimsede yine de zararlı sayılır.
*Sey. Oy. Afyon tiryakisi, eğlenceye düşkün bir kişiliği simgeler. İstanbul ağzıyla konuşur, konuşmasının en can alıcı yerinde kendinden geçer. Kaynaklara göre gölge oyununun en eski tiplemelerindendir. Nadiri'nin (öl. 1636) bir yapıtından öğrenildiğine göre XVI. ya da XVII. yy.'da perdeye çıkmıştır. Şair Kâni'nin (XVIII. yy.) Hezeliyat adlı yapıtında da Tiryaki tiplemesinden söz edilmektedir.
Tiryaki çarşısı, İstanbul'da, Mimar Sinan'ın yapıtı olan Süleymaniye külliyesi' ne bağlı çarşı (1550-1557). Evvel ve Sani medreseleriyle, darüttıbbın altında, camiye bakan yönde yer alan bir dizi dükkândan meydana gelen çarşının bir bölümü günümüzde dispanser olarak değerlendirilmektedir.
1. Tütün ve keyif verici maddeler içmeye alışmış ve bunlara düşkün olan kimse; Sigara tiryakisi. Nargile tiryakisi. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir şeyi çok seven, ona çok düşkün olan kimse için kullanılır: Sinema tiryakisi. Tavla tiryakisi.
3. (Bir şeyin) tiryakisi olmak, bir şeye vazgeçemeyecek ölçüde bağımlı olmak: Bu işin tiryakisi olmuştu, bırakamıyordu. || Pasif tiryaki, kendisi tütün içmediği halde başkasının çıkardığı tütün dumanını soluyan kimse
*Folk. Tiryaki fincanı, daha çok kaihve tiryakilerinin kullandığı büyükçe, ağzı geniş ve kulpsuz fincan. (Kallavi fincan da de nir.)
*Sey. oy. Bir karagöz oyunu tiplemesi. (Bk, ansikl. böl.)
*ANSİKL. Tütün dumanının solunması, bronşlarda ve akciğerlerde bozukluklara neden olur; günde beş sigaradan fazla içilirse akciğer kanseri sayısında önemli artışlar görülür.
Pasif tiryaki, esas tiryakinin aldığı nikotinin ancak birini alır; bununla beraber bu çok küçük miktar bile tütün dumanına karşı solunum alerjisi olan kimsede yine de zararlı sayılır.
*Sey. Oy. Afyon tiryakisi, eğlenceye düşkün bir kişiliği simgeler. İstanbul ağzıyla konuşur, konuşmasının en can alıcı yerinde kendinden geçer. Kaynaklara göre gölge oyununun en eski tiplemelerindendir. Nadiri'nin (öl. 1636) bir yapıtından öğrenildiğine göre XVI. ya da XVII. yy.'da perdeye çıkmıştır. Şair Kâni'nin (XVIII. yy.) Hezeliyat adlı yapıtında da Tiryaki tiplemesinden söz edilmektedir.
Tiryaki çarşısı, İstanbul'da, Mimar Sinan'ın yapıtı olan Süleymaniye külliyesi' ne bağlı çarşı (1550-1557). Evvel ve Sani medreseleriyle, darüttıbbın altında, camiye bakan yönde yer alan bir dizi dükkândan meydana gelen çarşının bir bölümü günümüzde dispanser olarak değerlendirilmektedir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR