topak -ğı isim 1 . Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. 2 . Bu biçim verilmiş şey: "Da...
topak -ğı
isim
1 . Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası.
2 . Bu biçim verilmiş şey:
"Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi."- Y. Kemal.
3 . Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı.
4 . halk ağzında Şişe veya kadeh.
'Topak' sözcüğü ile kurulmuş cümle örneği verir misiniz?
TOPAK a.
1. Yufka açmak için avuç içinde yuvarlanarak biçim verilen hamur parçası.
2. Bu biçimdeki şey: Kömür topağı. Yağ topağı.
3. Yörs. Şişe ya da kadeh.
*Biyol. Solunum topağı, mitokondrilerin iç zarının herhangi bir noktasında toplanmış olan solunum enzimleri zinciri. (Karaciğer hücrelerinde, mitokondri başına bu topaklardan 5 000 -15 000 tane sayılmıştır.)
*Cerr. Başta fıtık sargıları olmak üzere, vücudun bir kısmını sıkıştırmaya yarayan yastık. (Topak, bir aygıt aracılığıyla yerinde tutulur.)
*Cev. hazl. Cevher topağı, genellikle ergitme (sinterleme) başlangıcında elde edilen, ince taneli demir cevheri yığışımı. (Toz halindeki manganez cevheri için de aynı terim kullanılır.)
*Ekmekç. Flamurda ya da ekmekte bulunan pıhtılaşmış un.
*Fizs. kim. Topaklaşma işlemine uğratılmış bir asıltı içinde Van der Waals kuvvetlerinin etkisine bağlı olarak birbirlerine gevşek şekilde yapışmış parçacıklardan oluşan yığışım. (Buna yumak da denir.)
*Kâğ. san. üretim sırasında kâğıt yaprağının kopmasına yol açabilen ve özellikle ince kâğıtlarda, ışığa tutulduğu zaman görülebilen aşırı bir kalınlık meydana getiren lif yığışımı. || Kâğıt hamurunun hazırlanışı sırasında, yetersiz parçalanma sonucu hamur ya da kâğıt üzerinde görülen iri lif parçaları. (Eşanl. LOKMA.)
*Kim. Topak giderici, topaklaşmayı gidermeye yarayan etken madde, (incelenen kolloit taneleri üzerinde yükler oluşturarak tanelerin kendi aralarında birbirlerini itmesini sağladığından asitler ya da bazlar genellikle topak giderici etkenler olarak kullanılır.) || Topak giderme, daha önceden topaklaşan bir kolloidin tanelerini birbirinden ayırma.
*Metalürj. Topaklama işlemiyle elde edilen küresel katı madde. (PELET.) || Bileşiminde arıtma cürufu bulunan demir ya da dökme demir kütlesi; pudlaj sırasında sıcak dövme yoluyla uzaklaştırılır. || Erimekte olan bir cevher içinde ya da sıvı metal potası içinde oluşan iyice erimemiş madde yığışımı.
*Orm san. Sıkıştırılarak topaklaştırılmış talaş. (Odun talaşı topağı yakıt olarak kullanılır.)
*Seram. Seramik işçisinin çark tablasının ortasına oturttuğu hamur parçası. || Hamur topunun parçalara ayrılmasıyla ortaya çıkan, taslağı çıkarılacak parçanın büyüklüğündeki hamur kütlesi.
*Şarapç. Topak kırma, iki presleme arasında şırahanede biriken cibre topaklarını parçalama işlemi.
*Tarım ve Pedol. Toprağın mineral parçacıklarıyla (kumlar ve limonlar) kolloidal çimentoların (killer, humuslu malzemeler, demir ve alüminyum hidroksitler) bütünleşmesiyle oluşan ve makroskopik düzeyde toprağın yapısını belirleyen temel öğe. (Topakların biçimi ve boyutu malzemenin türüne, içerdiği nem oranına ve uğradığı gerilmelere göre değişir.)
*Tekst. Yanlış işlem sonucu, taraklama sırasında oluşan yün yumağı.
* sıf. Yuvarlanarak topak biçime sokulmuş şey için kullanılır: Bir topak tereyağı.
*Etnogr. Topak ev -TOPAKEV.
*Mad. oc. Topak kömür, üretim sırasında meydana gelen ya da öğütmeyle elde edilen ince kömür tozlarını yakmak ya da koklaştırmak amacıyla kullanmak için topak haline getirilmiş kömür. (Topaklaştırma işlemi, kömürün niteliğine göre bir katkı maddesi [örneğin kömür katranı, küspe vb.] kullanarak ya da hiç katkı maddesi kullanmadan, sıcakta ve basınç etkisiyle gerçekleştirilir.)
1. Yufka açmak için avuç içinde yuvarlanarak biçim verilen hamur parçası.
2. Bu biçimdeki şey: Kömür topağı. Yağ topağı.
3. Yörs. Şişe ya da kadeh.
*Biyol. Solunum topağı, mitokondrilerin iç zarının herhangi bir noktasında toplanmış olan solunum enzimleri zinciri. (Karaciğer hücrelerinde, mitokondri başına bu topaklardan 5 000 -15 000 tane sayılmıştır.)
*Cerr. Başta fıtık sargıları olmak üzere, vücudun bir kısmını sıkıştırmaya yarayan yastık. (Topak, bir aygıt aracılığıyla yerinde tutulur.)
*Cev. hazl. Cevher topağı, genellikle ergitme (sinterleme) başlangıcında elde edilen, ince taneli demir cevheri yığışımı. (Toz halindeki manganez cevheri için de aynı terim kullanılır.)
*Ekmekç. Flamurda ya da ekmekte bulunan pıhtılaşmış un.
*Fizs. kim. Topaklaşma işlemine uğratılmış bir asıltı içinde Van der Waals kuvvetlerinin etkisine bağlı olarak birbirlerine gevşek şekilde yapışmış parçacıklardan oluşan yığışım. (Buna yumak da denir.)
*Kâğ. san. üretim sırasında kâğıt yaprağının kopmasına yol açabilen ve özellikle ince kâğıtlarda, ışığa tutulduğu zaman görülebilen aşırı bir kalınlık meydana getiren lif yığışımı. || Kâğıt hamurunun hazırlanışı sırasında, yetersiz parçalanma sonucu hamur ya da kâğıt üzerinde görülen iri lif parçaları. (Eşanl. LOKMA.)
*Kim. Topak giderici, topaklaşmayı gidermeye yarayan etken madde, (incelenen kolloit taneleri üzerinde yükler oluşturarak tanelerin kendi aralarında birbirlerini itmesini sağladığından asitler ya da bazlar genellikle topak giderici etkenler olarak kullanılır.) || Topak giderme, daha önceden topaklaşan bir kolloidin tanelerini birbirinden ayırma.
*Metalürj. Topaklama işlemiyle elde edilen küresel katı madde. (PELET.) || Bileşiminde arıtma cürufu bulunan demir ya da dökme demir kütlesi; pudlaj sırasında sıcak dövme yoluyla uzaklaştırılır. || Erimekte olan bir cevher içinde ya da sıvı metal potası içinde oluşan iyice erimemiş madde yığışımı.
*Orm san. Sıkıştırılarak topaklaştırılmış talaş. (Odun talaşı topağı yakıt olarak kullanılır.)
*Seram. Seramik işçisinin çark tablasının ortasına oturttuğu hamur parçası. || Hamur topunun parçalara ayrılmasıyla ortaya çıkan, taslağı çıkarılacak parçanın büyüklüğündeki hamur kütlesi.
*Sütç. Tereyağı topağı, perakende satış için hazırlanmış tereyağı parçası. (Bunun yerini şimdi giderek kalıp halinde paketlenmiş tereyağı parçası almaktadır.)
*Şahine. Topak yapmak, bir kuş sözkonusu olduğunda, besinler kursağında yumak halinde topaklandığı için yuttuğunu sindirememek.
*Şahine. Topak yapmak, bir kuş sözkonusu olduğunda, besinler kursağında yumak halinde topaklandığı için yuttuğunu sindirememek.
*Tarım ve Pedol. Toprağın mineral parçacıklarıyla (kumlar ve limonlar) kolloidal çimentoların (killer, humuslu malzemeler, demir ve alüminyum hidroksitler) bütünleşmesiyle oluşan ve makroskopik düzeyde toprağın yapısını belirleyen temel öğe. (Topakların biçimi ve boyutu malzemenin türüne, içerdiği nem oranına ve uğradığı gerilmelere göre değişir.)
*Tekst. Yanlış işlem sonucu, taraklama sırasında oluşan yün yumağı.
* sıf. Yuvarlanarak topak biçime sokulmuş şey için kullanılır: Bir topak tereyağı.
*Etnogr. Topak ev -TOPAKEV.
*Mad. oc. Topak kömür, üretim sırasında meydana gelen ya da öğütmeyle elde edilen ince kömür tozlarını yakmak ya da koklaştırmak amacıyla kullanmak için topak haline getirilmiş kömür. (Topaklaştırma işlemi, kömürün niteliğine göre bir katkı maddesi [örneğin kömür katranı, küspe vb.] kullanarak ya da hiç katkı maddesi kullanmadan, sıcakta ve basınç etkisiyle gerçekleştirilir.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR