TOSLAMAK gçz. f. Bir yere toslamak. sözkonusu bir kimseyse. kafasını; bir araçsa, ön bölümünü, bir kimseye, bir yere, bir şeye hafif...
TOSLAMAK gçz. f. Bir yere toslamak. sözkonusu bir kimseyse. kafasını; bir araçsa, ön bölümünü, bir kimseye, bir yere, bir şeye hafifçe çarpmak.
* g. f.
1. Bir kimseyi toslamak, tos vurmak
2. Arg (Bir kimseye) belli bir miktar para toslamak, (ona) bir miktar para vermek: Tosla bakalım elli bin papeli.
* toslaşmak ışt. f.
1. iki hayvandan (koç, teke, öküz vb.) söz ederken, birbirine tos vurmak
2. iki şeyden ya da iki kişiden söz ederken, birbirine hafifçe çarpmak.
Kaynak: Büyük Larousse
* g. f.
1. Bir kimseyi toslamak, tos vurmak
2. Arg (Bir kimseye) belli bir miktar para toslamak, (ona) bir miktar para vermek: Tosla bakalım elli bin papeli.
* toslaşmak ışt. f.
1. iki hayvandan (koç, teke, öküz vb.) söz ederken, birbirine tos vurmak
2. iki şeyden ya da iki kişiden söz ederken, birbirine hafifçe çarpmak.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR