Toy - 1 - sıfat Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, deneyimsiz, acemi, çaylak: "Meslektaşlarım, kim bilir, beni n...
Toy
- 1 -
sıfat
Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, deneyimsiz, acemi, çaylak:
- 2 -
Ziyafet:
Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda).
- 1 -
Gençliği sebebiyle görgüsüz ve beceriksiz olan, deneyimsiz, acemi, çaylak:
"Meslektaşlarım, kim bilir, beni ne kadar bilgisiz ve toy bulacaklardı?"- Y. K. Karaosmanoğlu.
- 2 -
isim, eskimiş
Ziyafet:
"Ve tamam kırk gün kırk gece toy, düğün edip almış oğluna."- .
- 3 -
isim, hayvan bilimi
Toygillerden, böcek ve tane ile beslenen, eti için avlanan, kızıl tüylü bir kuş (Otis tarda).
Erol Toy
Toy (Otis tarda)
TOY sıf. Gençliği nedeniyle henüz yaşamı tanımayan, acemice ve beceriksizce davranışlarda bulunan kimse için kullanılır; deneyimsiz, acemi: Toy bir delikanlı Nasıl davranacağını bilemez, toydur, onu biraz hoşgörün.
TOY a.
1. Esk. Şölen, yemekli eğlence.
2. Toy etmek, toy düğün etmek, yemekli düğün yapmak, ziyafet vermek.
*Tar. Yılın belli günlerinde eski türk hükümdarları tarafından devlet önde gelenlerine ve çağrılı halka verilen eğlencelerin de düzenlendiği şölen. (Bk. ansikl. böl.)
*AnsIkl. Şölen de denilen toyların bitiminde yemekte kullanılan kaşık, tabak vb.' nin toya çağrılı kişilerce yağmalanması (hânı yağma) gelenekti. Toya çağrılanlar, bulundukları mevkilere göre kendilerine gösterilen yerlere otururlardı. Seçkin çağrılılara özel yiyecek ve içecek sunulurdu. Büyük Selçuklu sultanlarından Tuğrul Bey toyları sahralarda verirdi. OsmanlIlar da son toy İstanbul'un alınmasından (1453) sonra Fatih tarafından verildi.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR