TUTAMAK a 1. Bir savı savunmak için yararlanılabilecek nokta, bir savın dayandığı temel: Sözlerinin hiçbir tutamağı yok. 2. Tutunac...
 TUTAMAK a 
1. Bir savı savunmak için yararlanılabilecek nokta, bir savın dayandığı temel: Sözlerinin hiçbir tutamağı yok.
2. Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey.
3. Tutamaç, kulp.
*Balıkç. Balık oltasında kamışın genellikle bir topuzla sona eren arka kesimi.
*Dağc. Dağcının tırmanma ya da iniş sırasında elleri ve ayaklarıyla destek aldığı, kayanın yüzeyinde bulunan az ya da çok belirgin çıkıntı. (Tutamaklar içe dönük ya da ters, yatay, dikey, eğik olabilir.)
*Kilitç. Kilit tutamağı, kapı kolu gibi, kol demirinin her iki ucuna tespit edilen, yuvarlak ya da uzunca tutamak.
*Spor. Jimnastikte, jimnastikçilerin hareketlerini yapmak üzere elleriyle tuttukları çubukların (sabit, paralel ya da asimetrik) yatay parçası. || Su kayağında, çekici ipe bağlı bir üçgen ipin ucundaki, kayakçının tutunduğu sap.
*Teknol, Bir takım ya da bir aletin tutulmaya yarayan yeri; sap. j| Havya tutamağı, sıhhi tesisatçıların, lehim havyasını tutmak için kullandıkları, içi oyuk tahta sap.
 1. Bir savı savunmak için yararlanılabilecek nokta, bir savın dayandığı temel: Sözlerinin hiçbir tutamağı yok.
2. Tutunacak, dayanacak, güvenecek şey.
3. Tutamaç, kulp.
*Balıkç. Balık oltasında kamışın genellikle bir topuzla sona eren arka kesimi.
*Dağc. Dağcının tırmanma ya da iniş sırasında elleri ve ayaklarıyla destek aldığı, kayanın yüzeyinde bulunan az ya da çok belirgin çıkıntı. (Tutamaklar içe dönük ya da ters, yatay, dikey, eğik olabilir.)
*Kilitç. Kilit tutamağı, kapı kolu gibi, kol demirinin her iki ucuna tespit edilen, yuvarlak ya da uzunca tutamak.
*Spor. Jimnastikte, jimnastikçilerin hareketlerini yapmak üzere elleriyle tuttukları çubukların (sabit, paralel ya da asimetrik) yatay parçası. || Su kayağında, çekici ipe bağlı bir üçgen ipin ucundaki, kayakçının tutunduğu sap.
*Teknol, Bir takım ya da bir aletin tutulmaya yarayan yeri; sap. j| Havya tutamağı, sıhhi tesisatçıların, lehim havyasını tutmak için kullandıkları, içi oyuk tahta sap.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR