UYGULAYICI sıf. ve a. Uygulayan, gereğini yapan; tatbikatçı. * sıf. Dilbil. Söylendiği sırada belirttiği eylemin de gerçekleştiği bi...
UYGULAYICI sıf. ve a. Uygulayan, gereğini yapan; tatbikatçı.
* sıf. Dilbil. Söylendiği sırada belirttiği eylemin de gerçekleştiği bir fiil, konuşucunun sözünü ettiği eylemi aynı anda yerine getirdiği bir sözce için kullanılır. (Örn. Yemin ederim, söz veriyorum uygulayıcı sözcelerdir.) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Dilbil. ve Mant. Uygulayıcı ve betimleyici ayrımını yapan Austin'e göre, uygulayıcı sözcenin "işlevi kendine dönüktür", bir eylemi gerçekleştirmeye yarar. Böyle bir sözce üretmek, başka hiçbir yolla aynı kesinlikle yerine getirilemeyecek eylemi gerçekleştirmek demektir. Örneğin: "Toplantıyı açıyorum", "özür dilerim.†Uygulayıcı sözceler arasında, hukuksal açıdan yetki verilen makamların kararlarından oluşan sözceler ("Genel müdür kadrosu boşaltılmıştır.") ve yalnızca sözcelemenin toplumsal olarak belirlenmemiş öznesini bağlayan sözceler ("Söz veriyorum kiâ€...) ayırt edilir.
* sıf. Dilbil. Söylendiği sırada belirttiği eylemin de gerçekleştiği bir fiil, konuşucunun sözünü ettiği eylemi aynı anda yerine getirdiği bir sözce için kullanılır. (Örn. Yemin ederim, söz veriyorum uygulayıcı sözcelerdir.) [Bk. ansikl. böl.]
*ANSİKL. Dilbil. ve Mant. Uygulayıcı ve betimleyici ayrımını yapan Austin'e göre, uygulayıcı sözcenin "işlevi kendine dönüktür", bir eylemi gerçekleştirmeye yarar. Böyle bir sözce üretmek, başka hiçbir yolla aynı kesinlikle yerine getirilemeyecek eylemi gerçekleştirmek demektir. Örneğin: "Toplantıyı açıyorum", "özür dilerim.†Uygulayıcı sözceler arasında, hukuksal açıdan yetki verilen makamların kararlarından oluşan sözceler ("Genel müdür kadrosu boşaltılmıştır.") ve yalnızca sözcelemenin toplumsal olarak belirlenmemiş öznesini bağlayan sözceler ("Söz veriyorum kiâ€...) ayırt edilir.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR