VARESTE sıf. (fars. vâz ve reste; vaz -resfe'den vareste). Esk. 1. Bir şeyden kurtulmuş, onun uzağında: "Makalenin sahibi E...
VARESTE sıf. (fars. vâz ve reste; vaz -resfe'den vareste). Esk.
1. Bir şeyden kurtulmuş, onun uzağında: "Makalenin sahibi E. M.'ye cevap vermek ihtiyacından vâresteyim" (Y. K. Beyatlı).
2. Rahat, serbest.
3. ilişiksiz.
4. Bir şeyi, bir kimseyi, bir şeyden vareste tutmak, onun dışında bırakmak.
*Huk. Duruşmadan vareste tutulma, ceza yargılamasında sanığın duruşmaya katılma yükümlülüğünden kurtanlması. (Sorgusu yapılan sanık, mahkeme kararıyla, duruşmaya katılma yükümlülüğünden kurtarılabilir. Bu durumda duruşma sanığın yokluğunda yapılır. Duruşmadan vareste tutulmuş olan sanık isterse duruşmaya katılabilir. (Duruşmadan vareste tutulma karan sanığın isteği üzerine verilir. Mahkeme sanığın duruşmaya katılmasını gerekli görürse, duruşmadan vareste tutulma kararını geri alabilir.)
1. Bir şeyden kurtulmuş, onun uzağında: "Makalenin sahibi E. M.'ye cevap vermek ihtiyacından vâresteyim" (Y. K. Beyatlı).
2. Rahat, serbest.
3. ilişiksiz.
4. Bir şeyi, bir kimseyi, bir şeyden vareste tutmak, onun dışında bırakmak.
*Huk. Duruşmadan vareste tutulma, ceza yargılamasında sanığın duruşmaya katılma yükümlülüğünden kurtanlması. (Sorgusu yapılan sanık, mahkeme kararıyla, duruşmaya katılma yükümlülüğünden kurtarılabilir. Bu durumda duruşma sanığın yokluğunda yapılır. Duruşmadan vareste tutulmuş olan sanık isterse duruşmaya katılabilir. (Duruşmadan vareste tutulma karan sanığın isteği üzerine verilir. Mahkeme sanığın duruşmaya katılmasını gerekli görürse, duruşmadan vareste tutulma kararını geri alabilir.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR