vasi isim (vasi Arapça va¹³ 1 . Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse: "Garson, para kıyme...
vasi
isim (vasi
1 . Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse:
2 . Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
VASİ a (ar vesayetten vaşı).
1. Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle görevlendirilen kimse
2. Med. huk. Vesayet altındaki küçüğü ve kısıtlıyı gözetip mallarını yöneten yasal temsilci. (Bk. an-siki, böl.)
*isi. huk. Vasiyi gurema, borçları terekesinden fazla olan borçlunun ölümü üzerine, terekenin tasfiyesi için kadı tarafından atanan vasi. || Vasiyi kadı ya da vasiyi man- sup. bir kimsenin ölümünden sonra kadı tarafından atanan vasi. || Vasiyi meyyit ya da vasiyi muhtar, bir kimsenin ölümünden sonra terekesini yönetmesi ve küçük çocuklarının çıkarlarını koruması için atadığı vasi.
*ANSİKL. Med. huk. Vasi sulh hukuk mahkemesi tarafından atanır. Kural olarak, reşit olan ve vesayet işlerini yürütebilecek olan herkes vasi olabilir. Vasi atanma konusunda hısımların ve eşin öncelik hakkı vardır. Sulh mahkemesi, vasiliğe, önemli nedenler engel olmadıkça, vesayet altındaki kişinin eşini veya yakın hısımlarından birini öncelikle atar. Bu kişilerin vasilik görevini yerine getirmeye yetenekli olması gerekir. Vasi atanırken ilgililerin kişisel ilişkileri ve ikametgâhlarının yakınlığı gözetilir (Türk med. k. md. 364).
Yasaya göre şu kişiler vasi olmayı kabul etmeyebilirler:
1. altmış yaşını doldurmuş olanlar;
2. sakatlıkları yüzünden vesayet görevini güçlükle yapacak olanlar;
3. dörtten çok çocuğun velisi olanlar:
4. üzerlerinde ikiden çok vesayet görevi olanlar ya da işi aşkın bir vesayet görevi bulunanlar;
5. milletvekilleri, bakanlar, Yargıtay başkan ve üyeleri (Türk med. k. md. 367).
Aşağıdaki kişiler vasi olamazlar:
1. vesayet altında olanlar;
2. medeni ve siyasi haklardan yoksun olanlar veya kötü yaşam sürenler;
3. çıkarları vesayet altındaki kişinin çıkarlarına zıt olanlar veya onunla düşmanlığı olanlar;
4. ilgili vesayet dairelerinin yargıçları (Türk med. k. md. 368).
1. Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle görevlendirilen kimse
2. Med. huk. Vesayet altındaki küçüğü ve kısıtlıyı gözetip mallarını yöneten yasal temsilci. (Bk. an-siki, böl.)
*isi. huk. Vasiyi gurema, borçları terekesinden fazla olan borçlunun ölümü üzerine, terekenin tasfiyesi için kadı tarafından atanan vasi. || Vasiyi kadı ya da vasiyi man- sup. bir kimsenin ölümünden sonra kadı tarafından atanan vasi. || Vasiyi meyyit ya da vasiyi muhtar, bir kimsenin ölümünden sonra terekesini yönetmesi ve küçük çocuklarının çıkarlarını koruması için atadığı vasi.
*ANSİKL. Med. huk. Vasi sulh hukuk mahkemesi tarafından atanır. Kural olarak, reşit olan ve vesayet işlerini yürütebilecek olan herkes vasi olabilir. Vasi atanma konusunda hısımların ve eşin öncelik hakkı vardır. Sulh mahkemesi, vasiliğe, önemli nedenler engel olmadıkça, vesayet altındaki kişinin eşini veya yakın hısımlarından birini öncelikle atar. Bu kişilerin vasilik görevini yerine getirmeye yetenekli olması gerekir. Vasi atanırken ilgililerin kişisel ilişkileri ve ikametgâhlarının yakınlığı gözetilir (Türk med. k. md. 364).
Yasaya göre şu kişiler vasi olmayı kabul etmeyebilirler:
1. altmış yaşını doldurmuş olanlar;
2. sakatlıkları yüzünden vesayet görevini güçlükle yapacak olanlar;
3. dörtten çok çocuğun velisi olanlar:
4. üzerlerinde ikiden çok vesayet görevi olanlar ya da işi aşkın bir vesayet görevi bulunanlar;
5. milletvekilleri, bakanlar, Yargıtay başkan ve üyeleri (Türk med. k. md. 367).
Aşağıdaki kişiler vasi olamazlar:
1. vesayet altında olanlar;
2. medeni ve siyasi haklardan yoksun olanlar veya kötü yaşam sürenler;
3. çıkarları vesayet altındaki kişinin çıkarlarına zıt olanlar veya onunla düşmanlığı olanlar;
4. ilgili vesayet dairelerinin yargıçları (Türk med. k. md. 368).
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR