VEZAN sıf. (fars. vezân). Esk. 1. Esen, esici. 2. Vezan olmak, esmek: "Şimal rüzgârı vezân olmaya başlayınca havayı muhabbetle ...
VEZAN sıf. (fars. vezân). Esk.
1. Esen, esici.
2. Vezan olmak, esmek: "Şimal rüzgârı vezân olmaya başlayınca havayı muhabbetle bî-karar olan gönüller gibi eşcâr ve nebâtâtı da ihtizaza getirdi" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.)
1. Esen, esici.
2. Vezan olmak, esmek: "Şimal rüzgârı vezân olmaya başlayınca havayı muhabbetle bî-karar olan gönüller gibi eşcâr ve nebâtâtı da ihtizaza getirdi" (Samipaşazade Sezai, XIX. yy.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR