Yutkunmak (nsz) 1 . Tükürüğü yutmak ya da bir şey yutuyormuş benzer biçimde gırtlağı hareket ettirmek: "Oturup oturup kalkıy...
Yutkunmak
(nsz)
1 . Tükürüğü yutmak ya da bir şey yutuyormuş benzer biçimde gırtlağı hareket ettirmek:
2 . (mecaz) Bir şeyi söylemekle söylememek içinde duraksamak:
3 . (mecaz) Bir şeyin yokluğunu kendine yedirememek, kabullenememek.
(nsz)
1 . Tükürüğü yutmak ya da bir şey yutuyormuş benzer biçimde gırtlağı hareket ettirmek:
"Oturup oturup kalkıyor, ağzını açacakken derhal yutkunup kapıyor."- S. M. Alus.
2 . (mecaz) Bir şeyi söylemekle söylememek içinde duraksamak:
"Annem kelimelerini yutkunuyor."- Y. Z. Ortaç.
3 . (mecaz) Bir şeyin yokluğunu kendine yedirememek, kabullenememek.
YUTKUNMAK gçz. f.
1. Ağzında biriken tükürüğünü yutmak ya da bir şey yu tuyormıış benzer biçimde gırtlağını hareket ettirmek.
2. Bir şeyi söylemekle söylememek içinde duraksamak: Bir süre yutkundu sonunda her şeyi itiraf etti.
3. (Bir şey kar şısında) yutkunmak, elde etmek istediği bir şeyin yokluğunu çekmek.
1. Ağzında biriken tükürüğünü yutmak ya da bir şey yu tuyormıış benzer biçimde gırtlağını hareket ettirmek.
2. Bir şeyi söylemekle söylememek içinde duraksamak: Bir süre yutkundu sonunda her şeyi itiraf etti.
3. (Bir şey kar şısında) yutkunmak, elde etmek istediği bir şeyin yokluğunu çekmek.
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR