EĞMEÇ 1. Kavis. 2. Çay ve ırmağın viraj yeri. Ağaç dallarını eğmek için kullanılan ucu eğri sırık. Vücuttaki eklem bölgeleri. 1. Lo...
EĞMEÇ
1. Kavis.
2. Çay ve ırmağın viraj yeri.
Ağaç dallarını eğmek için kullanılan ucu eğri sırık.
Vücuttaki eklem bölgeleri.
1. Loğ taşının yay biçimindeki ağaç sapı.
2. bk. egmecek.
3. Kuş tutmak için kullanılan sepetlerin ağzına takılan yay benzer biçimde ağaç parçası.
4. Baston.
5. üstüne cibinlik konulmuş olan ağaçtan yapılmış vasıta.
6. Tek atlı otomobillerde hayvanın boynuna geçirilen hamut.
7. Kuyudan su çekmek için kullanılan ucu eğri ağaç.
1. bk. eymeç (II).
2. Çay ya da ırmağın kıvrıntı yeri.
Kıvrıntı, dönemeç.
Yay.
1. Kavis.
2. Çay ve ırmağın viraj yeri.
Ağaç dallarını eğmek için kullanılan ucu eğri sırık.
Vücuttaki eklem bölgeleri.
1. Loğ taşının yay biçimindeki ağaç sapı.
2. bk. egmecek.
3. Kuş tutmak için kullanılan sepetlerin ağzına takılan yay benzer biçimde ağaç parçası.
4. Baston.
5. üstüne cibinlik konulmuş olan ağaçtan yapılmış vasıta.
6. Tek atlı otomobillerde hayvanın boynuna geçirilen hamut.
7. Kuyudan su çekmek için kullanılan ucu eğri ağaç.
1. bk. eymeç (II).
2. Çay ya da ırmağın kıvrıntı yeri.
Kıvrıntı, dönemeç.
Yay.
Türk Dil Kurumu
eğmeç ingilizcesi
- arc, curve, part of a circle
YORUMLAR