Seyahat yazısı örneği bulabilir misiniz? 3000 Senelik Tarihiyle Assos Batı Anadolu'da Edremit Körfezi'nin kenarında bulun...
Seyahat yazısı örneği bulabilir misiniz?
3000 Senelik Tarihiyle Assos
Batı Anadolu'da Edremit Körfezi'nin kenarında bulunan Assos, antik çağlara uzanan tarihiyle, denizi, doğasıyla sempatik bir köy. Andezit taşından yapılmış eski evler ve köy ürünlerini satmaya çalışan köylüler arasından geçerek oldukça rüzgarlı ve soğuk bir havada en tepeye kadar tırmandık.
Antik çağlarda mühim bir yerleşim yeri olan Assos'ta ortalama 230 metre yükseklikle Athena Tapınağı bulunuyor. M.Ö.VI. yüzyılın ortalarında meydana getirilen mabet, tüm köye, Ege Denizi'ne ve Midilli Adası'na tepeden bakmaya devam ediyor. Dikörtgen planlı, Anadolu'daki en eski dorik tarzındaki tapınaktan günümüze birkaç sütunu kalmış. Mabet, Agora'sı, Tiyatro'su ve öteki kalıntılarıyla Bahramkale Köyü ile iç içe zamana direnmeye çalışıyor. Bulunmuş olduğu tepe itibarıyla oldukça güzel bir havası var. Midilli Adası'nın en net görünmüş olduğu yerlerden kabul edilen tapınaktan yine köye doğru inerken minaresi olmayan güzel bir cami görüyoruz. Hüdavendigar Camii'nin bir kısmı bölgedeki Bizans ve Roma döneminden kalma devşirme taşlar kullanılarak yapılmış.
Assos, Behramkale ya da Behramköy adıyla da biliniyor. Köy içinden tepeye çıkan Arnavut kaldırımlı yokuş süresince köylülerin ürünlerini sattıkları tezgahlar sıralanıyor. Gittiğimizde sabahın erken saatleri ve çok rüzgarlı olmasından dolayı tezgahlar yeni yeni açılsa da, buranın meşhur kekiğini alma şansımız oldu. Limon ve dağ kekiği kokusuyla hakkaten çok güzel. Bölgedeki evlerin bir kısmı barıncak ve restoran olarak işletilmekte
Evliya Çelebi'ye ilişik seyahat yazısı örnekleri var mı?
Azim ile ilgili tecrübe etme yazısı örnekleri verir misiniz?
Paragraf yazısı örnekleri verir misiniz?
Ankara kalesi, telsiz direkleri ve bir tünel… Yarım dakika karanlık. Ankara geride kaldı. Bu yol, tüm bozkırı geçer, Karadeniz'e dek ulaşır.
İsmet Paşa senelerdir düşünce döktü, ray döşedi. şimdi ben, bu ray üstünden düşünce taşıyan kültür savaşının zırhlı trenine yetişmek için kilometrelerin sekişini sayıyorum. Tren yolunda… Gezici eğitim sergisi Kırıkkale istasyonunda…
“Tren yolunda da söz mı a canım.†diyebilirsiniz.
Eğer siz, bir zamanlar Yahşıhan'a dek bu şekilde gidip gelen eski tren bozuntusunu anımsarsınız bu şekilde düşünmezsiniz.
Hele benim benzer biçimde Yahşıhan yolunda tuhaflıklara şahit olmuşsanız…
Size, istasyonların kimi bodurumsu, kimi kavaklar benzer biçimde birbirlerinin sırtından sırıtan uzun dallı ağaçlarından, çeşmelerinden, bayrak direklerinden, makaslarından, telgraf direklerine tünemiş güvercinlerinden, yol kenarında doygun doygun treni seyreden öküzlerden, özgür ve neşeli sıpalardan söz edeceğimize bizim orta Anadolu'ya kültür ve yeninin aşkını taşıyan trene rast gelinceye dek bugünkü güzel trenin yerindeki o eski tren ve ray bozuntusundan söz edeyim, her halde canınız sıkılmaz.
Yıl 1921, İnönü ile Sakarya savaşının araları… Ankara'dan Kayseri'ye doğru bir akın var.
Kağnı, kağnı, kağnı Yollardan, dağlardan, taşlardan gıcırtıdan geçilmiyor.
Mumyalanmış bir eşeğe benzeyen sıska, sanki tenekeden yapılmış bir lokomotif, ince, uzun hörgücünü kaldırmış, bitkin develeri anımsatan vagonlar da bunların içinde Kayseri yolunu tutuyor.
Her nedense o vakit burada işleyen dekovilde, sudan geçmeyen hayvanın nispet yaparcasına benzer bir direnme vardı. Ara sıra tutarağı tutardı. Bakarsınız, tıpış t ıpış giderken ansızın zınk yerinde sayar. Bir ses duyulur:
“Lokomotifin suyu tükendi. Tanrı'ını seven su getirsin!…â€
Kovalarla, ibriklerle, testilerle bir sürü halk su aramaya çıkar, su bulunmayan bir yerde ise hepimiz mataralarındaki, testilerindeki, teneke ya da toprak ibriklerindeki suları lokomotife boşaltırlar. Kutsal, yürümeye adım atar. Fakat yürüyüş de ne yürüyüş!…
Trenin üstünde pinekleyen ihtiyarlar, kimi vakit şu şekilde konuşurlardı:
“Tren giderken indim, aptes bozdum, elimi yudum, trene bindim.â€
“Abdest tazeledim, gene geldim, yetiştim.â€
Yokuş bir yere gelindi mi bir ses yükselirdi:
“Allah'ını seven vagonları arkasından itsin!â€
Yüzlerce adam trenden iner, trenin durduğunu gören köylüler de gelir. Helesa yelesa ile treni yürütürlerdi. Trenin kömürü tükenip yöreden çalı çırpı topladığımızı da ben bilirim.
Bu tarz şeyleri söylerken yalnız bir anıyı anlatıyorum. Dün süngüsünü tüfeğine çaputla bağlayıp düşmana hücum eden bir ulusun o günü bu şekilde geçerdi.
Şimdi İsmet Paşa'nın döşediği raylar üstünde düşünce benzer biçimde süratli, tertipli ve rahat trenle Kırıkkale'ye yaklaşıyoruz.
Makinenin, tekniğin dokunduğu yer, çölün ortasında bile olsa yepyeni bir uygarlığı f ışkırtıveriyor. Kırıkkale işte bu şekilde bozkırın ortasında baca, yapınak, asfalt, geometri, boyalı ev, sağlam tavan, iş gömleği giyen alın terli insan anlama gelir. Kırıkkale bana, kopmuş bir film parçasının sarı bakkal kâğıdına yapıştırılması tesirini yapmış oldu. Kırıkkale, başlı başına minnacık bir yapınak yuvasıdır. Sağı solu, önü arkası bozkırdır.
İstasyon kalabalık… Siyahlar giyinmiş öğretmenler, iş gömlekli işçiler, ustalar, mühendisler, bereli bayanlar, irili ufaklı çocuklar vagonların çevresinde toplanıyorlar…
[Sadri Etem (Ertem). "Kırıkkale'ye Giderken",Türk Dili Dergisi, Gezi Özel Sayısı, 1 Mart 1973.]
örnek veriyoruz siz bunlara nazaran seyahat yazısı sizde yazabilirsiniz.Kolay gelsin.
Seyahat Yazısı Örnekleri
Yaşamın ve yaşadıklarımızın tanıklıklarını içeren yazı türlerinin başlangıcında seyahat yazıları gelmektedir.
ızlenim, gözlem birliğine dayalı bir yanı olan bu tür yazıların günümüzde daha da varlıklı söyleyiş özellikleri taşıdığını gözlüyoruz.
Seyahat yazılarında esas unsur gezilip görülen bölgelere dair izlenim ve gözlemlerin dile getirilmesidir. Dolaşmak, bir bakıma, yeni bölgeler görmek/tanımak/keşfetmekle ilgili olduğuna nazaran; tüm bunların yazıya aktarılması da bu türün gelişmesine niçin olmuştur.
Geçmişteki seyahatnameler gezginlerin/seyyahların bu tür gezilerini içeren metinlerdir. Venedikli Marco Polo'nun (1254-1324) Asya'ya 1271 senesinde yapmış olduğu serüvenli yolculuğun seyahat notlarını içeren Geziler Kitabı bu alandaki ilk kitaplardan biridir. Marco Polo, ulaşmış olduğu Çin'de, Büyük Moğol ımparatoru Kubilay Han'ın gözüne girerek resmi görevler üstlenir. Çin'in ve Hindistan'nın birçok yerine geziler yapar. Tüm bu gezilerinde görüp duyduğu her şeyi yazıya geçiren Marco Polo 1295'te Venedik'e dönerek ticaretle uğraşır. Venediklilerle Cenevizliler arasındaki deniz cenginde esir düşen Marco Polo, Cenova'da dört yıl esir kalır. Hücre arkadaşı Piza'lı Rusticano'ya notlarından yola çıkarak bu gezilerini kaleme aldırır.
Çeşitli dillerde el yazması olarak yazılan kitap, 1477'de ilk kez basılır. Polo'nun bu kitabı bir dönüm noktasıdır Avrupa'da. Çin uygarlığının bir tür keşfi olarak nitelendirilebilir. Ortaçağ Avrupa'sının, bir seyahat kitabı vasıtasıyla bunun farkına varması, yeni keşiflerin de önünü açmıştır.
Polo'nun anlattıkları, ortalama iki yüz yıl sonrasında Kristof Kolomb'un eline geçer. Seyahat notlarında sözü edilen bölgelere gitmek düşü Kolomb'un yeni dünyayı keşfetmek seferlerini başlatmıştır diyebiliriz.
ılginç olanı da, Kolomb bu seferlere çıkarken seyahat günlükleri yazmış olmasıdır. seyahat yazısı yazma duygusunu veriyor. Bu da, denememsi düzyazılar biçeminde olduğu benzer biçimde, yol günlükleri, yol notları, hatta mektuplarla da yazılagelir.
Öyleki ki, böylesi seyahat yolculukları zaman içinde bir keşfe dönüşebilir. ınsanoğlunun bu tanıklıklarını yazma çabası ise, bu alanda mühim bir birikimi oluşturmuştur.
Türklerde seyahat yazılarının, kısaca seyahatnamelerin yazımı çok sonraki yıllara rastlar. meşhur coğrafyacı ve haritacı Pirî Reis'in (1475-1554) değindiği Kitab-ı Bahriye'yi Akdeniz'in kitabı olarak nitelendirebiliriz. Gezdirilmiş olduğu tüm Akdeniz yöresini adım adım resimleyip haritalarla bezeyerek kitabına geçen Pirî Reis, deniz yolculukları için bir tür el kitabı sunar. Onun bu çabası, günümüzde bir başka boyutta yazılacak olan seyahat/seyahat kitaplarının ilk örneğidir de diyebiliriz.
ılk seyahatname örneği ise Hoca Gıyâsüddin Nakkâş'ın Acâibü'l-Letâif'idir. Bir diğeri de tüccar Ali Ekber Hatâî'nin 1515'te değindiği Hıtâînâme'dir.
Klasik Osmanlı döneminde ise Seydi Ali Reis'in (? - 1562), donanma kaptanı olarak Portekizlilere karşı göndermiş olduğu Hint denizinde fırtınaya tutularak karaya çıkması, sonrasında ise dört yılı bulacak olan kara yolculuğunun öyküsünü dile getiren Mirâtü'l-Memâlik adlı kitabını sayabiliriz. Yazman Çelebi'nin (1609-1657), fene bir coğrafya kitabı olarak nitelendirebileceğimiz Cihan-nümâ'sını (1648) sayabiliriz.
Bizim, bu açıdan, en tanınmış gezginimiz olan Evliya Çelebi'nin (1611-1682) ıstanbul'un dört bucağını arşınladıktan sonrasında ilkin Bursa, ızmit, Trabzon (1640); arkasından Kırım ve Girit'e giden (1645) Evliya Çelebi; ımparatorluğun ulaşabildiği üç kıtaya geziler yapar. Son olarak da Almanya, Avusturya, Hicaz, Mısır ve Habeşistan'ı gören Evliya Çelebi tüm bu gezilerinin izlenim ve notlarını on ciltlik Seyahatname'de topladı. Bu seyahatname, bir tür yeryüzü coğrafyasının renklerini getirir bizlere. Gidilen yerlerin tarihsel, kültürel, etnografik, sosyolojik birçok özelliğinden seyahatnamesinde söz eden Evliya Çelebi, mühim tanıklıklar getirmektedir.
***
Seyahat, yolculukları içerdiğinden, bu tür yazıları çeşitlendiren bir boyut da; yol notları/seyahat günlükleridir. Gezginliğin çetelesini tutmak için günü gününe yazılan günlük ve notların mühim tanıklıklar getirdiğini söyleyebiliriz.
Günümüzde seyahat terimi, gezi düşüncesi gelişip zenginleşmiştir. Bu yan da, ister istemez, yazınsal bir tür olarak seyahat yazılarının ayrı ayrı adlarda nitelendirilmesini getirmiştir. Bilgi, belge, kılavuz türünden kitapların yanı sıra sözünü ettiğimiz günlükler/seyahat notları bu alanı daha da ilgi çekici kılmıştır diyebiliriz.
Ahmet Haşim, seyahati birazcık daha değişik görenlerden: ""ınsan, yaşamının tatsızlığından ve çevresinde görüp bıkmış olduğu şeylerin o yorucu alelâdeliğinden bir süre kurtulabilmek için ümidiyle seyahate çıkar. Bu itibarla gezi 'harikuladelikler avı' anlama gelir.""
Bunda haklı olduğu yanlar yok değil! Gezilerin ihtiva ettiği yolculuklar yeni/garip bölgeleri görme duygumuzu körüklediği benzer biçimde, kezlerce gidilen bölgelere dönüşün de derin bir anlamını içerek yolculuklardan da söz edebiliriz. Mesela; tarihsel ve kentsel bölgelere meydana getirilen yolculuklar birazcık da bunu ihtiva eder diyebiliriz.
Her ne yanıyla bakarsak bakalım gezinin hayatımızdaki yeri çok yönlülükler ihtiva eder. Homeros'un Odysseus'unu ilk uzun seyahat kitabı olarak alırsak, bunun serüvenler içeren boyutu bulunduğunu da söyleyebiliriz.
Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.
Batı Anadolu'da Edremit Körfezi'nin kenarında bulunan Assos, antik çağlara uzanan tarihiyle, denizi, doğasıyla sempatik bir köy. Andezit taşından yapılmış eski evler ve köy ürünlerini satmaya çalışan köylüler arasından geçerek oldukça rüzgarlı ve soğuk bir havada en tepeye kadar tırmandık.
Antik çağlarda mühim bir yerleşim yeri olan Assos'ta ortalama 230 metre yükseklikle Athena Tapınağı bulunuyor. M.Ö.VI. yüzyılın ortalarında meydana getirilen mabet, tüm köye, Ege Denizi'ne ve Midilli Adası'na tepeden bakmaya devam ediyor. Dikörtgen planlı, Anadolu'daki en eski dorik tarzındaki tapınaktan günümüze birkaç sütunu kalmış. Mabet, Agora'sı, Tiyatro'su ve öteki kalıntılarıyla Bahramkale Köyü ile iç içe zamana direnmeye çalışıyor. Bulunmuş olduğu tepe itibarıyla oldukça güzel bir havası var. Midilli Adası'nın en net görünmüş olduğu yerlerden kabul edilen tapınaktan yine köye doğru inerken minaresi olmayan güzel bir cami görüyoruz. Hüdavendigar Camii'nin bir kısmı bölgedeki Bizans ve Roma döneminden kalma devşirme taşlar kullanılarak yapılmış.
Assos, Behramkale ya da Behramköy adıyla da biliniyor. Köy içinden tepeye çıkan Arnavut kaldırımlı yokuş süresince köylülerin ürünlerini sattıkları tezgahlar sıralanıyor. Gittiğimizde sabahın erken saatleri ve çok rüzgarlı olmasından dolayı tezgahlar yeni yeni açılsa da, buranın meşhur kekiğini alma şansımız oldu. Limon ve dağ kekiği kokusuyla hakkaten çok güzel. Bölgedeki evlerin bir kısmı barıncak ve restoran olarak işletilmekte
Evliya Çelebi'ye ilişik seyahat yazısı örnekleri var mı?
Azim ile ilgili tecrübe etme yazısı örnekleri verir misiniz?
Paragraf yazısı örnekleri verir misiniz?
YORUMLAR