Seyahat Yazısı Türünün Gelişimi Seyahat türünün uzun bir geçmişi vardır. Bu günkü tanımına ve niteliğine tam uymasa da çok eski çağlarda sey...
Seyahat Yazısı Türünün Gelişimi
Seyahat türünün uzun bir geçmişi vardır. Bu günkü tanımına ve niteliğine tam uymasa da çok eski çağlarda seyahat türünden sayılabilecek örneklerin bulunmuş olduğu bilinmektedir. Eski Yunanistan’dan başlayarak günümüze kadar çeşitli ülkelerden birçok seyyah, elçi, ozan ve yazar gezip gördükleri bölgeleri özetleyen eserler meydana getirmişlerdir.
Başka ülkelere meydana getirilen yolculuklarla ilgili ilk seyahat yazılarına örnek olmak suretiyle M.S. 448â²de Hun hükümdarı Atilla’ya gönderilen elçilik heyetinde görevli tarihçi Priskosun eseri ile M.S. 568 de Kilikyalı Zemarkhos’un Göktürkler ülkesinde Bizans İmparatorluğu elçisi iken tuttuğu notları gösterebiliriz.
İranlı ozan ve din adamı Nasır Hüsrev âin hac maksadıyla yapmış olduğu Mekke gezisini ve ayrıca Mısır ve Anadolu’nun doğusunda gördüklerini özetleyen ’sefername’ adlı eserini de ilk seyahat kitapları içinde sayabiliriz.
Seyahat türünün ilk mühim eselerini verenlerin başlangıcında şüphesiz Venedikli meşhur seyyah Marco Polo ile gene meşhur Arap gezgini İbn-i Batuta’yı anmamız gerekir.
Marco Polo, Yakın Doğu ve Orta Asya ülkelerini kapsayan uzun bir yolculuğa çıkmış ve bu yolculuğunda gezip görmüş olduğu bölgeleri özetleyen bir yapıt yazmıştır. Birçok dile çevrilen bu yapıt seyahat edebiyatının ilk klasik örneklerinden biri sayılır. Arap gezgini İbn Batuta da Anadolu, Harezm, Maveraünnehir ve Horasan’ı dolaşarak oralarda yaşayan Türklerin teknik ve toplumsal özelliklerini özetleyen bir kitap yazmıştır.
Önceleri daha çok tarihçilerin ilgi gösterdikleri bu eserler, sonradan edebiyatçıların da dikkatini çekmiştir. Ele alınan mevzular, kullanılan dil, yazarların gözlem ve ifade özellikleri bakımından seyahat yazı ve kitapları artık edebiyatın bir kolu, bir başka deyişle bir yazı türü özelliği kazanmıştır.
YORUMLAR