İslam Medeniyeti Tarihi Konu Anlatımı

İslam medeniyetinin doğuşu yayılması ve zamanı gelişimi ile ilgili olarak İslam uygarlığı mevzu anlatımının yer almış olduğu sayfamız. İsl...

İslam medeniyetinin doğuşu yayılması ve zamanı gelişimi ile ilgili olarak İslam uygarlığı mevzu anlatımının yer almış olduğu sayfamız.



İslam medeniyeti



İslâm medeniyetinin gelişmesi dünya tarihinin en mühim vakalarından birisi olmuştur. 700 yılından 1200 yılına kadar geçen beş yüzyıl süresince Müslümanlık, devlet şekli, yaşam seviyesi, görgü, dini hoşgörülük bakımından Hıristiyan yaşamına önderlik etmiş, edebiyat, tıp, felsefe, ilim kendi alanında da Garp yaşamına öncü olmuştur.



Avrupa, Müslümanlar’dan yiyecek, içecek, ilâç, tıbbi araç-gereç, zırh, kısacası, tecim ve endüstri maddeleri almış olduğu benzer biçimde sanat zevki, motifleri, denizcilik kuralları, bununla birlikte bir sürü da kelime almıştır. Avrupa milletlerinde «trubadur»ların (saz şairlerinin) şiir ve müziği Müslüman Sicilya’nın, İspanya’nın etkisiyle gelişmiştir. Avrupalılar bugün tüm bütün ülkelerce kullanılan sayıları da Müslümanlar’dan almışlardır. Müslüman bilginleri Eski Yunanistan’ın matematik, fizik, tıp, kimya, astronomi bilimlerini geliştirmiştir. Ayrıca logaritma, cebir benzer biçimde ilim kolları da Avrupa’ya Müslümanlar’dan geçmiştir. Müslüman bilginleri yüzyıllar süresince tüm dünyanın ilim hayatına önder olmuş, medeniyete ışık tutmuştur.



Bağdat Abbasi Devleti’nin başkenti olduktan az sonrasında, 794 senesinde, burada bir kağıt yapım evi kurulmuştu; aradan yüzyıl geçmeden bu ünlü ilim merkezi kitapçılarla, kitaplıklarla doldu. 1258’de Moğollar Bağdat’ı yerle bir ettikleri vakit şehirde 36 genel kitaplık, sayısız hususi kitaplıklar vardı.



VIII.-XI. yüzyıllarda Garp aleminde kitaba ehemmiyet verilmezken Kurtûba’dan Semerkant’a kadar uzayan İslâm âleminin binlerce camisinde kitaplıklar vardı. Her geçen yıl ilim belli bir miktar daha gelişiyordu. 830’da Abbasi halifesi El-Me’mun Bağdat’ta, 200.000 dinar harcayarak bir ilim akademisi kurdurmuştu. Beytu’l-Hikme (Ilim evi) diye anılan bu akademide bir gözlemevi, bir genel kitaplık, bir tercüme kurulu vardı. Bu kurul Eski Yunan bilginlerinin eserlerini Arapça’ya çevirmekle görevliydi. 750’den bu yana süregelen tercüme işleri böylelikle daha da hızlandı, 850’de neredeyse tüm klasik Yunan ilim eserleri çevrilmiş bulunuyordu. Pek çok Eski Yunan eserleri fakat Arapça çevirileri yardımıyla bugüne dek gelebilmiştir.



Müslüman dünyasındaki ilim gelişmesi yalnız Arap alemine mahsus değildi. Daha doğudaki Müslüman Türk dünyası da büyük bilginler yetiştiriyordu. Harzem’de doğan El-Hârizmî, Bağdat’a gelmiş olarak, yerleşti, son aşama mühim matematik eserleri vererek logaritma, cebir benzer biçimde matematik kollarını ilim yaşamına ilk kez tanıttı. «Logaritma» sözü direkt doğruya Hârizmî’nin adından gelir: Avrupada çok tanınan Hârizmî’nin ismi türlü şekillere sokulmuş, ayrıca «El-Hârizmî» kelimesi «al-Khovarazmi» biçimini ile birlikte bundan matematikte bir hesaplama usulü olan «algorithme», kelimesi çıkmıştır.



IX. yüzyılda Abbasi hükümdarı El-Me’mun’un yaptırdığı rasathanede çalışan bilginler dünyanın yuvarlak bulunduğunu biliyor, yıldızların durumunu inceliyorlardı. Gerçek bir ilim anlayışı olan bu bilginler deneyle gösterilmemiş hiçbir iddiayı doğru saymazlardı. Dünyanın çemberini hesaplamış, 40.000 km.’ye yakın bir sayı bulmuşlardı. Bu bilginlerin Garp dillerine çevrilen eserleri yüzyıllarca o alanda en mühim eserleri olarak kalmıştır. Aslen Türk olan El-Birunî de (973-1051 ) devrinin en büyük bilginlerindendi, astronomi, matematik, coğrafya üstündeki eserlerinin büyük bir bölümü Garp dillerine çevrilmiştir. El-Birunî türlü emek harcamaları içinde enlem ve meridyen derecelerini hesaplamıştır. Onun hesapları şimdiki sayılara çok yakındır. El-Birunî tüm eşyanın Dünya’nın merkezine doğru çekildiğini iddia etmiş olduğu benzer biçimde Dünya’nın hem kendi çevresinde, hem de Güneş’in çevresinde dönmesinin mümkün sayılabileceğini de ileri sürmüştür.



Müslümanlar tıpta da tüm dünyanın öncüsü durumundaydılar. Avrupalılar’ın Müslümanlarla yapmış olduğu ticaretin esasını ilaç ithali teşkil ediyordu. İlk eczacılık okullarını kuranlar Müslümanlar’dır. Bir takım ameliyatlarda haşhaştan faydalanarak anestezi yapma usulünü de gene ilk kez Müslüman hekimleri kullanmışlardır. Bununla birlikte, Müslüman vatanlarında bir sürü hastaneler açılmıştı. O devir Müslüman dünyasının en büyük hastanesi Şam’daki Bimaristan’dı. Burada 24 doktor çalışırdı. Ayrıca büyük tıp bilginleri de yetişmiştir. Ebu Bekr Muhammed Razi (844-926) bunların en önemlilerinden biridir. Tahran civarlarındaki Rey’de doğan alim 131 ten yapıt yazmıştır. Bunlardan biride çiçek ve kızamık ile alakalı eseri bulaşıcı hastalıklar hakkında yazılan ilk eserdir. Bu eserin 1498-1866 yılları içinde yalnız İngiltere’de 40 kez basıldığını söylemek bilginin kıymetini ortaya koyar.



Razi’den daha büyük ün elde etmiş bir başka Müslüman tıp bilgini İbni Sina’dır. Büyük bir felsefeci olan İbni Sina’nın eserleri yüzyıllar süresince Garp dünyasını etkilemiştir. XIII. yüzyılın en büyük bilginlerinden Roger Bacon, İbni Sina için «Aristoteles’ten sonrasında en büyük felsefeci» der.



Öte taraftan, bilimin yanı sıra edebiyat ve sanat da büyük ilerlemeler gösteriyordu. Edebiyat, mimarlık, süsleme, yazı sanatlarında hepsi birbirlerinden güzel eserler yaratılıyordu. Ebu’l-Ferec, Ebu’l-ûlâ Maarrî, Ebu-Nuvas benzer biçimde şairler X. ve XI. yüzyıllarda bugüne dek unutulmıyan bir ün kazandılar. Ote taraftan, büyük Türk filozofu Farabî de eserleriyle tüm bütün ülkelerce tanındı.



XI. yüzyılda Türkler Müslüman aleminin siyasetinde söz sahibi oldular. Gazneliler Devleti’ni kendilerine bağlayan Selçuklular batıya doğru yayıldılar, halifeleri egemenlikleri altına aldılar. Bundan bahseden Amerikalı tarih bilgini Will Durant «Türkler için barbar demek büyük hata olur; Roma’yı istilâ eden Germenler için kullanılan bu deyimi Türkler için kullanamayız. Onlar, daha Orta Asya’dan ayrılırken uygarlık kendi alanında mühim ilerlemeler yapmıştır» demektedir. Hakikaten, Anadolu’yu Bizans’tan alan Selçuklular ellerinde bulundurdukları yerlerde büyük uygarlık eserleri kurmakta gecikmediler. Gene Will Durant Selçuklu mimarlık eserleri için: «Bu anıtlar Türkler’in barbar olduğu iddiasına gülmektedir» diyor.



XI.-XII. yüzyıllarda Müslümanlık dünyası da ondan önceki yüzyıllar benzer biçimde ilim ve düşünce hayatında büyük simalar yetiştirdi. Bunların en mühimleri Gazali, İbni Tufeyl, İbni Rüşt’tür. Bir süre sonra Ömer Hayyam, Feridüddin Attar, Sadi, Celâlettin Rumî benzer biçimde büyük mütefekkirler Müslümanlığın ilim ve düşünüşüne yenilikler eklediler.



Müslüman uygarlığı tüm kollariyle yüzyıllar süresince Garp yaşamına önder oldu. Matematik, tıp, felsefe, astronomide olduğu benzer biçimde güzel sanatlarda da Avrupalılar yüzyıllar süresince Müslüman dünyasını önder aldılar. Destekli kemer, Gotik mimarlığına girmeden ilkin, İslâm mimarlığında görülmüştür. Kiliselerin çan kulelerinde minarelerden örnek alınmıştır. Fransa’da, İtalya’da çiniciliğin kalkınmasında da Müslüman dünyasından getirilen çinilerin, çanak-çömleklerin büyük oranı olmuş, bununla birlikte İtalyan çinicileri İspanya’ya giderek sanatı orada öğrenmişlerdir. Ote taraftan, Venedikli maden ve cam işçileri, İtalyan ciltçileri, İspanyol zırhçıları tekniklerini Müslüman sanatkârlardan aldılar, neredeyse Avrupa’nın her tarafındaki dokumacılar model ve desen için Müslüman örneklerinden faydalandılar.



Bu etkilerde ilkin Haçlılar, sonrasında Arapça’ dan Lâtince’ye çevrilen binlerce eserin büyük görevi olmuştur. Bununla birlikte, Hıristiyanlar sık sık Müslüman İspanya’ya gidiyordu, İspanyol evlatları da Müslüman saraylarına verilerek iyi yetişmeleri sağlanıyordu. Hıristiyanlar İspanya’da kaydettikleri her ilerleyişte onların edebiyat, sanat, ilim ve felsefesinin tesiri altında kalıyorlardı.

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: İslam Medeniyeti Tarihi Konu Anlatımı
İslam Medeniyeti Tarihi Konu Anlatımı
http://www.muhteva.com/wp-content/uploads/2017/04/islam-medeniyeti-1.jpg
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/islam-medeniyeti-tarihi-konu-anlatm.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/islam-medeniyeti-tarihi-konu-anlatm.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content