KABALAŞMAK gçz. f. 1. Bir kimse söz konusuysa, görgü ve nezaket kurallarına aykırı hareket etmek: Hakkını korumak için çaba sarfetm...
KABALAŞMAK gçz. f.
1. Bir kimse söz konusuysa, görgü ve nezaket kurallarına aykırı hareket etmek: Hakkını korumak için çaba sarfetmek için de olsa bu kadar kabalaşacağını sanmazdım.
2. Bir şey sözkonusuysa, zarifliğini, inceliğini yitirmek, oylumca büyümek.
♦ kabalaştırmak ettirg. f.
1. Bir kimseyi kabalaştırmak, onun kabalaşmasına niçin olmak.
2. Bir şeyi kabalaştırmak, onu kaba göstermek, inceliğini, zarifliğini yok etmek: Büyük düğmeler elbiseyi daha da kabalaştırıyor.
1. Bir kimse söz konusuysa, görgü ve nezaket kurallarına aykırı hareket etmek: Hakkını korumak için çaba sarfetmek için de olsa bu kadar kabalaşacağını sanmazdım.
2. Bir şey sözkonusuysa, zarifliğini, inceliğini yitirmek, oylumca büyümek.
♦ kabalaştırmak ettirg. f.
1. Bir kimseyi kabalaştırmak, onun kabalaşmasına niçin olmak.
2. Bir şeyi kabalaştırmak, onu kaba göstermek, inceliğini, zarifliğini yok etmek: Büyük düğmeler elbiseyi daha da kabalaştırıyor.
Kaynak: Büyük Larousse
kabalaşmak ingilizcesi
- to become rough; to become impolite, to act rudely
YORUMLAR