Karar Nedir?

Karar TDK, Türk Dil Kurumu isim (kara:rı) Arapça ®arÂ¥r 1 . Bir iş ya da mesele hakkında düşünülerek verilen kati yargı: &quo...

Karar
TDK, Türk Dil Kurumu




isim (kara:rı) Arapça ®arÂ¥r

1 .
Bir iş ya da mesele hakkında düşünülerek verilen kati yargı:

"Bu sonucu söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu."- H. S. Tanrıöver.


2 . (hukuk) Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kati yargı, yargı:
"Yargıç sonucu."- .

3 . Bu yargıyı bildiren belge:
"Mahkeme kararını aldı."- .

4 . Değişmeyen, tertipli durum, düzenlilik, yöntemlilik.

5 .
Değişmez olma:
"Havanın asla sonucu yok."- .

6 . Tam ölçüsünde, ne azca ne çok:
"Yemeğin tuzu karar."- .

7 . (müzik) Türk müziğinde, bölme yaparken ana makama dönüş.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • (bir şeyde) karar bulmak
  • sonucunda bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek
Birleşik Sözler

  • kararname
  • bir karar
  • kavlükarar
  • nihai karar
  • orta karar
  • tashihikarar
  • ara sonucu
  • arama sonucu
  • gıyap sonucu
  • görevsizlik sonucu
  • göz sonucu
  • yargıcı sonucu
  • mahkeme sonucu
  • takipsizlik sonucu






  • Nihai Karar Nedir?


  • TBMM açıldıktan sonrasında meclisin almış olduğu iki karar nedir?


  • Orta Karar Nedir?



KARAR a. (ar. karâr).

1. Yetkili bir makamın herhangi bir durumu görüşüp tartıştıktan ve inceledikten sonrasında verdiği kati yargı: Hükümetin kararları. Adli, yönetimsel karar. Mahkemenin sonucu bugünkü duruşmada belli olacak.

2. Bir kimsenin bir iş ya da mesele hakkında düşünerek, ölçüp biçtikten sonrasında, iradesini kullanarak yapmış olduğu seçim; verdiği kati yargı: Kararını bildirmek. Zekice bir karar, içkiyi bırakma sonucu.




3. Bir işletmede, bir politikada vb. çeşitli eğilimler arasından meydana getirilen seçim; bu eğilim doğrultusunda alınan tedbir, izlenen yol: Karar yukarıdan geliyor. Karar yetkisine haiz olmak.

4. Değişmeyen, tertipli ve devamlı durum; düzenlilik: Makine, bir kararda çalışıyor.

5. Hava için, değişmez olma, istikrar: Bu aylarda havanın asla sonucu olmuyor.

6. Ölçü, aşama, sınır: Şakanın da bir sonucu olmalı.

7. Karar almak, çözüm yollarından birini seçmek; bir şeyi yapmayı ya da yapmamayı kararlaştırmak: İşçiler işbırakımı sonucu aldılar. Sigarayı bırakma sonucu almak. || (Bir şeyde) karar bulmak, emin bir kalite kazanmak, yatışmak. || (Bir şeyde) karar kılmak, birçok şeyi denedikten sonrasında birini seçmek ve onu uygulamak: Sonunda öğretmenlikte karar kılmıştı. || Karar organı, karar merkezi, bir kuruluşta, bir işyerinde bir partide vb komut ve direktifleri veren yönetici teşkilat. || Karar vermek, sonucu ya da kararları almaya yetkili olmak: Burada kararları ben veririm. || Bir şeye karar vermek, bir kimse bir şey hakkında değişmez, kati bir yargıya varmak: Benim bir aptal olduğuma karar verdi; bir şeyi seçmek, kati bir seçim yapmak: Mavi ayakkabılarını giymeye karar verdi. Dondurma mı pasta mı istiyorsun, karar ver. Bu görevi kimin oynayacağına iyi mi karar vereceğim?; bir şeyi yapmayı kati olarak istemek: Boşanmaya karar verdi. Nihayet, tv almaya karar verdi. || Bir şeyi karara bağlamak, bir problemi, bir davayı sonuçlandırmak. || Karara kalmak, sözkonusu bir davaysa, görüşülmesi tamamlanıp karar aşamasına gelmek. || Karara varmak, bir mevzuda anlaşmak, ne yapılacağını, iyi mi bir yol izleneceğini kararlaştırmak: Görüşmede nelerin görüşüleceği üstünde bir karara varmamız gerekir. j| Sonucunda olmak, tam istenilen özellikte ya da olması gerektiği şeklinde olmak. || El, göz sonucu, el ya da gözle meydana getirilen ölçme sonucu: Göz sonucu birazcık tuz koy. || El, göz kararıyla, el ya da gözle ölçerek; kararlama.


—Esk. Karar-dade, hakkında bir karara varılmış, kararlaştırılmış. || Karar-dar, emin, devamlı; durağan(durgun). || Karar-gâh - KARARGÂH. || Karar-gir, karara bağlanmış, sonucu verilmiş: "Bunlar uzun uzun münakaşat-ı samimiye neticesinde hep karargir olmuştu" (H. C. Yalçın). || Karar-yab, emin, kabul eden; bir yerde duran. || Karan seri, acele verilmiş karar.


—Bilş. ve Siber. ikili karar, yalnız ve yalnız iki olanaktan birini seçmeye dayanan karar. (ikili kararlar bilişim makinelerinin çalışmasının temelini oluşturur. Hafıza ve mantık öğeleri bu makinelerin ikili ya da iki halli organlarıdır. Birçok ihtimaller içinde hal içinde verilecek karar daima ardışık ikili seçimlere indirgenebilir; böylece ikili n karar, ihtimaller içinde 2" hal arasından seçim hayata geçirmeye olanak verir.)


—Fels. Aristoteles'e bakılırsa, daha ilkin saptanmış bir amacı gerçekleştirmeye yarayacak araçları belirleyen istençli eylemin bir aşaması. (Bk. ansikl. böl.)


—Huk. Yetkili bir makamın hukuksal netice doğuran, irade açıklaması. || Karar defteri, dernek, ortaklık vb. tüzel kişilerin karar organlarında alınan kararların yazıldığı defter. || Karar düzeltme, üst aşama mahkemelerinin temyiz incelemesi sonunda verdikleri kararlara karşı tanınmış müracaat yolu. (Eşanl. TASHİHİ KARAR.) [Bk. ansikl. böl.] || Ara sonucu, davayı sonuçlandırmayan, uyuşmazlığa son vermeyen mah; keme sonucu. (Mahkeme, kaide olarak verdiği ara karardan dönebilir. Ara sonucu davayı sona erdirmediği için tek başına temyiz edilemez; ara sonucundaki hukuka aykırı durumlar sadece son kararla beraber temyiz edilebilir.) || icrai karar, yönetim organlarının üçüncü kişilere etkili olabilen ve direkt doğruya uygulanabilen (resen icra edilen) kararlarına verilen ad. (Bu kararların özelliği, oluşmalarına katkısı olmayan üçüncü kişiler için de uyulması mecburi kararlar olması ve başla bir organın aracılığına gerek duyulmadan yönetim organlarınca direkt uygulanabilmesidir.) || yönetimsel karar -İDARİ. || Kamu yararı sonucu, bir kamulaştırma işleminden ilkin, kamulaştırmayı meydana getirecek olan idarenin, bu kamulaştırmada kamu yararının bulunduğuna ilişkin sonucu. (KAMULAŞTIRMA.) || Son karar, davayı sonuçlandıran ve uyuş- Karapınar kumluğu mazlığa son veren mahkeme sonucu. (Mah Konya keme, verdiği son karardan dönemez. Son kararlardaki hukuka aykırı durumlar için taraflar temyiz yoluna başvurabilirler.)


—işi. ikt. Bir işletmeye, bir siyasete vb. verilecek yönlerin seçimi; bu yöne uygun olarak alınan tedbir, verilen komut: Karar yukarıdan geliyor. Karar yetkisine haiz olmak. Bunlar hükümet kararlarıdır. (Bk. ansikl. böl.) || Karar ağacı, çok ve sıralı kararlar alma sürecinin çözümleme ve hazırlama yöntemi, (ilk sonucu belirlemeden ilkin, en iyi son kararın belirlenmesine çalışılır.)


—Mant. Karar problemi, sonuç-alıcı bir yöntem bulmaya yönelik soruların tümü. (Karar problemi bir çok vakit kanıtlanabilırlik sorunuyla ilgili olarak ortaya çıkar: belirli sayıda bazı aşamalar sonunda belli bir formülün kanıtlanabilir olup olmadığını öğrenmek için kati bir ölçüt bulmak.

Karar problemi önerme hesabı için bir çözüm getirmiştir: mademki bu hesabın tüm teoremleri kesinlikle birer totolojidir ve mademki belli bir formülün bir totoloji olup olmadığına karar vermek için kati bir yöntem [formülün doğruluk tablosunu hazırlamak] vardır, bir formülün bir teorem olup olmadığını bilmek problemi, üstünde karara varılabilecek bir sorundur.)


—Müz. Türk müziğinde, bir doğaçlamanın ya da bir yapıtın sona ermesi. (Eşanl. KALIŞ.) || Asma karar - ASMA KALIŞ. || Karar perdesi, DURAK'ın eşanlamlısı. || Karar vermek ya da karar etmek, bir icracı söz- konusuysa, icrayı bitirmek; bir yapıt ya da bir makam sözkonusuysa, sona ermek.


—Ruhbil. Bağdaşmaz iki davranış ya da iki iç etkinlik içinde seçim. || Karar zamanı, bir seçimin bireye önermiş olduğu anla kişinin davranışlardan birini gerçekleştirdiği an içinde geçen vakit. || Karar kuramı, karar alma bakımından ortaya çıkabilecek çeşitli olayların olasılık ve yararlarının beraber göz önünde bulundurulmasına dayanan kuram.


—Topruhbil. Grup sonucu, birçok kişinin belli bir mesele mevzusunda beraber bir görüş bildirmelerini, bir yargıya varmalarını ya da bir karar almalarını gerektiren durum. (Bk. ansikl. böl.)


sıf. Tam ölçüsünde, ne azca, ne de çok:Yemeğin tuzu karar. Azı karar, bir çok zarar.


—ANSİKL. Fels. Aristoteles'in zihinci görüşüne bakılırsa karar (yun. buleusis), erişilmek istenen amaçlara yönelik olması imkansız. Karar, sadece bizlere bağlı şeylerle ilgili olabilir, yoksa mecburi vakalar (dünyanın düzeni şeklinde), olup olmaması rastlantıya bağlı (kuraklık ya da yağmur şeklinde) ya da geçmiş vakalar hakkında karar verilemez. Geçmiş vakalar mevzusunda Aristoteles şu şekilde der: “Daha ilkin gerçekleşmiş hiçbir şey bizim için bir seçim mevzusu olması imkansız; mesela, asla kimse lllion kentini yağmalamış olmayı hedef alamaz; geçmiş üstüne de karar verilemez; fakat, gelecek üstüne, mümkün olan şey üstüne karar verilebilir, bu sebeple geçmiş vakalar, olmamış olması imkansız." (Ethika nikomakheia, 6, 2.)


—Huk. Karar düzeltme yolu Yargıtay, Danıştay, Askeri yargıtay daire ve genel kurul kararlarına karşı tanınmıştır. Karar düzeltme yoluna şu durumlarda başvurulur:

1. temyiz dilekçesiyle temyize yanıt dilekçesinde öne sürülen ve karara etkili olan itirazların yanıtsız bırakılması;

2. temyiz incelemesi sonunda üst mahkemenin verdiği kararda çelişkilerin bulunması;

3. temyiz incelemesi esnasında sonucu etkileyen belgelerde bir hile ya da sahteliğin ortaya çıkması;

4 temyiz incelemesi meydana getiren mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olması.


—işi. ikt. Karar mevzusundaki araştırmalar, daha çok karar sürecinin akılcılığıyla ilgilenmiştir. Bu yüzden, örgütsel işleyişin açıklanmasında, akılcı karar terimi ayrıcalıklı bir yer meblağ. Bu alanda temel model, H. A. Simon'un modelidir. H. A. Simon, karar sürecini üç aşamaya ayırır: kavrama ya da sorunları tanılama aşaması; modelleştirme ya da çözümleri tasarlama aşaması; seçme ya da en iyi çözümü bulup ayırma aşaması. Bu görüş açısına bakılırsa, karar vericinin, seçim olanaklarını ve bu olanaklardan her birine bağlı neticeleri tümüyle bilmiş olduğu ve çözümler içinde sınıflama yapabilmesini ve en uygun çözümü benimseyebilmesini elde eden bir seçim ölçütüne haiz bulunmuş olduğu kabul edilir.

Bu her şeyi bilen akılcılığın ana örneğine (Sinoptik karar modeli) oranla, diğeri türeme modellerin özelliği, bazı bilgi eksikliklerini hesaba katmalarıdır. Bu bilgi eksiklikleri ya seçim olanaklarının genel bütünü ve bunların sonuçlarıyla ya da seçimlerin sırasıyla ilgilidir (sınırı olan akılcılık, marjda gelişen kararlar, örgütler içinde seçimlerin bulanıklığı ya da çıkar çatışmaları). Buradan hareketle, bilgi araştırması ve transferiyle akılcı öngörü ve oyun mevzularında ve bizzat örgütsel davranışların temsili alanında mühim kuramlar geliştirildi. Bilhassa, akılcılığın değerlendirilmesi işinin, sadece seçimlerin stratejik boyutlarına bakılırsa yapılabileceği düşüncesi ortaya atıldı (karşılıklı etkiye dayanan karar modelleri; mesela, Michel Crozier'nin emek harcamaları). Buna karşılık, gözlem öncesi verilere dayanan akılcılığa yöneltilen eleştiriler, karar birimlerinin seçme özgürlüğü yerine belli bir belirlenimciliği koyar; öyleki ki, bu belirlenimciliğe bakılırsa, rol sahiplerinin gerçek karar gücü, görünüşün tersine olarak, oldukça zayıf ya da yok denebilecek kadar azdır. Bu eleştiriler, hem de, özdevinimler, geçmiş deneylerin taklidi ya da yinelenmesine dayanan yöntemler, yerleşik yapıların ya da daha önceki kararların yapmış olduğu ve örgütsel işleyişi yanlış davranışlara sürükleyen baskılar üstünde de durur.

Kuramsal tartışmaların ötesinde, seçim sürecinin somut incelenişi, bir işletmenin tümüyle etkinliklerinin, kendine özgü örgütsel yapısının, onu oluşturan şahıs ve grupların ruhsal ve sosyolojik bileşiminin, ona can veren bilgi hareketlerinin ve müracaat değerleri dinamiğinin -özellikle saptanan hedefler bakımından-, çözümüne oluşturulan bir yoldur.


—Topruhbil. Grup sonucu, Kurt Lewin, 1940'lı yılların başlangıcında birçok ev hanımıyla beraber ve birçok ev hanımı içinde, bu bayanların beslenme alışkanlıklarındaki bir değişikliği engellemiş olan güçlüklerin neler olduklarını ve beslenme sorununu cenk çabası ve halk sağlığı sorunlarıyla birleştirerek bu güçlüklerin iyi mi yenilebileceğini belirtmelerini sağlamak amacıyla bir grup tartışması açarak amerikan ailelerinin bazı beslenme alışkanlıklarının değiştirilebileceğini gösterdi. Bu emek harcamalar, tutum değişikliklerinde etkileşim, karışma ve kararın önemini ortaya koydu.

Bir başka araştırmalar dizisi de (S. Sherif, 1965; M. de Montmollin, 1966), bireylerin yargılarının, topluluk durumunda ya da kendi bireysel yargılarına bakılırsa yumuşadıklarını, ya da bireysel cevapların merkezi ya da ortalama bir değere doğru yöneldiklerini ortaya koydu. Böylelikle varılan uzlaşma, gruba, en aşırı değerleri ve en emsalsiz yargıları bir yana bırakarak, üyeleri arasındaki çatışmayı giderebilen bir yöntem ve bir erek elde etmiş oluyordu.

Grupların, tehlikeli çözümler önermeye çoğu zaman bireylerden daha yatkın oldukları saptanınca, kolektif etkileşimin pek de yatıştırıcı bir tesiri olmadığı anlaşıldı. Bu vaka amerikalı ruhbilimci N. Kogan ve M A. VVallach'ın (1967) ilgisini çekti ve çok geçmeden çekince üstlenme adıyla amerikan toplumruhbiliminin belli başlı araştırma alanlarından biri durumuna geldi. Bununla ilgili araştırmaların deneysel paradigması şuydu: şahıs sağlam fakat pek de çekici olmayan bir seçenek ile çekici olan fakat insanı başarısızlığa da götürebilecek özellikte ikinci bir seçenek içinde bir seçim yapmak durumundadır. Bunun üstüne dört beş şahıs çağrılır; bunlar bir seçim yapmak durumunda bulunan kişiye başarısızlığı göze almalı mı, almamalı mı diye bir tavsiyede bulunmak suretiyle ilkin kendi kişisel fikirlerini söylerler (önuzlaşım); sonrasında da grup halinde problemi tartışarak ortak bir karara varırlar (uzlaşım). Bu kolektif emek vermeden sonrasında, yeniden çalışmaya katılanlardan kendi görüşlerini bireysel olarak açıklamaları istenir (sonuzlaşım). Münakaşanın, uzlaşım ve sonuzlaşım esnasında, önuzlaşım esnasında olduğundan daha gözüpek cevaplar verilmesine yol açmış olduğu saptandı. Bu olayın, asla biri de doyurucu olarak kabul edilmeyen birçok açıklaması yapılmış oldu. Fransız toplumruhbılimciler S. Moscovici ve M. Zavalloni, yatıştırıcı yönelmeyle aşırılaştırıcı yönelmenin her ikisinin de, gerçekte daha genel bir vaka olan ve kolektif kutuplaşma adını verdikleri kolektif karar vakasının hususi durumlarından başka bir şey olmadıklarını ortaya koydular. Deneyleri münakaşanın, ister bir, ister diğeri yönde olsun, bir aşırılaşmaya yol açtığını gösterdi. Buna bakılırsa gruplar, daha ilkin tavsiye edilen çözümleri (bu çözümler ister tehlikeli, ister ihtiyatlı olsunlar), bireylerden daha açık bir şekilde öneriyorlardı. Kolektif kutuplaşma daha önceki görüşler doğrultusunda ve bu ilk görüşler birbirinden ne kadar değişik ve grup üyeleri arasındaki etkileşim ne kadar belirleyiciyse, o denli kuvvetli bir şekilde ortaya çıkıyordu.


Kaynak: Büyük Larousse




Karar
  • Değişmez hâle gelmek.
  • Durağan(durgun) ve sakin olmak.
  • Ne azca ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük.
  • Gitmeyip kalmak.
  • Oturaklı yer. Sâkin olacak yer.
  • Anlaşılan ve durağan(durgun) hâle gelen son karar sözü.
  • Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama.
  • Dolanmak.
  • Ayakları kısa ve çirkin yüzlü bir cins koyun.


karar ingilizcesi


1. decision.

2. stability, predictability.

3. proper degree, acceptable limit.

4. estimate, approximation.

5. classical Turkish mus. a return to the original mode.

6. just right, neither too little nor too much.

-ýnca in moderation, without going to extremes.

- almak to make a decision.

- altýna almak/

-a baðlamak /ý/ to make a decision about.

-ýnda býrakmak /ý/ to avoid (doing something) in excess.

- bulmak /da/ to reach a firm decision about.

- kýlmak /da/ to choose, settle upon (something) as one´s choice.


-ýnda olmak

1. (with an infinitive) to be firmly resolved to (do something).

2. to be done in moderation.


-a varmak to arrive at a decision, reach a decision.


- vermek

1. /a/ to decide to.

2. to make a decision.





  • Nihai Karar Nedir?


  • TBMM açıldıktan sonrasında meclisin almış olduğu iki karar nedir?


  • Orta Karar Nedir?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Karar Nedir?
Karar Nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/karar-nedir.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/karar-nedir.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content