liva isim, eskimiş Arapça livÂ¥ 1 . Sancak: "Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır....
liva
isim, eskimiş Arapça livÂ¥
1 . Sancak:
"Eski İzmir vilayetiyle livalarında beklenmedik zorluklarla karşılaşmıştır."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . askerlik Tugay:
"Süvari livalarında uzun hizmeti geçmiş olan Fahrettin Bey..."- A. İlhan.
3 . askerlik Tuğgeneral.
Birleşik Sözler
mirliva açıklar livası
LİVA a. (ar. liva). Esk.
1. Sancak, bayrak.
2. Kur. tar. Osmanlı yönetsel bölünmesinde il (vilayet) ile ilçe (kaza) içinde yer edinen yönetim birimi; sancak. (Kazalar livalara, livalar da vilayetlere bağlıydı. Livalann başlangıcında Tanzimat'tan (1839) ilkin sancak beyleri, sonrasında da mutasarrıf denilen görevliler bulunurlardı. Livalar Cumhuriyet' ten sonrasında kaldırılarak ilçeler direkt illere bağlandı.)
—Ask. tar. Osmanlı İmparatorluğu'nda iki alaydan oluşan askeri birlik. (Başlangıcında paşa rütbesinde liva ya da mirliva denilen bir komutan bulunur, bunlara resmi yazışmalarda “saadetlü" diye hitap edilirdi.)
—Esk. denize Liva amirali, eskiden albaydan yukarı deniz subaylarına verilen ad.
—isi. Liva-i mutluluk, Hz. Muhammet' in sancağı. (Mukaddes emanetler içinde saklanıp korunur, cenk esnasında törenle çıkarılır, savaşın bitiminde yerine bırakılırdı.) [Liva-i şerif, sancak-ı şerif de denir] || Liva-i şerif ekibi, cenk alanlarında Hz. Muhammet'in sancağını korumakla görevli askeri birtik.|| Liva ül-hamd, kıyamet gününde müslümanlann altında toplanacaklarına inanılan bayrak.
1. Sancak, bayrak.
2. Kur. tar. Osmanlı yönetsel bölünmesinde il (vilayet) ile ilçe (kaza) içinde yer edinen yönetim birimi; sancak. (Kazalar livalara, livalar da vilayetlere bağlıydı. Livalann başlangıcında Tanzimat'tan (1839) ilkin sancak beyleri, sonrasında da mutasarrıf denilen görevliler bulunurlardı. Livalar Cumhuriyet' ten sonrasında kaldırılarak ilçeler direkt illere bağlandı.)
—Ask. tar. Osmanlı İmparatorluğu'nda iki alaydan oluşan askeri birlik. (Başlangıcında paşa rütbesinde liva ya da mirliva denilen bir komutan bulunur, bunlara resmi yazışmalarda “saadetlü" diye hitap edilirdi.)
—Esk. denize Liva amirali, eskiden albaydan yukarı deniz subaylarına verilen ad.
—isi. Liva-i mutluluk, Hz. Muhammet' in sancağı. (Mukaddes emanetler içinde saklanıp korunur, cenk esnasında törenle çıkarılır, savaşın bitiminde yerine bırakılırdı.) [Liva-i şerif, sancak-ı şerif de denir] || Liva-i şerif ekibi, cenk alanlarında Hz. Muhammet'in sancağını korumakla görevli askeri birtik.|| Liva ül-hamd, kıyamet gününde müslümanlann altında toplanacaklarına inanılan bayrak.
Kaynak: Büyük Larousse
liva
(ara.) er.
1. bayrak.
2. mülki idarede kaza-vilayet içinde bir aşama, sancak.
3. tugay.
4. tuğgeneral.
5. livai mutluluk, livai şerif. hz. muhammed (s.a.s.)'in bayrağı livaü'l-hamd: muhammed ümmetinin mahşer günü altında toplanacakları bayrak. makamı ahmedi.
(ara.) er.
1. bayrak.
2. mülki idarede kaza-vilayet içinde bir aşama, sancak.
3. tugay.
4. tuğgeneral.
5. livai mutluluk, livai şerif. hz. muhammed (s.a.s.)'in bayrağı livaü'l-hamd: muhammed ümmetinin mahşer günü altında toplanacakları bayrak. makamı ahmedi.
YORUMLAR