maruzat isim (ma:ru:za:tı) Arapça ma¤r°Ã¸Â¥t Mevki, makam ya da yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen istek ya da bilgi...
maruzat
isim (ma:ru:za:tı) Arapça ma¤r°Ã¸Â¥t
"Size maruzatım var."- .
MARUZAT a. (ar. ma'ruz'un çoğl. mac ruzat). Esk.
1. Yaş ya da mevki bakımından ufak birinden büyüğe karşı yazılı ya da sözlü olarak bildirilen talep, bilgi: Bir maruzatım var.
2. Padişaha sunulan evrak ve yazı.
*-*Kur. tar. Maruzat memuru, OsmanlI imparatorluğu'nda Amedi kalemi'ne bağlı olarak çalışan, padişaha sunulacak mevzu ve belgeleri hazırlamakla görevli kimse. || Maruzatı dahilice odası, Amedi kalemi'nde ülkenin iç işleriyle görevli memurların çalmış olduğu daire. (1836'da reisülküttaplık kaldırıldıktan sonrasında Amedi kalemi ikiye ayrılarak bir kısmına bu ad verildi.) || Maruzat-t hariciye odası, Amedi kalemi'nde ülkenin dış işleriyle görevli memurların çalmış olduğu daire (Maruzatı dahiliye odası şeklinde, 1836'dan sonrasında oluşturuldu.)
1. Yaş ya da mevki bakımından ufak birinden büyüğe karşı yazılı ya da sözlü olarak bildirilen talep, bilgi: Bir maruzatım var.
2. Padişaha sunulan evrak ve yazı.
*-*Kur. tar. Maruzat memuru, OsmanlI imparatorluğu'nda Amedi kalemi'ne bağlı olarak çalışan, padişaha sunulacak mevzu ve belgeleri hazırlamakla görevli kimse. || Maruzatı dahilice odası, Amedi kalemi'nde ülkenin iç işleriyle görevli memurların çalmış olduğu daire. (1836'da reisülküttaplık kaldırıldıktan sonrasında Amedi kalemi ikiye ayrılarak bir kısmına bu ad verildi.) || Maruzat-t hariciye odası, Amedi kalemi'nde ülkenin dış işleriyle görevli memurların çalmış olduğu daire (Maruzatı dahiliye odası şeklinde, 1836'dan sonrasında oluşturuldu.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR