Denklik, beraberlik. Müsavilik, eşitlik. Aynı hâl ve derecede olmak. Aynı haklara haiz olmak.( Müsavat ise, erdem ve şerefte değildi...
Denklik, beraberlik. Müsavilik, eşitlik. Aynı hâl ve derecede olmak. Aynı haklara haiz olmak.(Müsavat ise, erdem ve şerefte değildir. Hukuktadır... Hukukta ise şah ve gedâ birdir.
*
müsavat
isim, eskimiş (müsa:va:tı) Arapça musÂ¥vÂ¥t Eşitlik, denklik:
"Özgürlük, müsavat diye her insanın ağzına bir parmak bal çaldılar."- H. R. Gürpınar.
isim, eskimiş (müsa:va:tı) Arapça musÂ¥vÂ¥t Eşitlik, denklik:
MüSAVAT, -tı a. (ar. müsavat). Esk.
1. Aynı hal ve derecede olma, herhangi bir şeyden eşit olarak yararlanma hakkı.
2. Müsavat-perver, eşitlik isteyen, eşitlik seven.
1. Aynı hal ve derecede olma, herhangi bir şeyden eşit olarak yararlanma hakkı.
2. Müsavat-perver, eşitlik isteyen, eşitlik seven.
Kaynak: Büyük Larousse
müsavat ingilizcesi
- equality.
YORUMLAR