münhasır ödat Arapça mun§a¹ir 1 . Bir kimse ya da bir şey için ayrılmış, mahsus: "Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanne...
münhasır
ödat Arapça mun§a¹ir
1 . Bir kimse ya da bir şey için ayrılmış, mahsus:
"Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son aşama çekinirdi."- R. N. Güntekin.
2 . Sınırlanmış, sınırı olan:
"Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."- .
Birleşik Sözler
nevi şahsına münhasır
ödat Arapça mun§a¹ir
1 . Bir kimse ya da bir şey için ayrılmış, mahsus:
"Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son aşama çekinirdi."- R. N. Güntekin.
2 . Sınırlanmış, sınırı olan:
"Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."- .
Birleşik Sözler
nevi şahsına münhasır
Kişisel - Şahsına Münhasır
Kişisel - Şahsına Münhasır (Video Klip)
MüNHASIR sıf. (ar. münhasır).
1. Bir hiç kimseye ya da şeye hususi, ona ayrılmış olan: “Bunlara bakmak, dokunmak hakkı, ufak hanımdan sonrasında kendisine münhasır hükmündeydi" (H. Z. Uşaklıgil).
2. Sınırlanmış, bir şeyle sınırı olan: “Bizim bilgimiz gazete, dergi sütunlarında yalan yanlış görülen malumata münhasır benzer biçimde..." (Mahmut Sadık).
3. Esk. Etrafı çevrilmiş, kuşatılmış.
—Tic. Münhasır acenta - TEK ACENTA.
—Uluslarar. huk. Münhasır alan, internasyonal hukukun tesiri haricinde kalan, devlete özgü faaliyetler bütünü. (Uzun bir süre, bu alanın, Anglosaksonlar'ın "domestic†olarak adlandırdıkları [devletin hayati ya da temel önemdeki çıkarları] faaliyetlerin tabiat'sı tarafınca belirlendiği görüşü benimsenmişti; öğreti bugün, kendi bütünlüğü içinde, bu alanırt genişliğinin internasyonal hukuka bağımlı bulunduğunu ve onun gelişmesine bağlı olarak değiştiğini kabul etmektedir [Uluslararası hukuk enstitüsü'nün 1954 tarihli kararı].)|| Münhasır ekonomik bölge — BÖLGE.
1. Bir hiç kimseye ya da şeye hususi, ona ayrılmış olan: “Bunlara bakmak, dokunmak hakkı, ufak hanımdan sonrasında kendisine münhasır hükmündeydi" (H. Z. Uşaklıgil).
2. Sınırlanmış, bir şeyle sınırı olan: “Bizim bilgimiz gazete, dergi sütunlarında yalan yanlış görülen malumata münhasır benzer biçimde..." (Mahmut Sadık).
3. Esk. Etrafı çevrilmiş, kuşatılmış.
—Tic. Münhasır acenta - TEK ACENTA.
—Uluslarar. huk. Münhasır alan, internasyonal hukukun tesiri haricinde kalan, devlete özgü faaliyetler bütünü. (Uzun bir süre, bu alanın, Anglosaksonlar'ın "domestic†olarak adlandırdıkları [devletin hayati ya da temel önemdeki çıkarları] faaliyetlerin tabiat'sı tarafınca belirlendiği görüşü benimsenmişti; öğreti bugün, kendi bütünlüğü içinde, bu alanırt genişliğinin internasyonal hukuka bağımlı bulunduğunu ve onun gelişmesine bağlı olarak değiştiğini kabul etmektedir [Uluslararası hukuk enstitüsü'nün 1954 tarihli kararı].)|| Münhasır ekonomik bölge — BÖLGE.
Kaynak: Büyük Larousse
MüNHASIR
- ...ye özgü, ...ye ayrılmış, ...ye mahsus; sınırlanmış, ayrılmış.
- yalnız birinin olan, hususi olarak ayrılan.
bir kimse ya da bir sey için ayrilmis, mahsus, sınırlanmış, sınırı olan.
Kişisel - Şahsına Münhasır
Kişisel - Şahsına Münhasır (Video Klip)
YORUMLAR