MüSTEHAB sıf. (ar. müstehab). Esk. Kabul edilen, sevilen, onay , gören: "Çünkü oldu bedduası müsteab" (Ahmedi, XIV. yy.). ...
MüSTEHAB sıf. (ar. müstehab). Esk. Kabul edilen, sevilen, onay , gören: "Çünkü oldu bedduası müsteab" (Ahmedi, XIV. yy.).
—isi. Yapılması sevap olan, yapılmaması günah sayılmayan iş.
—Hz. Muhammet'in ara sıra yapmış olduğu iş.
— Müekked olmayan sünnet. (sünnet.)
—isi. Yapılması sevap olan, yapılmaması günah sayılmayan iş.
—Hz. Muhammet'in ara sıra yapmış olduğu iş.
— Müekked olmayan sünnet. (sünnet.)
Kaynak: Büyük Larousse
YORUMLAR