Mütemadi TDK, Türk Dil Kurumu ödat, eskimiş (mütema:di: ) Arapça mutemÂ¥d³ 1 . Devamlı, aralıksız: "Maddi ve ruhi kült...
Mütemadi
TDK, Türk Dil Kurumu
ödat, eskimiş (mütema:di: ) Arapça mutemÂ¥d³
1 . Devamlı, aralıksız:
2 . Ara vermeden:
TDK, Türk Dil Kurumu
1 . Devamlı, aralıksız:
"Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı gerektirme ettirir."- N. Hikmet.
2 . Ara vermeden:
"İki saatten beri mütemadi yukarıya çıkıyorduk."- H. S. Tanrıöver.
MüTEMADİ sıf. (ar. temadiden mütemadi). Kesintisiz, aralıksız.
—Cez. huk. Mütemadi kabahat, suçlunun bir eylemiyle son bulmayan, işlenmesi belirli bir süre uzayan kabahat. (Bu tür suçlarda yasada yazılı netice, suçlunun iradesine bağlı olarak, bir süre devam eder. "Yasanın aralıksız ihlali†olarak ele alınan bu tür suçların örnekleri şunlardır: kişiyi özgürlüğünden yoksun etme, elektrik ve havagazı hırsızlıkları, yasak tabanca taşıma.)
Kaynak: Büyük Larousse
—Cez. huk. Mütemadi kabahat, suçlunun bir eylemiyle son bulmayan, işlenmesi belirli bir süre uzayan kabahat. (Bu tür suçlarda yasada yazılı netice, suçlunun iradesine bağlı olarak, bir süre devam eder. "Yasanın aralıksız ihlali†olarak ele alınan bu tür suçların örnekleri şunlardır: kişiyi özgürlüğünden yoksun etme, elektrik ve havagazı hırsızlıkları, yasak tabanca taşıma.)
Kaynak: Büyük Larousse
mütemadi ingilizcesi
- continuous, continual
YORUMLAR