NASİHAT , -ti a. (ar. tembih). 1. Bir hiç kimseye doğru yolu göstermek amacıyla söylenen söz; nasihat. 2. Tembih dinlemek, tutmak, v...
NASİHAT, -ti a. (ar. tembih).
1. Bir hiç kimseye doğru yolu göstermek amacıyla söylenen söz; nasihat.
2. Tembih dinlemek, tutmak, verilen öğüde nazaran hareket etmek. || Bir hiç kimseye tembih etmek, tembih vermek, nasihatte bulunmak, ona nasihat vermek. || Tembih yollu, öğüdü andırırcasına, öğüde benzer şekilde: Tembih yollu sözler söylemiş oldu.
*Esk. Tembih-âmiz, nasihat olarak dinlenecek söz. || Nasihatger, nasihatkâr, nasihat veren. || Tembih-napezir, nasihat dinlemeyen. || Tembih-pezir, nasihat dinleyen.
*ANSİKL. Din. Dinsel inançla ve dinin uygulamalarıyla ilgili tembihler Kuran'a, hadislere, din ulularının sözlerine dayandırılır. Bu tarz şeyleri kıssalar, fıkralarla açıklayan nasihatname türlerinde yapıtlar yazılmıştır. Hz. Ali'nin nasihatlerini derleyen ve alevi-şii Türkler içinde yayılmış yapıta ise Emir adı verilmiştir.
1. Bir hiç kimseye doğru yolu göstermek amacıyla söylenen söz; nasihat.
2. Tembih dinlemek, tutmak, verilen öğüde nazaran hareket etmek. || Bir hiç kimseye tembih etmek, tembih vermek, nasihatte bulunmak, ona nasihat vermek. || Tembih yollu, öğüdü andırırcasına, öğüde benzer şekilde: Tembih yollu sözler söylemiş oldu.
*Esk. Tembih-âmiz, nasihat olarak dinlenecek söz. || Nasihatger, nasihatkâr, nasihat veren. || Tembih-napezir, nasihat dinlemeyen. || Tembih-pezir, nasihat dinleyen.
*ANSİKL. Din. Dinsel inançla ve dinin uygulamalarıyla ilgili tembihler Kuran'a, hadislere, din ulularının sözlerine dayandırılır. Bu tarz şeyleri kıssalar, fıkralarla açıklayan nasihatname türlerinde yapıtlar yazılmıştır. Hz. Ali'nin nasihatlerini derleyen ve alevi-şii Türkler içinde yayılmış yapıta ise Emir adı verilmiştir.
Kaynak: Büyük Larousse
Rüyada Tembih Görmek
YORUMLAR