Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirinde yaygın olarak yer alan zihniyet nedir?

Orhan Veli Kanık "Anlatamıyorum" şiirinde neyi anlatmıştır? ANLATAMIYORUM Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Doku...

Orhan Veli Kanık "Anlatamıyorum" şiirinde neyi anlatmıştır?


ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse yetersiz bulunduğunu

Bu derde düşmeden ilkin.

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.


( Orhan Veli KANIK )

Yalnızlık üstüne




Orhan Veli Kanık Acayip akımını kurmasıyla beraber, Türk şiirindeki yapıyı değiştirmiştir. Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" ve "Yalnızlık Şiir"inde işlediği tema yalnızlıktır. Bu iki şiirde de gördüğümüz tema aynı olmasına karşın dile getirilişleri tamamen farklıdır. Dilleri, hitapları, tonları, duyguları bu iki şiir de Türk edebiyatına katkıda bulunmuşlardır. Orhan Veli iki şiirin mevzusunun da yalnızlık bulunduğunu bilmemize rağmen sanki değişik temaları varmış hissini vermiştir.





Orhan Veli, Yalnızlık Şiir'inde yalnızlığın verdiği korkuyu anlatmıştır. Yalnız kimselerin yaptıkları, düştükleri halleri; bir insan, bir arkadaşa muhtaç olduklarını anlatmıştır. Yalnız yaşamayanların ise hiçbir vakit yalnız yaşayanları anlayamayacağını yeniden yeniden dile getirmiştir. Şiirde söylenmek istenen açıksa söylenmemiş ve okuyucuların çıkarması istenmiştir. Mesela “Aynalara koşmak†söz öbeğiyle anlatılmak istenen yalnızlıktan dolayı konuşacak kimsesi olmadığından, kendisiyle konuşacak duruma gelmektir. Orhan Veli “Yalnızlık Şiir â€inde devrik cümlelere ehemmiyet vermiştir. Burada “bilmezler†kelimesi iki kere kullanılarak hem söylenmek istenenin daha çok akılda kalması hem de verilmek istenen mesajı tekrarlaması yineleme kullanılarak sağlanmıştır. Şiirin temasından dolayı haliyle şiirde hüzün hâkimdir. Ozan burada yalnız yaşamayanları anlatmıştır ve hitap şekli konuşma dilidir.


Anlatamıyorum şiirinde Orhan Veli kendini anlatacak kimse bulamadığı için yakınmıştır. Kimselerin sesini duyamayacağı, ona dokunamayacağı mecazı bir üslupla anlatılmıştır. Ek olarak ozan yalnızlığı “Bu derde düşmeden önce†cümlesiyle bir dert olarak görmüştür. Aslında olmayacağına inanılmış olduğu vakaları ise sual sorarak onun olumsuzluğunu anlatmıştır. “Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?†derken aslında duyulmayacağını, “Dokunabilir misiniz, göz yaşlarıma, ellerinizle?†derken de dokunulmayacağını kastetmiştir. Bu şiirde de devrik cümleler ön plandadır. Somut vakaları soyutlaştırarak anlatılmıştır. Orhan Veli bu şiirinde konuşma dili kullanmış ve okuyucularına sorular sorarak konuşma havası vermiştir.


Temaları ikisinin de yalnızlık olan bu şiirler birbirinden tamamen değişik anlatılmıştır. Okuyucuya seslenişleri, duyguları, tonları, hatta anlamları bile farklıdır. Ortak olan yanlarından biri ise bu iki şiirde Orhan Veli'nin Türk edebiyatına olan katkılarındandır.

BAKINIZ





  • Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirindeki uyum unsurları nedir?


  • Orhan Veli'nin ''Anlatamıyorum'' şiirinde uyak kullanılmış mıdır?


  • Orhan Veli Kanık "Anlatamıyorum" şiirinde neyi anlatmıştır?



ORHAN VELİNİ ŞİİRLERİNDE YER ALAN ZİHNİYET

Orhan Veli ,Varlık dergisinde piyasaya çıkan ilk ürünlerinde, aslında “Saf Şiirciler “anlayışıyla yazar. Hatta hece vezni değil aruz vezniyle yazdığı bir iki şiir bile olur. Şu demek oluyor ki hem halk şiiri hem divan şiirine vakıftır.





Orhan Veli ,bu eski şiir anlayışını 1937 yılından itibaren bırakır ve gündelik yaşam sahnelerinin yer almış olduğu şiirler yazmaya adım atar. Bu şiir anlayışı başta Yahya Kemal olmak suretiyle bir çok kurallı şiir yazan şairleri kızdırır.Bunun üstüne yazdıkları şiirin savunmasını yapacağı “Garip “adlı bir önsöz yazar ,burada “Garip Şiiriâ€nin ilkelerini de belirtir.
  • -Vezinli kafiyeli şiirde hayır.
  • -Yazınsal sanatlara hayır.
  • -Burjuvaziye hayır.
  • -Eski biçimlere hayır.
  • -Duygusallığa hayır
  • -Şairaneliğe hayır.
Bunların ötesinde öyleki bir cümle yazar ki bu önsöz en fazlaca öteki genç şairleri etkisinde bırakır. Bu söz şudur; ‪iir, tüm özelliği söylenişinde olan bir söz sanatıdır. Şu demek oluyor ki tümüyle anlamdan oluşur.Anlam insanoğlunun beş duyusuna değil,kafasına seslenir.Bigün gelecek,şiir yalnızca kafayla okunacak,edebiyat da böylece yeni bir yaşama kavuşacak.â€

Orhan Veli Kanık kendisi benzer biçimde düşünen Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday'la beraber bu ilkelerle yeni bir oluşum başlatmış olur: Acayip Akımı.

Altın Dişlim

Gel benim canımın içi,gel yanıma

İpek çoraplar alayım sana

Taksilere bindireyim

Çalgılara götüreyim seni

Gel,

Gel benim altın dişlim

Sürmelim,ondüla saçlım,yosmam;

Mantar topuklum,bobsitilim,gel

O.Veli Kanık


Şiirde devrin zihniyeti, o dönemdeki bayanların moda anlayışları verilirken,cemiyet tarafınca eleştirilen hanım tipine Orhan Veli'nin bakışını da görmüş oluyoruz. İlginçtir kiâ€bobsitil†sözcüğü Atilla İlhan tarafınca acayip anlayışına mensup kişilere taktığı bir isimdir. Orhan Veli şiirde hem de kendisini beğenmeyen ,ufak gören ,alay edenlere de bu hanım tiplemesiyle karşılık vermiştir.â€ondüla saç†ifadesi şiir için acayip gelmiş hep eleştirilmiştir.


Orhan Veli'nin şiirlerinde tüm anlayışı öyleki hakimdir ki tek bir mısrayı çıkardığınızda şiir anlamını tamamen kaybeder.Onun gücü†Var olanı†yazmaktan gelmiştir.

Orhan Velinin Şiirlerinde Kullandığı Dilin Özellikleri

Cumhuriyet periyodunun bir başka mühim şahsiyeti olan Orhan Veli de, Batı şiirinin yanı sıra halk şiiri unsurlarından da beslenmiş kuvvetli bir şairdir. Orhan Veli halk edebiyatı türlerinden türkülerin tesirinde kalmış olarak, halk deyimlerini

ustaca kullanmış ve şekil olarak da halk şiiri biçimlerini deneyerek gene şiirlerini bu disipline

yaklaştırmıştır. Orhan Veli'nin :

Çocuk gönlüm kaygılardan azâde

Yüzlerde nur, ekinlerde bolluk,

At üzerine mor kâküllü şehzâde

Unutmaya başladığım memleket

Şakağımda annemin sıcak dizi

Kulağımda falcı kadının sözü

Göl başlangıcında padişahın üç kızı

Alaylarla Kaf Dağı'na hareket.

şiiri halk şiirinin tesirini açık bir halde gözler önüne seren örnek şiirlerdendir. “Masal†olan şiirin adı bile halk edebiyatının tesirini çağrıştırmaktadır. Şiir hece ölçüsüyle yazılmıştır ve halk edebiyatına özgü motiflerle yüklüdür.

Halk şiirine yaklaştığı şiirlerden biri de engel dörtlüklerinden oluşturduğu “Delikli Şiirâ€dir.


Kullandığı temalar


Her şeyin şiire mevzu edinilebileceğine inanan Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk şiirine yapmış olduğu en büyük katkılardan biri de bu inançlarını eserlerinde uygulamaları oldu.[94] Bunun için de ilk olarak basit insanı kendilerine mevzu edindiler. Böylece, eski şiirlerdeki kahramanlaştırılan ideal insan tipinin yıkılmasını sağladılar. Divan şiirinde insan, aşkın arayıcısı olan kusursuz ve soyut bir varlık; Namık Kemal, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif benzer biçimde şairlerin eserlerinde toplumu için savaşım eden bir kahraman iken Orhan Veli'nin şiirlerinde gündelik sorunların ardında koşan basit bir vatandaştı.[94] Mesela Yazıt-i Seng-i Gömüt şiirinin kahramanı olan Süleyman Efendi, dünyadaki en mühim problemi nasır olan, Tanrı'ın adını sık anmasa da günahkar sayılmayan, varoluş problemi yaşamayan bir adamdı.[95] Süleyman Efendi'yle ilgili olarak Orhan Veli: “Ben yaşamı sadelik içinde geçmiş rahat bir insanın hayatından anlatmak istedim. Acayiplik olsun diye yazmadım şiiri, neşretmeden evvel de bu kadar yadırganacağını tahmin etmiyordum.†dedi. Nasırı önemseyip edebiyata soktuğu için eleştirenlere ise şu cevabı verdi: “Hayatından daha büyük manevi ızdırapları olmayan bir insan için nasırın önemli bulunduğunu telakki ediyorum.â€

Cemiyet eleştirisi teması da Orhan Veli tarafınca sık sık kullanıldı.[96] Fakat ozan, bu mevzuyu kendisinden ilkin bu türün örneklerini veren Namık Kemal, Nazım Hikmet ya da Tevfik Fikret benzer biçimde adların aksine ironi ve parodi tekniklerini kullanarak işliyordu. Hardalname, Cımbızlı Şiir, Vatan İçin, Parasız ve Kuyruklu Şiir'in örnek olarak verilebileceği şiirlerinde yalnız durum tespiti yapmış olup herhangi bir ideolojiyi savunmaması sebebiyle sanatçı burjuva şairi olmakla da suçlandı.[97]

Orhan Veli Dedikodu, Söz, Tahattur, Şanolu Şiir, Sereserpe, Eski Karım, Aşk Resmigeçidi benzer biçimde bir çok şiirinde ise aşk ve cinsellik konusunu işledi. Öte taraftan çocukluk şairin hem Acayip öncesi hem de Acayip döneminde sık sık kullandığı temalardan biriydi. Bu temanın örnekleri içinde Ağaç, Kuş ve Bulut, Rüya, Robenson sayılabilir. Sanatçının çocuk algısıyla yazdığı şiirlerde duygu tonu öteki şiirlerine bakılırsa çok daha fazladır.[98]

Şairin işlediği öteki temalar içinde yaşama luğu (Ne Kadar Güzel, Sokakta Giderken, Güzel Havalar, Aniden), cenk (Bizim Benzer biçimde, Tereyağı, Gangster), seyahat (Seyahat, Gezi) gelir. Talât Sait Halman'a bakılırsa varolmanın ve yaşamın sevincini Türk edebiyatına sistemli olarak yerleştiren isim Orhan Veli olmuştur.[79] Ek olarak, Kanık, Nedim ve Yahya Kemal ile beraber Türk şiirinin sayılı İstanbul şairlerinden biri kabul edilmektedir.


Şiir gerçekliğini Orhan Veli iyi mi vermiştir?


Acayip ya da Birinci Yeni[1], Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday'ın öncülüğünü yapmış olduğu şiir akımının adıdır. Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak icap ettiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp, söyleyiş güzelliğini esas alır. 1941'de Orhan Veli, M. Cevdet Anday ve Oktay Rifat üçlüsü, şiirde mevcud aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe başkaldıran şiirlerini Acayip adıyla bir kitapta topladılar. Kitaba koyulan Acayip adı zaman içinde hem üç şairi yansıtan bir kimlik kazanmıştır hem de Türk şiirinde yeni süregelen akımı yansıttı. Şiirde her türlü kurala ve evvelde belirlenmiş kalıplara karşı çıkıp kuralsızlığı kaide edindiler. Şiirin ölçü, uyak ve dörtlükle ilgisiz bulunduğunu, özgür yazılması icap ettiğini savundular ve şiirin mevzularını genişlettiler. O güne kadar “seçkin†bir tür sayılan şiirin her mevzuda yazılabileceğini savundular. Konuşma dilini şiire dahil ettiler; “nasır†benzer biçimde bayağı bir sözcüğün de şiirde kullanılabileceğini gösterdiler. Halk deyişlerini şiire aktardılar. Tüm bu aykırı özellikleriyle şiir benzer biçimde görünmeyen ve Türk Edebiyatı içinde tepki toplayan Acayip Akımı, sadece günümüzde anlaşılabildi.

Garipçiler, Acayip adlı kitaplarına yazdıkları önsözde, Türk şiirini katı kurallara bağlı ve doğallıktan uzak bulduklarını belirtmişlerdir. Garipçilere bakılırsa bu durumun temel sebebi hece, uyak, aruz benzer biçimde kalıpların şiirde olmazsa olmaz sanılmasıydı.

Acayip akımını takip eden şairler bir türlü muntazam para kazanamamıştır. Kaderleriyle baş başa kalmışlardır. Genel anlamda yalnız olarak hayata gözlerini yummuşlardır.

Orhan Veli Hangi geleneğe bağlı kalmıştır?

Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz vezinlerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mübalağa benzer biçimde yazınsal sanatları gereksiz bulduğunu deklare etti. “Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, tüm geleneği atmak†amacıyla yola çıkan Kanık'ın bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da ozan, ele almış olduğu mevzular, bahsetmiş olduğu kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu.[6] Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı. 1941 senesinde, dostlarıyla beraber çıkardıkları Acayip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri gösterildi ve Acayip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım bilhassa 1940-1950 yılları aralığında Cumhuriyet süreci şiirinde büyük tesir bıraktı.[7] Acayip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edilir.[8]

Şairin Yaşamından Yetiştiği Ortamdaki İzler

Kanık, şiire getirmiş olduğu bu yenilikler yüzünden önceleri büyük seviyede yadırgandı, çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi. Geleneklerin dışına çıkan eserleri, ilkin şaşkınlık ve yadırgama, sonrasında eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı.[6] Bu ilgi ise kısa zamanda şaire duyulan anlayış, sevgi ve hayranlığın artmasına yol açtı.[6] Sait Faik Abasıyanık da Orhan Veli'nin bu yönüne dikkat çekerek onu “üzerinde en fazlaca durulmuş, ara sıra alaya alınmış, ara sıra kendini kabul ettirmiş, yeniden inkâr, yeniden kabul edilmiş; zamanında hem iyi hem fena şöhrete ermiş bir şair†olarak tanımladı.

Her ne kadar Acayip döneminde yazdığı şiirleriyle öne çıksa da Orhan Veli “tek tür†şiirler yazmaktan kaçınmıştı. Durmadan arayan, kendini yenileyen, kısa yaşamı süresince uzun bir şiir serüveni yaşayan Kanık'ın edebiyat yaşamı değişik aşamalardan oluşmaktadır.[12] Oktay Rifat bu durumu “Orhan Fransız şairlerinin birkaç nesillik şiir macerasını kısacık ömründe yaşadı. Türk şiiri onun kalemi yardımıyla Avrupa şiiriyle atbaşı geldi.†ve “Birkaç neslin bir ihtimal arka arkaya başarabileceği bir değişmeyi o birkaç senenin içinde tamamladı.†sözleriyle deklare etti.



Bu ileti 'en iyi çözüm' seçilmiştir.

Yalnızlık üstüne




Orhan Veli Kanık Acayip akımını kurmasıyla beraber, Türk şiirindeki yapıyı değiştirmiştir. Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" ve "Yalnızlık Şiir"inde işlediği tema yalnızlıktır. Bu iki şiirde de gördüğümüz tema aynı olmasına karşın dile getirilişleri tamamen farklıdır. Dilleri, hitapları, tonları, duyguları bu iki şiir de Türk edebiyatına katkıda bulunmuşlardır. Orhan Veli iki şiirin mevzusunun da yalnızlık bulunduğunu bilmemize rağmen sanki değişik temaları varmış hissini vermiştir.


Orhan Veli, Yalnızlık Şiir'inde yalnızlığın verdiği korkuyu anlatmıştır. Yalnız kimselerin yaptıkları, düştükleri halleri; bir insan, bir arkadaşa muhtaç olduklarını anlatmıştır. Yalnız yaşamayanların ise hiçbir vakit yalnız yaşayanları anlayamayacağını yeniden yeniden dile getirmiştir. Şiirde söylenmek istenen açıksa söylenmemiş ve okuyucuların çıkarması istenmiştir. Mesela “Aynalara koşmak†söz öbeğiyle anlatılmak istenen yalnızlıktan dolayı konuşacak kimsesi olmadığından, kendisiyle konuşacak duruma gelmektir. Orhan Veli “Yalnızlık Şiir â€inde devrik cümlelere ehemmiyet vermiştir. Burada “bilmezler†kelimesi iki kere kullanılarak hem söylenmek istenenin daha çok akılda kalması hem de verilmek istenen mesajı tekrarlaması yineleme kullanılarak sağlanmıştır. Şiirin temasından dolayı haliyle şiirde hüzün hâkimdir. Ozan burada yalnız yaşamayanları anlatmıştır ve hitap şekli konuşma dilidir.


Anlatamıyorum şiirinde Orhan Veli kendini anlatacak kimse bulamadığı için yakınmıştır. Kimselerin sesini duyamayacağı, ona dokunamayacağı mecazı bir üslupla anlatılmıştır. Ek olarak ozan yalnızlığı “Bu derde düşmeden önce†cümlesiyle bir dert olarak görmüştür. Aslında olmayacağına inanılmış olduğu vakaları ise sual sorarak onun olumsuzluğunu anlatmıştır. “Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?†derken aslında duyulmayacağını, “Dokunabilir misiniz, göz yaşlarıma, ellerinizle?†derken de dokunulmayacağını kastetmiştir. Bu şiirde de devrik cümleler ön plandadır. Somut vakaları soyutlaştırarak anlatılmıştır. Orhan Veli bu şiirinde konuşma dili kullanmış ve okuyucularına sorular sorarak konuşma havası vermiştir.


Temaları ikisinin de yalnızlık olan bu şiirler birbirinden tamamen değişik anlatılmıştır. Okuyucuya seslenişleri, duyguları, tonları, hatta anlamları bile farklıdır. Ortak olan yanlarından biri ise bu iki şiirde Orhan Veli'nin Türk edebiyatına olan katkılarındandır.

BAKINIZ





  • Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirindeki uyum unsurları nedir?


  • Orhan Veli'nin ''Anlatamıyorum'' şiirinde uyak kullanılmış mıdır?


  • Orhan Veli Kanık "Anlatamıyorum" şiirinde neyi anlatmıştır?


 

YORUMLAR

Ad

Anlamı Nedir?,22,Biyoloji Konu Anlatımı,25,Cilt Bakımı,82,Coğrafya Ders Anlatımı,978,Genel,46,Güzel Sözler,16075,Music,1,Ne Nedir?,32164,Resimli Sözler,4111,Saç Sağlığı,119,Sağlık Bilgileri,1596,Soru-Cevap,10236,Sports,1,Tarih Konu Anlatımı,5,Teknoloji,36,Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı,2,
ltr
item
Ders Kitapları Konu Anlatımı: Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirinde yaygın olarak yer alan zihniyet nedir?
Orhan Veli'nin "Anlatamıyorum" şiirinde yaygın olarak yer alan zihniyet nedir?
Ders Kitapları Konu Anlatımı
https://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/orhan-velinin-anlatamyorum-siirinde.html
https://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/
http://ders-kitabi.blogspot.com/2017/06/orhan-velinin-anlatamyorum-siirinde.html
true
5083728687963487478
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi hiçbir mesaj bulunamadı HEPSİNİ GÖR Devamı Cevap Cevabı iptal Silmek Cevabı iptal Home SAYFALARI POST Hepsini gör SİZİN İÇİN ÖNERİLEN ETİKET ARŞİV SEARCH Tüm Mesajlar İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec Şu anda... 1 dakika önce $$1$$ minutes ago 1 saat önce $$1$$ hours ago Dün $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago İzleyiciler Takip et THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Tüm Kodunu Kopyala Tüm Kodunu Seç Tüm kodlar panonuza kopyalanmıştır. Kodları / metinleri kopyalayamıyor, kopyalamak için lütfen [CTRL] + [C] tuşlarına (veya Mac ile CMD + C'ye) basınız Table of Content