» Tarikattan olanlarin barindiklari, yakarma ve merasim yaptiklari yer, dergâh » İşsiz kuvvetsiz kimselerin buluşup sigindiklari yer » Ar...
» Tarikattan olanlarin barindiklari, yakarma ve merasim yaptiklari yer, dergâh
» İşsiz kuvvetsiz kimselerin buluşup sigindiklari yer
» Argo: esrar içilen üstü kapali yerTekke Nedir
Tekke, (Arapça: تÙÙÙ, tekye) Tarikattan olanların barındıkları, yakarma ve merasim yaptıkları yer, dergâh şeklinde yapılardır. Devlet-i Ãliye-yi Osmâniyye döneminde tekke anlamında dergâh, âsitane sözcükleri kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.Tekke Edebiyatı
Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı : Tasavvuf, Türklerin İslamiyet’i kabulunden sonrasında Anadolu’da kendini göstermiştir. Tasavvuf düşünürlerine âmutasavvıfâ denir. Mutasavvıflara gore, Tanrı’a bilmeden O’na ulaşılamaz. Dini tasavvufi halk edebiyatı, Tanrı aşkı, doğruluk, nefse hakim olma, terbiye, cemiyet şeklinde mevzuları işler.Tekke Edebiyatının Özellikleri
1) Kurucusu 12. yüzyılda Doğu Türkistan'da yetişen Hoca Ahmet Yesevi'dir.
2) Tekke Edebiyatı, Anadolu'ya 13. y.y.'dan itibaren gelişmiştir.
3) Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi olan tekkelerde yetişmiştir.
4) Nazım birimi çoğu zaman dörtlüktür.
5) Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır.
6) Şiirlerin bir çok ezgilidir.
7) Tanrı, insan, felsefe, doğruluk, yakarma şeklinde mevzular işlenmiştir.
8) İlahi, nefes, söylev, devriye, şathiye, deme şeklinde nazım şekilleri kullanılmıştır.
9) Dili Aşık Edebiyatı'na gore ağır, Divan Edebiyatı'na gore sadedir.
10) Aşık, maşuk, şarap, saki şeklinde mazmunlara yer verilmiştir.Tekke Edebiyatı Nazım ve Düzyazı Türleri
Manzum Eserler
Şiirsel özelliğe haiz, dini tasavvufi halk edebiyatı ürünleridir.İlahi
Türk Halk Edebiyatı’nda din ve tasavvuf mevzularında, ezgiyle söylenen şiir türüdür. İlahinin hususi bir biçimi yoktur. Koşma, semai biçimlerde olur. 7-8 heceli olanları çoğu zaman dörtlüklerden, 11 ve daha çok heceli olanları ise beyitlerden oluşur.Nefes
Alevi ve Bektaşi şairlerin, ayinlerde, meclislerde ezgiyle okunan, koşma biçimindeki şiirleridir.Söylev
Tarikata yeni giren dervişlere, tarikat derecelerini, tarikat adâbını öğretmek için söylenmiş şiirlerdir.Deme
Tükmen Alevi Bektaşilerinin, aşık seçimi halk edebiyatı nazım türü olan nefese verdiği isimdir.Devriye
Bilhassa Alevi-Bektaşi Edebiyatı’nda, tasavvuf düşüncesinin devir kuramını mevzu edinen şiirlerdir. Destan, koşma, nefes, tanrısal şeklinde biçimlerde yazılırdı.Şathiye
Tekke şairlerini,n tasavvuf mevzularını örtülü bir şekilde işledikleri, Tanrı’ya senli benli bir söyleyişle seslendikleri şiir türüdür. Şathiyelerde, dinsel inançlar mevzu edilinirken yer yer alaycı bir dil kullanılır. İlk bakışta saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği görülür. Şeriata aykırı ya da anlam ifade etmeyen şeklinde söylenmiş şathiyeler, varlık birliği inancına bağlı türlü görüşleri yansıtır.Mensur Eserler
Düz yazı (düzyazı) olarak yazılmış yapıtlardır.Fütüvvetname
Fütüvvetle ilgili değerlendirmelerin, geleneklerin yer verildiği, fütüvvetin ilkelerini, tarihini, niteliklerini, törelerini mevzu edinen yapıtlara verilen addır. Bu yapıtlarda, fütüvvetlerin özellikleri açıklanır, fütüvvet yoluna girerken uyulması ihtiyaç duyulan kurallar belirtilir. Günümüze ulaşan en eski fütüvvetname, 10. yüzyılda mutasavvıf Sülemi tarafınca yazılan Arapça Kitab ül-fütüvve’dir.
Silemi, yapıtlarında, füttüvetin kurallarından, yol ve yordamından söz eder; fütüvveti uygunsuz davranışlardan kaçınmak, Tanrı’ya itaat etmek, terbiye üstünlüklerini, güzelliklerini korumak şeklinde tanımlar.Gazavetname
Türk Edebiyatı’nda, savaşları mevzu edinen yapıtlara verilen isimdir. Gazavetname ile daha çok din düşmanları üstüne, gazilerin düzenledikleri akın ve savaşları, bu sırada gösterilen kahramanlıkları özetleyen yapıtlar kastedilir. Bu kentin ya da bir kalenin alınmasını mevzu edinen yapıtlara âfetihnameâ, düşmanın yenilgisiyle biten savaşları mevzu edinenlere ise âzafernameâ denirse de, bu şeklinde farklılıklar sonrasında birbirine karıştırılmış ve bunların tümüne birden âgazavetnameâ denilmiştir.Menakıbname
Menakıbnamelerde, kahramanların, din ulularının, tarikat büyüklerinin yaşamları, gösterdikleri kerametler yer alır. Kahramanlar, muhteşem nitelikler taşır, muhteşem işler yaparlar.Battalname
Battal Gazi’nin menkıbeleşmiş yaşamı üstüne kurulmuş destansal halk hikayesidir. Yapıtta, Battal Gazi’nin tarihsel kişiliği çerçevesinde oluşan menkıbelerin yanısıra, başkalarına ilişkin kahramanlıkların Battal’a mal edilmesi ve hikâyecinin düşsel katkısı ile oluşan; böylece gerçek tarihten iyice uzaklaşan serüvenler anlatılır. Battal’ın adı çerçevesinde oluşmuş iki halk hikayesi vardır: Arapça âZ’at ül-himmeâ (halk ağızında Zelhimme) ile Türkçe âBattalnameâ.Tekke Edebiyatının Temsilcileri
Yüzyıllara gore Tekke Edebiyatını en mühim temsilcileri şunlardır:
12.yy.: Hoca Ahmet Yesevi
13.yy.: Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli
14.yy.: Kaygusuz Abdal
15.yy.: Hacı Bayram-ı Veli, Eşrefoğlu Rumi
16.yy.: Pir Sultan Abdal
17.yy.: Niyaz-ı Mısrî, Sinân-ı Ümmî, Hüdâi
18.yy.: Sezai
19.yy.: Kuddusi, TurâbiTekke Şiiri
Tekke şiiri, dini ve tasavvufi halk şiiri adı ile de anılmakta olup XI. ve XII.yy’larda tanrı aşkı ve ahiret duygularını dile getiren aşıkların yarattığı bir edebiyat türünün ürünüdür. Dini ve tasavvufi halk şiirinin en mühim ustaları Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bayram-ı Veli vb.’dir.Tekke Şiirinde Türler
1- İlahi : İlahiler, tasavvuf görüş ve anlayışını özetleyen bunun inceliklerini, tanrısal hikmetleri ve sırları dile getiren manzumeler olup herhangi bir tarikatın izini taşımaksızın Tanrı’yı öven, Tanrı’nın büyüklüğü ve enerjisini telkin eden şiirlerdir. Dini törenlerde ve dergahlarda kendine özgü bir makamla söylenir. İlahiler dörtlükler ya da beyitlerle yazılırlar. Dörtlüklerle yazılanlar çoğu zaman 7â²li, 8â²li kimi zaman de 11â²li hece ölçüsü ile koşma uyak düzeninde yazılır. Beyit ile yazılanlar ise çoğu zaman 11,14 ve 16â²lı hece ölçüsü ile bazıları ise aruz ölçüsüyle yazılır.
2- Nefes : Dini temellere bağlı aşık edebiyatı nazım şekillerinden ilahilerin Alevi-Bekteşi aşıklarınca yazılanlarına denir. Mevzusu çoğu zaman tasavvuftaki vahdet-i vücud, Alevi-Bektaşi ilkeleri tarikat kurallarıyla ilgilidir. Dili mütevazı bir Türkçe olan nefesler şekil olarak koşma gibidir. Dörtlükler halinde hece ölçüsünün 7,8,11â²li kalıpları ile ya da azca da olsa aruzla yazılanlara rastlanmaktadır.
3- Ayin : Mutasavvuflara özgü bazı hal ve hareketleri ifade etmek için ilk kez İranlılar tarafınca kullanılan ayin terimi sonrasında Türk Tasavvuf Edebiyatına da geçmiş Mevlevilerin gökyüzü meclislerinde söyledikleri ilahilere verilen ad olmuştur.
4- Tapuğ : Gülşeni tarikatında ayinler esnasında okunan şiirlere tapuğ denir.
5- Durak : Mevlevi dışındaki tarikatların derhal hepsinde bulunan fakat çoğu zaman Halveti Tarikatına mensup kişilerce zikrin birinci bölümünü teşkil eden Kelime-i Tevhidden sonrasında İsm-i Celal zikrine geçmeden ilkin verilen orada bir yada iki zakir tarafınca her makamdan okunan, özgür olarak bestelenmiş Türkçe manzumelerdir.
6- Cumhur : Mevlevi ve Bektaşi dergahları haricinde topluca okunan ilahilere verilen addır.
7- Hikmet:Dini ve tasavvufi halk şiirinde şairin anlayış ve sezgilerine gore din mevzularını işleyen şiirlere denir.
8- Devriye : Dini ve tasavvufi halk edebiyatında devir nazariyesini işleyen şiirlerdir.
Devriye; evrenin ve insanoğlunun Tanrı’dan çıkıp, yine Tanrı’ya dönmesi felsefesine gore yazılan tasavvufi şiirlerdir.
9- Şathiye : Dini ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir. Şathiyeler, mutasavvuf şairlerce söylenmiş ya da yazılmış, tasavvufi inançları dile getiren, anlaşılması yorumlanmasına bağlı şiirlerdir.
10- Tevhid : Tanrı’ı, yaratılış ve kainatın aslı şeklinde unsurları bir arada yorumlayan manzumelere âtevhidâ denir. Divan edebiyatı nazım türlerinden gazel, kaside ve mesnevi biçimlerinde kaleme alınmışlardır.
11- Söylev : Tekkelerde tarikat ulularının bilhassa eğitici mahiyette olmak suretiyle söyledikleri şiirlere verilen addır.
12- Deme : Alevi tarikatından olan tasavvuf şiirlerinin tarikatlarını ve hareketleriyle ilgili temaları işleyen, sorunlarını mevzu edinen şiirlerine âdemeâ adı verilir. Çoğu zaman 8â²li hece ölçüsüyle yazılan demeler saz eşliğinde kendine özgü bir makamla söylenir.
13- Duvaz : Düvaz imam, düvaze, imam da denilen duvazlar On İki İmam’ı öven nefeslerdir.Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı Sanatçıları
YUNUS EMRE (1249-1322)
* Eskişehir’de doğup öldüğü söylenir.
* Yaşamı efsanelerle örülmüştür.
* Dili sadedir.
* Tanrı inancını ve insan sevgisini işler.
* Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır. Lirik bir şairdir.
* Şiirlerinde hem aruz hem de hece vezni kullanılmıştır.
* İşlediği mevzular yönüyle evrenseldir.
Eserleri: Divan, Risaletün Nushiye
PİR SULTAN ABDAL (?-1560)
* 16.yy! da yaşamış bir Bektaşi şairidir. Sivas’ın Banaz köyünde dünyaya gelmiştir. Hızır Paşa tarafınca Sivas’ta öldürülmüştür.
* Tasavvuf, doğa, aşk ve halkın gerçek yaşayışıyla ilgili mevzular işler.
* Divan edebiyatında etkilenmemiştir. Dili sadedir.
HACI BEKTAŞ-I VELİ (1209-1270)
13.yy’da yaşamıştır, Türkistan’ın Nişabur şehrinde dünyaya gelmiştir. A.Yesevi’nin isteğiyle Anadolu’ya gelmiştir.
Malum en mühim eseri â’Makalat’’tır. Sohbetler sözler anlamına gelir. Hz Adem’in yaratılışı, Şeytan ve Şeytani işler, Tanrı’ın birliği şeklinde mevzuları ele almıştır.
* Değişik kaynaktan tekke edebiyatı nedir
Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı - Tekke Edebiyatı
Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatı İslâmiyet’in ve Tasavvufun etkisiyle ortaya çıkmıştır.
İslâmiyet’in kökleşip yayılmasında büyük tesiri olan tasavvuf, zaman içinde edebî eserlerde de işlenmiş, din ve tasavvuf, edebiyat vasıtasıyla yayılmaya çalışılmıştır.
Tasavvuf, fizik ötesi gerçekleri, insanı, insanlığı ve evreni kapsayan bir fikir düzeni, bir din felsefesidir. Kalbi dünya alâkalarından ayırarak, Tanrı sevgisiyle doldurmayı amaçlayan tasavvuf, bir düşünüş ve inanç sistemidir. İçinde yaşadığımız âlemin esrarı nedir? Niçin yaşıyoruz? Niçin geldik bu dünyaya? Biz neyiz? Yaşamı sürdürmenin anlamı, var olmanın aslı, gerçek başlangıç ve son nedir? İşte tasavvuf bu sorulara yanıt vermeye çalışır.
Tasavvufa gore her şeyin membaı Tanrı’dır. Evrenin varlığı Tanrı’nın güzelliğinin yansımasıdır. Tanrı tek güzelliktir ve tek varlıktır. İnsanlar da Tanrı’nın birer parçasıdır. İnsan yaratılmakla, dünyaya gönderilmekle aslında gurbete gönderilmiştir. Hepimiz ona kavuşmak için çalışmalıdır. O’na kavuşmak için çabalayanlara ve O’nun mutlak ve eşi olmayan güzelliğine fanatik olanlara âşık denir. Mutasavvıf ise âşık olmanın yanı sıra, tasavvuf felsefesini yazı ve şiirlerinde işleyen, insanlara tasavvufu, dolayısıyla insan ve Tanrı sevgisini aşılayan kişilerdir.
Bunlardan Hoca Ahmet Yesevî (Öl.1167), Anadolu Türklerinin geliştirdiği tasavvuf edebiyatının esin membaıdır. Onun Divan-ı Hikmet adlı tasavvufî eseriyle ve Orta Asya’dan Anadolu’ya gönderilmiş olduğu öğrencileriyle Türk Tasavvuf edebiyatının XIII. yy.da temelleri atılmıştır. Bu edebiyat, Bektaşîlik tarikatiyle gelişmiş, Yunus Emre ile en muhteşem ifade kabiliyetine ulaşmıştır.
Yunus Emre’yi bu kadar üne kavuşturan bir başka özellik de dinî-tasavvufî mevzuları ayrımsız bir insan sevgisiyle anlatmış olmasıdır. XIII asrın ikinci yarısıyla XIV. Asrın başlarında yaşamış olan Yunus Emre, şiirde çığır açmış büyük sufî ve şairdir. Yunus Emre; Divan, Aşık, Tekke ve Tasavvuf Edebiyat tarzlarının her üçünde de etkili olmuştur. Eserlerini mütevazı bir üslupla söylemiş, hem heceyi hem aruzu kullanmış, lirik şiirin en güzel örneklerini vermiştir.
Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatına Tekke edebiyatı da denir.
Dinî-Tasavvufî Türk edebiyatında aslolan olan sanat yapmak değil, dinî-yazavvufî düşünceyi yaymaktır. Şair, mensup olduğu tarikatin fikir sistemini, felsefesini yaymak için şiiri bir vasıta olarak kullanmıştır. Bunda anonim halk edebiyatının büyük tesiri olmuştur.
Tekke şairlerinin bir çok tarikatlerde yetişmiş şeyh ve dervişlerdir. Onlar dinî inançları yasaklama ve korkutma yöntemiyle değil, insanı, Tanrı’ı, tabiatı, cenneti vb. sevdirmekle yaymışlardır.
Tekke şiir, halk şiirinden de divan şiirinden de nazım şekilleri almıştır.
Hem aruz hem hece vezni kullanılmıştır.
Dil sadedir, zira halka yöneliktir.
Tekke Edebiyatının Mühim temsilcileri:
13. yy: Mevlânâ, Sultan Veled, Yunus Emre (Divan, Risaletün-nushiye)
14. yy: Ãşık Paşa
15. yy: Süleyman Çelebi, Hacı Bayram Veli, Eşrefoğlu Rumî
16. yy: Pir Sultan Abdal
YORUMLAR