Türkiyenin yeryüzü şekilleri nasıldır? Bölgelerin yeryüzü şekilleri nedir? Türkiye'nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri ül...
Türkiyenin yeryüzü şekilleri nasıldır?
Bölgelerin yeryüzü şekilleri nedir?
Bölgelerin yeryüzü şekilleri nedir?
Türkiye'nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri
ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa'nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.) Bu durumun sebebi;
- Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması,
- Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Sadece yüksek olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası bulunmaktadır.Erzurum, Muş ovaları v.s.)
- ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması, (Alp-Himalaya kuşağının içinde kalmış olduğu için)
- Şimal ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır,
- Şimal ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi çıkıntısı azca mütevazı bir özellik göstermesini elde etmiştir.
- Türkiye'de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.
Yeryüzü Şekillerine Gore Bölgeler
Dağlık Bölgeler
- Karadeniz dağlık bölgesi
- Toros dağları bölgesi
- Batı Anadolu dağları bölgesi
- Doğu Anadolu dağları bölgesi
- Güneydoğu Anadolu dağları bölgesi
- Adana (Çukurova) bölgesi
- Büyük Menderes Ovası bölgesi
- Bursa ovası bölgesi
- Harran ovası bölgesi
Bafra ovası bölgesi
Derleme
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Marmara Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
Akdeniz Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
Karadeniz Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
TüRKİYE ‘NİN YERŞEKİLLERİ VE OLUŞUMU
ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki öteki bölgeler benzer biçimde İç ve Dış Kuvvetlerle oluşmuştur.
İç Kuvvetler: Volkanizma Depremler ve Tektonik Hareketlerdir. Bunlar yeryüzünü çok süratli şekillendirirler ve büyük yer şekilleri oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir kıvrılır yada kırılır yeni dağlar yada çukur alanlar oluşur v.s.
Dış Kuvvetler: Akarsular Buzullar Rüzgarlar Dalgalar benzer biçimde aşındırıcı güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuvvetler yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler onları törpüleyip aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alanlara doldururlar. Böylece yeryüzünü düzleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin son safhası ise dümdüz yeryüzü doğrusu Peneplenler 'dir.
İç ve Dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala devam etmektedir. Oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ülkemizin oluşumunu jeolojik vakit çizelgesi içinde inceleyelim.
1.ZAMAN: (4 milyar yıl öncesi) Türkiye 'nin arazisinde Tethys Denizi vardı. Hemen sonra bu denizin tabanı yükselerek ülkemizin çekirdeğini oluşturmuştur. 1. Zamanda oluşmuş araziler sertleşmiş (Masif) haldedir. Bu yüzden esnemezler kırılmazlar. Trakya 'da Yıldız Dağl. Ege'de Menteşe İç Anadolu'da Kırşehir ve Doğuda Bitlis masif alanlardır. Bu zamanda gür olan nebat örtüsü kalıntıları bu günkü Taşkömürü yataklarını oluşturmuştur.
2.ZAMAN: (360 Milyon yıl ilkin) Bu zamanda yerkabuğu hareketleri (Tektonizma) fazla olmamış. ülkemizin su yüzüne çıkan masif alanları dış kuvvetlerce aşındırmalara maruz kalmıştır.
3.ZAMAN: (160 Milyon yıl ilkin) Bu vakit da Alp- Himalaya kıvrım kuşağı ile ülkemizin arazisi de yükselmeye uğramış ve Anadolu Yarımadası genel görünümünü almıştır. Bunun sonucunda Toroslar ve K.Anadolu Dağ Kuşakları oluşmuştur. Volkanizma ve faylanma etkili olmuş Volkan dağları oluşmuştur. Bu zamandan kalan nebat kalıntıları ise bu günkü Linyit Yataklarının oluşmasını elde etmiştir. Ek olarak Petrol Tuz ve Bor Mineralleri de bu zamanda meydana gelmişlerdir.
4.ZAMAN: (2 Milyon yıl öncesinden günümüze) Buzul Süreci ve Buzul sonrası diye iki dönem yaşanmıştır. ülkemiz son şeklini almıştır. (Delta ovaları ve Akarsu sistemi oluşmuş) Ege denizi 'nin olduğu Egeit karası çökerek Ege Denizi bunu takiben İst. ve Ç.Kale Boğazları oluşmuştur. Bugün bu çökme Marmara Karadeniz ve Akdeniz Havzalarında hala devam etmektedir.
Türkiye'nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri
1) ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa'nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.)
Bu durumun sebebi;
*Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması
*Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Sadece yüksek olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası bulunmaktadır.Erzurum Muş ovaları v.s.)
2) ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması (Alp-Himalaya kuşağının içinde kalmış olduğu için)
3) Şimal ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır
4) Şimal ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi çıkıntısı azca mütevazı bir özellik göstermesini elde etmiştir.
5) Türkiye'de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.
Netice; Türkiye yükseltisi fazla fakat yerşekilleri yönüyle çok çeşitlilik gösteren bir ülkedir. Bu da çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine tarımsal ve naturel nebat örtüsü çeşitliliğinin artmasına niçin olmuştur
.
TüRKİYE'NİN DAĞLAR
Türkiye'de dağlar çok geniş bir alan kaplar. Dağ; çevresine bakılırsa 500m. Ve daha yüksek kabarıklıklardır. Bazıları tek bulunurken bazıları da sıradağlar şeklindedir.Oluşumlarına bakılırsa dağlar ikiye ayrılır.
1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar:
Orojenez dağ oluşumu anlama gelir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur. vatanımızda orojenez iki şekilde görülür. A) Kıvrılma ile B) Kırılma ile
a) Kıvrım Dağları: Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir ve sıradağlar oluşturur. ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi sonucu oluşmuştur. Şimal Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur.
B.Kıvrılma sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal alçakta kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir. Bu oluşumda da kimi zaman kırılmalar dolayısıyla senklinaller süresince fay hatları oluşabilir. ülkemizi K.Anadolu
b) Kırık Dağları: Orojenez sonucu sert tabakalar kıvrılmaz kırılır. Böylece yükselen kısımlar (Horst) sıradağları oluştururken Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını (Graben) oluştururlar. Horst ve Grabenler içinde ise kırıklar (Fay Hatları) bulunur. Bu yüzden buralar hem zelzele alanlarıdır hem de kaplıca larının sık görüldüğü yerlerdir. Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde oluşmuşlardır.
2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar:
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üzerine çıkmasıyla oluşan genel anlamda tek dağlardan ibaret olan dağlardır.
Not: Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden ziraat arazileri de çok verimlidir. Ek olarak maden bakımından da varlıklı alanlardır.
Türkiyedeki volkanik dağlar;
Marmara Bölgesi : Uludağ
G.Doğu Anadolu Bölgesi : Karacadağ
Karadeniz Bölgesi : Köroğlu Dağları
Akdeniz Bölgesi : Hassa Bölgesi (Hatay)Ege Bölgesi : Kula Tepeleri (En genç)
Doğu Anadolu Bölgesi : Ağrı Tendürek Nemrut Süphan Dağları
İç Anadolu Bölgesi : Erciyes Melendiz Hasandağ Karadağ Karacadağ.
TüRKİYEDEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI
Şimal Anadolu Dağları: Alp-Himalaya sisteminin şimal kanadını oluşturur. Kocaeli Yarımadasından Gürcistan'a kadar uzanır. Bu uzanış süresince dağlar Batı Karadeniz'de yükselir Orta Karadeniz'de 1000m. lere alçalır D.Karadeniz'de ise yeniden yükselerek 3000 m. nin üzerine çıkar.
K.Anadolu Dağları kıyıya paralel uzanırlar. Bu yüzden bolca yağış alan kıyı kesimde fındık çay benzer biçimde mono kültür ürünler yetiştirilir. Ek olarak ormanlarında sık olmasını sağlar.
Cenup Anadolu Dağları: Alp sisteminin cenup koludur. Toros Dağları da denir. Girit ve Rodos Adalarından adım atar İran'a kadar uzanır. Bu dağlar bilhassa Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü karstik şekle rastlanır.
Batı Anadolu Dağları: Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler doğrusu çöküntü ovaları uzanır. Denize dik uzandıkları için;
*İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar.
*Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını elde etmiştir.
*İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini elde etmiş. Bu da tarımı pozitif etkilemiştir.
Dağların Ekonomiye Tesirleri
Pozitif yönde Tesirleri
*Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları karasal olmasını elde etmiş Bu durum mevsim çeşitliliğine niçin olmuştur. Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine olanak sağlar.
*K.A.D.'da gür ormanlar oluşmuştur.
*Dağlar akarsuların su deposudur.
*Yaban yaşamının yaşama alanlarıdır.
*Yer altı larının temel depo alanlarıdır.
*AvcılıkDağ Sporları ve Kış Turizmine olanak sağlarlar.
*Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı destek sunar.
Negatif Tesirleri
*Ulaşımı zorlaştırır. Yol yapım maliyetlerini arttırır.
*Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına niçin olurlar.
*Ziraat ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına niçin olur
TüRKİYE ‘NİN PLATOLARI
Yayla: Fiziki coğrafya terimidir. Yer şeklini ifade eder. Çevresine bakılırsa alçakta kalmış akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş düzlüklerdir.
Yayla: Beşeri ve Ekonomik coğrafya terimidir. Belli bir şekli olmayan geçici bir yerleşim ve ekonomik etkinlik alanıdır. G.D.Anadolu'da Hayvancılığa yönelik yapılırken Karadeniz ve Akdeniz yaylacılığı çoğu zaman Sayfiye (Dinlenme) amaçlıdır.
vatanımızda platolar çok geniş alanlar kaplar zira 4.zamanda epirojenez ile yükselen ülkemiz sonrasında akarsularca aşındırılarak platoların yayılış alanı haline gelmiştir. Platoların yükseltisi de Batıdan Doğuya doğru artar.
ülkemizdeki Yayla Çeşitleri
Aşındırma Platoları: Daha evvel aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş platoların yeniden yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU
Katman Düzlüğü Platoları: Kalınca ve sert arazilerin çevresinin aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir. İç Anadolu'da CİHANBEYLİ OBRUK v.s.
Lav Platoları: Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu'da ERZURUM-KARS NEVŞEHİR-üRGüP ÇEVRESİ PLATOLARI benzer biçimde.
Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üstünde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU benzer biçimde.
TüRKİYEDEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI
İç Anadolu: Cihanbeyli Obruk Haymana Uzunyayla ve Bozok Platoları.
Marmara Bölgesi : Çatalca-Kocaeli Platoları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Şanlıurfa Gaziantep Mardin Eşiği
Akdeniz Bölgesi : Taşeli Platosu
Ege Bölgesi : Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları
Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum-Kars Ardahan Platoları
Platoların Ekonomiye Tesirleri
*Yüksek platolar yazları hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
*Alçak platolar ise ziraat alanlarıdır. Sadece kuru ziraat yapılabilir. Azca su isteyen Buğday Şekerpancarı Arpa v.s. ekimi yapılır.
*Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu'dur.
TüRKİYE ‘NİN OVALARI
Çevresine bakılırsa alçakta kalmış bir çok akarsuların biriktirmesiyle alüvyon dolgu alanı haline gelmiş geniş düzlüklerdir. Çevrelerine bakılırsa alçakta olmalarına rağmen denizden yükseklikleri farklıdır. (Yüksekova 2000m. Adapazarı Ovası 17m. benzer biçimde)
Oluşumlarına Gore Ovalar
Tektonik Ovalar: Çöküntü ovaları da denir. Yerkabuğu hareketleri sonucu yükseltiler içinde çukurda kalan yada çöken sahaların zaman içinde alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuşlardır. ERZURUM ERZİNCANB. VE K. MENDERS OVALARI
Delta Ovaları: Akarsuların taşımış olduğu malzemeyi denize döküldükleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kabaca üçgen şekilli ovalardır. BAFRA ÇARŞAMBA OVALARI
Gölyeri Ovaları: 3. Zamanda çok geniş alan kaplayan göllerin sularının çekilmesiyle ortaya çıkan geniş düzlüklerdir. TUZ GÖLü AKŞEHİR GÖLü EBER GÖLü
Karstik Ovalar: Karstik arazilerde dolin ve uvalaların birleşip genişlemesiyle oluşmuş ovalardır. Akdeniz Bölgesinde örnekleri görülür. MUĞLA ELMALI KESTEL OVALARI
Dağ Eteği Ovaları: Dağların eteğinde dağdan inen akarsuların biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş azca eğimli düzlüklerdir. BURSA OVASI NUR DAĞL. ETEKLERİ (İSKENDERUN)
Bulundukları yere bakılırsa Ovalar
A) İç Ovalar: D.Anadoludaki benzer biçimde dağların arasındaki tektonik çukurlarda oluşmuş ovalardır. Erzurum Muş Erzincan v.s. İç Anadoludaki benzer biçimde platolar arasına gömülmüş ovalardır. Konya Aksaray ovaları benzer biçimde.
Tektonik kökenli oldukları için fay hatları üzerindedirler ve zelzele alanlarıdır. Dolayısıyla fay ları ve kaplıcalar sıkça görülür. Bazı iç ovalar plato-ova arası bir geçiş şekline benzerler bu şekilde şekillere HAVZA denir. Ergene havzası Diyarbakır Malatya Havzası benzer biçimde. Akdenizdeki bazı iç ovalarda karstik ova şeklindedir.
Bölgelere Gore Mühim İç Ovalar;
İç Anadolu: Konya Kayseri Ankara Ovaları
Marmara Bölgesi : Ergene Bursa Adapazarı Balıkesir Ovaları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Diyarbakır Antep Ovaları
Akdeniz Bölgesi : Burdur Amik Isparta Elmalı Kestel (Karstik)
Ege Bölgesi : Bergama Torbalı Ödemiş Salihli Manisa Afyon Ovaları
Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum Malatya Muş Iğdır Ovaları
B) Kıyı Ovaları: Akarsuların kıyılarda oluşturduğu delta ovaları ve öteki kıyı şeridi düzlüklerdir.
Başlıca Delta Ovaları; ÇARŞAMBA (Yeşilırmak) BAFRA (Kızılırmak) SAKARYA (Sakarya) SİLİFKE (Göksu Irmağı) ÇUKUROVA (Seyhan Ceyhan) DİKİLİ (Bakırçay) B. Ve K. MENDERES OVALARI
Kıyı Şeridi Ovaları; Dalaman Köyceğiz Manavgat Finike ....
Ovaların Ekonomiye Tesirleri
*Tarımsal etkinlik sahalarıdır.
*Hayvancılığa Katkısı vardır.
*Ulaşıma elverişlidir.
*Yerleşmeye uygun alanlardır.
*Su ları bakımından zengindirler. (Araaayen kuyu göl v.s.)
Ovaların Sorunları
*Endüstri kuruluşlarıyla dolmaktadırlar.
*Tuğla Kiremit v.s. yapımı için toprak ihtiyacı ovalardan karşılanmakta buda toprak yitirilmesine yol açmaktadır.
*Taban suyu yüksek bölgeler bataklığa dönüşmektedir.
Türkiye'de Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Şekiller
Dalga ve Akıntılar aşındırma ve biriktirme kanalıyla şekillendirmeler yaparlar. Akıntılar ülkemiz kıyılarında pek etkili olmayıp daha ziyade dalgalar şekillendirme yaparlar.
Falez (Yalıyar): Dalgaların kıyıya inen dik yamaçları dövmesiyle oluşan dik yamaçlı yada altı oyulmuş kıyılardır.
vatanımızda en fazla Karadeniz kıyılarında Ordu-Sinop kıyılarında Akdeniz'de Teke ve Taşeli Y.Adl.'da Ege bölgesindeki dik yamaçlı kıyılarda yer yer falezlere rastlanır.
Sahil (Plaj): Dalgaların kıyıdan kopardığı malzemeler zaman içinde aşındırılarak ufalanır ve genişliği 50m. Civarlarında olan kum yığınlarını şeritler halinde kıyıya biriktirir. Bu oluşum falezli dik kıyılar dışındaki alçak yamaçlı sığ kıyılarda oluşur. Orta ve Batı karadenizde Antalya-Mersin kıyı hattında ve Ege kıyılarında grabenlerin uzandığı kıyı bölümlerinde birçok plajlar oluşmuştur.
Bu oluşum alanları deniz turizmi açısından mühim alanlardır.
Kıyı Oku (Kordonu): Dalga ve akıntıların ufaladığı malzemeyi sığ olan koyların ağızlarında biriktirmesiyle denize doğru ilerleyen çıkıntılardır.
Lagün (Deniz Kulağı): Koy ağzında gelişen kıyı oklarının koyun ağzını kapatıp denizden ayırması ve koyu bir göl haline getirmesiyle oluşur.
B. ve K. Çekmece Durusu Ölüdeniz bu şekilde oluşmuş göllerdir.
Tombolo: Kıyı civarlarındaki bir adanın kıyı okunun gelişmesiyle anakaraya bağlanması sonucu oluşurlar. Böylece ada bir yarımadaya dönüşür.
Karadeniz'de Sinop ve Marmara Denizi'ndeki Kapıdağ Yarımadaları birer Tombolodur.
TüRKİYE'NİN AKARSULARI
Genel Özellikler;
*Akarsularımızın boyları kısadır. (Türkiye'nin bir yarımada olması ve dağların uzanış biçiminden dolayı)
*Akış hızları (debileri) fazladır. (Dağların fazla olmasından dolayı)
*Rejimleri (Mevsimlere bakılırsa akımı) düzensizdir. (Karadeniz bölgesi akarsuları hariç)
*Ulaşım için elverişli değildirler. (h-Süratli aktıkları ve düzensiz rejimli oldukları için)
*Enerji üretimi için elverişlidirler.
Başlıca Akarsularımız;
Karadeniz'e Dökülenler : Sakarya Kızılırmak Yeşilırmak Çoruh
Marmara'ya Dökülenler : Susurluk
Ege'ye Dökülenler : Meriç Bakırçay Gediz Ufak ve Büyük Menderes
Akdeniz'e Dökülenler : Aksu Göksu Seyhan Ceyhan Asi
Dışarıya Dökülenler: Fırat Dicle à Basra Körfezi Kura Aras à Hazar Denizi Çoruh (Gürcistan) à Karadeniz
Dışarıdan Gelenler: Asi(Suriye) Ã Akdeniz Meriç (Bulgaristan) Ã Ege
Akarsu Havzalarımız;
Akarsularımızın çoğunun havzası açıktır. Sularını denize ulaştıramayan Kapalı Havzalarımızda vardır. Bunlar;
Konya Ovası Tuz Gölü Van Gölü Akşehir-Eber gölleri ve Göller Yöresidir.
Akarsularımızın Rejimleri
Akarsu rejimi akarsuyun yıl içinde gösterdiği akım grafiği ve akarsuyun beslenme şeklini ifade eder. Her mevsim birbirine yakın akım gösteren akarsuların rejimi DüZENLİ REJİM Kurak dönemlerdi olan ve suları azalan yada kuruyan akarsuların rejimine DüZENSİZ REJİMLİ akarsular denir.
Akarsular Yağmur Kaynak Kar ve Buzul sularıyla bazıları da Göl sularıyla beslenirler. Akarsu bunlardan biriyle besleniyorsa SADE REJİMLİ birkaçı ile besleniyorsa KARMA REJİMLİ akarsu denir.
a) Yağmur Sularıyla Beslenenler: Genellikler yazın kururlar. Yağmurun fazla olduğu aylarda canlanırlar.
*Ege Akdeniz ve İç Anadolu akarsuları.
b) Kar ve Buzul Sularıyla Beslenenler: Yüksek Dağlardan beslenirler. Karların eridiği yazları canlanırlar.
*D.Karadeniz (bir Kısmı) D.Anadolu akarsuları
c) Kaynak Suları ile Beslenenler: Genel anlamda ufak akarsulardır. Akdeniz bölgesindeki Karstik sahalarda görülür.
*Manavgat Çayı
d) Gölden Çıkan Akarsular: Bazı göllerin yaışlı dönemlerde taşan fazla sularını boşaltırlar. (Gideğen-Gölayağı denir)
*Beyşehir Gölü à Çarşamba Suyu à Konya Ovası Eğirdir Gölü à Kovada Çayı à Kovada Gölü
e) Karma Rejimli Akarsular: Uzun boylu akarsulardır çok çeşitli beslenme ları vardır.
*Fırat Dicle Kızılırmak benzer biçimde.
TüRKİYEDE İKLİM ELEMANLARI
1-SICAKLIK: En mühim iklim elemanıdır. Ekonomik faaliyetlere yerleşme tiplerine v.s. benzer biçimde birçok alana tesir eder. Türkiye'de senelik ortalama ısı dağılışına baktığımızda ;
Yaz Isı Dağılışı: Yazın Güneydoğu Anadolu enlemin tesirinin yanı sıra Afrika'dan gelen çöl rüzgarlarıyla kavrulur. Yüksekliğin etkisiyle Kuzeydoğu Anadolu yazın en serin yerdir. Kıyı kesimlerde de yazın nemlilik yardımıyla aşırı sıcaklar olmaz.
Türkiye'de Don Vakaları ve Önemi: Don vakaları da kıyıdan iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe artar. Bu vakası ziraat yerleşme ve ulaşım benzer biçimde etkinlikleri çok etkisinde bırakır. Bilhassa mevsim normali dışındaki donlar ve dona alışkın olmayan Akdeniz bölgesi ziraat ürünleri büyük zarar görür. Yollarda kazalara ve trenlerin raydan çıkmasına niçin olur. Kışın görülen donlar bahar aylarındaki kadar zararı olan olmaz. Bundan dolayı karla kaplı ziraat alanları dondan korunmuş olur.
2-BASINÇ VE RüZGARLAR
Sıcaklıktan sonrasında iklimi etkileyen en mühim elemandır. Bundan dolayı tazyik rüzgarları oluşturur rüzgarlarda yağışın oluşmasına ve dağılmasına katkıda bulunur. Ek olarak estikleri yerlerin özelliklerini değişik bölgelere taşırlar. (Sıcak Soğuk Nemli v.s.)
Sıcaklıktan etkilenen basıncın vatanımızda mevsimlere bakılırsa dağılış durumu şekildeki benzer biçimde olur.Kara ve Denizlerin değişik ısınması sonucu vatanımızda iç kesimlerle kıyı kesimler içinde oluşan rüzgarlar çevredeki daha büyük tazyik merkezlerinin tesiri artınca kendi tesirleri kaybolur. Bu büyük tazyik merkezleri ise SibiryaYB Basra AB İzlanda AB. Ve Asor YB.'dır.
Bu tazyik merkezleri haricinde daha ufak ısı farklarından oluşan daha ufak tazyik alanları ve rüzgarlarda ülkemizin heryerinde görülür. Bu rüzgarlar çok zayıf eserler ve herhangi bir yağışa niçin olamazlar. Bunlara Meltem Rüzgarları denir.
Meltemler günlük ısı farklarından doğan tazyik farkları sonucu oluşurlar.
NEM VE YAĞIŞLAR
Atmosferdeki su buharına rutubet denir. Higrometre ile ölçülür. Gram (gr) olarak anlatılır.
Havadaki rutubet en fazla buharlaşma ile ve kısmen de bitkilerdeki terleme ile kazanılır.
Atmosferdeki rutubet 3 şekilde anlatılır;
1-Mutlak Rutubet: 1m³ havadaki rutubet miktarıdır. Sıcaklığın ve buharlaşmanın fazla olduğu ekvator kuşağında çok kutuplarda ve dağ zirvelerinde azdır.
2-Maksimum Rutubet: 1m³ havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla rutubet miktarına denir. Isı arttıkça max. Rutubet de artar.
3-Bağıl (Nisbi) Rutubet: Mutlak nemin max. Neme oranıdır. Kısacası havanın neminin % olarak ifadesidir.
Yoğunlaşma
Su buharının soğumaya uğrayıp yeniden sıvı yada katı hale gelmesine yoğunlaşma denir. Bunu için havadaki rutubet doyma noktasına ulaşmalı doğrusu bağıl rutubet %100 olmalıdır.Böylece doyma noktasını aşan rutubet yoğunlaşır ve yağış oluşur.
Not: Yoğunlaşma için ilk koşul SOĞUMA 'dır. Bunun için bir hava hacmi;
Soğuk bir hava kütlesiyle karşılaşırsa
Soğuk bir bölgeden geçerse
Yükselmeye uğrarsa ısı azalır doyma noktasına ulaşır ve YAĞIŞ OLUŞUR.
Yoğunlaşma ürünleri
Bulut: Havadaki soğuma sonucu ufak su taneciklerinin bir araya gelmesiyle oluşan kümelerdir.
Sis : Yeryüzüne yakın yerde oluşan bulutlardır. Nemli havanın soğuk zeminle teması sonucu oluşur. Cephe alanlarında da yağışın yanında siste oluşur.
Yağış ve Türleri
Yağış: Atmosferdeki nemin yoğunlaşma ile sıvı yada katı hale gelip yeryüzüne düşmesidir. Plüviyometre ile ölçülür. Yağışın yıl içindeki dağılımına YAĞIŞ REJİMİ denir.
Yağış oluşma biçimleri
Yağışlar oluşumlarına bakılırsa 3'e ayrılır.
1-Yamaç Yağışları (Orografik) : Nemli hava kütlelerinin karşılaşmış olduğu dağ yamaçları süresince yükselip soğumaya uğramasıyla oluşurlar.Dünyada G.D. Asya'da O.Dönem karalarının Batı kıyılarında ülkemize Karadeniz Yıldız ve GB. Torosların denize bakan yamaçlarında bol miktarda görülür.
2- Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim): Güneşli ve Rüzgarsız kara alanlarında ısınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır. Dünyada en fazla Ekvatoral Bölgede vatanımızda ise İç Anadolu'da rastlanır (Kırkikindi Yağışları).
3- Cephesel Yağışlar (Frontal): Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşı karşıya gelme alanlarında oluşan yağışlardır. Dünyada en fazla 60° enlemlerinde görülür. vatanımızda ise kış yağışları hep cephesel kökenlidir.
Türkiye'de Yağış Çeşitleri ve Önemi
YAĞMUR: İkiye ayrılır. Ufak taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ iri taneli ve süratli yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Sadece sağanak yağışlarla toprak fazla yağışı derhal ememez ve sellere dolayısıyla erozyona niçin olur. Tarımsal alanların hidroelektrik santrallerinin su ihtiyacı kurak bölgelerin içme ve sulama suyu meraların yeşerebilmesi (hayvancılık açısından) yağmurların etkisiyle olur. Buda insan yaşamı için çok önemlidir.
KAR: Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Sadece aşırı olanı ulaşımı etkisinde bırakır. Karın yerde kalma süresi B 'dan D 'ya doğru artar.
DOLU: Zararı olan tesirleri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere fikir acele erir ve sellere neden olur ziraat ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir.
Bolca Yağışlı Bölgeler (+1000 mm) Kurak Bölgeler (-500 mm)
Türkiye'de Yağışın Dağılışı
Türkiye'de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bolca yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur bölgeler azca yağışlıdır.Buna bakılırsa;
TüRKİYEDEKİ BİTKİ TOPLULUKLARI
Relikt (Kalıntı) Nebat: 4.Zamandaki buzul devrinde yaşayabilen iklimlerin ısınmasıyla günümüzde dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski dönem ilişkin bitkilerdir.
Endemik Nebat: Sadece sıcak iklimlerde yetişen fakat vatanımızda Torosların güneye bakan sıcak yamaçlarında yetişme ortamı bulabilen bitkiler.
Geniş Yapraklılar: KayınKestaneMeşe DişbudakIhlamur Kavak
İğne Yapraklılar: Ladin Köknar Sarıçam Karaçam Kızılçam
A - ORMANLAR
1.Karadeniz Ormanları: Türkiye ormanlarının %25'idir. Rutubet ve Yağış fazla olduğundan çeşitlilik fazla ve nebat örtüsü gürdür. Bu ormanlar;
*Doğudan Batıya
*Alçaktan Yükseğe
*Kuzeyden Güneye doğru yükselti ve yağışın değişmesine paralel olarak farklılaşır.
2.Batı Anadolu Ormanları: Çanakkale Boğazı ile Ege Kıyılarını kapsar. Kuzeyde Karadeniz ormanlarındaki benzerlik güneye doğru Akdeniz ormanlarına dönüşür.
2. Akdeniz Ormanları: Karedeniz ormanlarından farkı kuraklığa dayanıklı olmalarıdır. Kıyıda 1000 m.lere kadar çıkan Maki kuşağının sona erdiği yerde süregelen orman kuşağı Toros Dağları süresince uzanır. Yalnız kuraklığa dayanabilen iğne yapraklı orman kuşağı yer alır. Bu ormanlar Karadeniz ormanları kadar gür değildir.
4. Doğu ve İç Anadolu Ormanları: İç kesimlerde sık olmamakla beraber dağların yağış alan yüksek yerlerinde bulunurlar. Daha alçak yerlerde ise insanların tahribi sonucu yok edilmiş orman artıkları olan tek tük ağaçlar vardır. (Antropojen Bozkır)
B - MAKİ
Akdeniz iklimi tesirindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip etmiş olduğu orman kuşağının yerinde oluşan nebat topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. (Tesbih Sandal Zakkum Delice Zeytin Kocayemiş Keçiboynuzu v.s. bazılarıdır. )
Makiler tüm kıyılarımızda görülür. Sadece Cenup kıyılarımızdan Kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri değişmiş olur. (enlemin tesiri) Akdeniz'de 800-1000m lere Ege'de 500-600m lere Marmara'da ise 300m'ye kadar yetişebilirler. Karadeniz'de ise Yalancı Maki dediğimiz Garigler yer alır.
C - BOZKIR
İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu dikensi ufak çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında
yemyeşil olan bu ot toplulukları yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür.
İç bölgelerimizdeki alçak (çukur) alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu'da bir çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz zira insanların tahribi sonucu eskiden orman olan alanlar tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen Bozkırlara dönüşmüştür.
Doğu Anadolu'da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz yaşamadıkları için yazın yemyeşil bırakılırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera hayvancılığı yaygındır.
D - DAĞ ÇAYIRLARI (Alpin Çayırları)
Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve azca nemli yükseltilerde görülen yazın yeşeren kışın kar altında kalan soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır.
ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki öteki bölgeler benzer biçimde İç ve Dış Kuvvetlerle oluşmuştur.
İç Kuvvetler: Volkanizma Depremler ve Tektonik Hareketlerdir. Bunlar yeryüzünü çok süratli şekillendirirler ve büyük yer şekilleri oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir kıvrılır yada kırılır yeni dağlar yada çukur alanlar oluşur v.s.
Dış Kuvvetler: Akarsular Buzullar Rüzgarlar Dalgalar benzer biçimde aşındırıcı güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuvvetler yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler onları törpüleyip aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alanlara doldururlar. Böylece yeryüzünü düzleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin son safhası ise dümdüz yeryüzü doğrusu Peneplenler 'dir.
İç ve Dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala devam etmektedir. Oluşumu milyonlarca yıl öncesine dayanan ülkemizin oluşumunu jeolojik vakit çizelgesi içinde inceleyelim.
1.ZAMAN: (4 milyar yıl öncesi) Türkiye 'nin arazisinde Tethys Denizi vardı. Hemen sonra bu denizin tabanı yükselerek ülkemizin çekirdeğini oluşturmuştur. 1. Zamanda oluşmuş araziler sertleşmiş (Masif) haldedir. Bu yüzden esnemezler kırılmazlar. Trakya 'da Yıldız Dağl. Ege'de Menteşe İç Anadolu'da Kırşehir ve Doğuda Bitlis masif alanlardır. Bu zamanda gür olan nebat örtüsü kalıntıları bu günkü Taşkömürü yataklarını oluşturmuştur.
2.ZAMAN: (360 Milyon yıl ilkin) Bu zamanda yerkabuğu hareketleri (Tektonizma) fazla olmamış. ülkemizin su yüzüne çıkan masif alanları dış kuvvetlerce aşındırmalara maruz kalmıştır.
3.ZAMAN: (160 Milyon yıl ilkin) Bu vakit da Alp- Himalaya kıvrım kuşağı ile ülkemizin arazisi de yükselmeye uğramış ve Anadolu Yarımadası genel görünümünü almıştır. Bunun sonucunda Toroslar ve K.Anadolu Dağ Kuşakları oluşmuştur. Volkanizma ve faylanma etkili olmuş Volkan dağları oluşmuştur. Bu zamandan kalan nebat kalıntıları ise bu günkü Linyit Yataklarının oluşmasını elde etmiştir. Ek olarak Petrol Tuz ve Bor Mineralleri de bu zamanda meydana gelmişlerdir.
4.ZAMAN: (2 Milyon yıl öncesinden günümüze) Buzul Süreci ve Buzul sonrası diye iki dönem yaşanmıştır. ülkemiz son şeklini almıştır. (Delta ovaları ve Akarsu sistemi oluşmuş) Ege denizi 'nin olduğu Egeit karası çökerek Ege Denizi bunu takiben İst. ve Ç.Kale Boğazları oluşmuştur. Bugün bu çökme Marmara Karadeniz ve Akdeniz Havzalarında hala devam etmektedir.
Türkiye'nin Yerşekillerinin Genel Özellikleri
1) ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa'nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.)
Bu durumun sebebi;
*Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması
*Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Sadece yüksek olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası bulunmaktadır.Erzurum Muş ovaları v.s.)
2) ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması (Alp-Himalaya kuşağının içinde kalmış olduğu için)
3) Şimal ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır
4) Şimal ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi çıkıntısı azca mütevazı bir özellik göstermesini elde etmiştir.
5) Türkiye'de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.
Netice; Türkiye yükseltisi fazla fakat yerşekilleri yönüyle çok çeşitlilik gösteren bir ülkedir. Bu da çok çeşitli iklim tiplerinin görülmesine tarımsal ve naturel nebat örtüsü çeşitliliğinin artmasına niçin olmuştur
.
TüRKİYE'NİN DAĞLAR
Türkiye'de dağlar çok geniş bir alan kaplar. Dağ; çevresine bakılırsa 500m. Ve daha yüksek kabarıklıklardır. Bazıları tek bulunurken bazıları da sıradağlar şeklindedir.Oluşumlarına bakılırsa dağlar ikiye ayrılır.
1-Orojenik Hareketlerle Oluşan Dağlar:
Orojenez dağ oluşumu anlama gelir. Yan basınçla sıkışan yerkabuğu plakaları kıvrılarak yada kırılarak engebe kazanır ve sıradağlar oluşur. vatanımızda orojenez iki şekilde görülür. A) Kıvrılma ile B) Kırılma ile
a) Kıvrım Dağları: Orojenez sonucu esnek tabakalar kıvrılarak yükselir ve sıradağlar oluşturur. ülkemizdeki dağlar Alp-Himalaya orojenezi sonucu oluşmuştur. Şimal Anadolu ve Toros Dağları bu şekilde oluşmuştur.
B.Kıvrılma sonucu yüksekte kalan kubbemsi kısımlara Antiklinal alçakta kalan çanaksı yapıya ise Senklinal denir. Bu oluşumda da kimi zaman kırılmalar dolayısıyla senklinaller süresince fay hatları oluşabilir. ülkemizi K.Anadolu
b) Kırık Dağları: Orojenez sonucu sert tabakalar kıvrılmaz kırılır. Böylece yükselen kısımlar (Horst) sıradağları oluştururken Alçalan kısımlar Çöküntü ovalarını (Graben) oluştururlar. Horst ve Grabenler içinde ise kırıklar (Fay Hatları) bulunur. Bu yüzden buralar hem zelzele alanlarıdır hem de kaplıca larının sık görüldüğü yerlerdir. Ege bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar bu şekilde oluşmuşlardır.
2- Volkanizma ile Oluşan Dağlar:
Yerin derinliklerindeki mağmanın yerkabuğunun zayıf ve çatlak kısımlarından yer üzerine çıkmasıyla oluşan genel anlamda tek dağlardan ibaret olan dağlardır.
Not: Volkanik sahalar mineralce zengindir. O yüzden ziraat arazileri de çok verimlidir. Ek olarak maden bakımından da varlıklı alanlardır.
Türkiyedeki volkanik dağlar;
Marmara Bölgesi : Uludağ
G.Doğu Anadolu Bölgesi : Karacadağ
Karadeniz Bölgesi : Köroğlu Dağları
Akdeniz Bölgesi : Hassa Bölgesi (Hatay)Ege Bölgesi : Kula Tepeleri (En genç)
Doğu Anadolu Bölgesi : Ağrı Tendürek Nemrut Süphan Dağları
İç Anadolu Bölgesi : Erciyes Melendiz Hasandağ Karadağ Karacadağ.
TüRKİYEDEKİ DAĞLARIN DAĞILIŞI
Şimal Anadolu Dağları: Alp-Himalaya sisteminin şimal kanadını oluşturur. Kocaeli Yarımadasından Gürcistan'a kadar uzanır. Bu uzanış süresince dağlar Batı Karadeniz'de yükselir Orta Karadeniz'de 1000m. lere alçalır D.Karadeniz'de ise yeniden yükselerek 3000 m. nin üzerine çıkar.
K.Anadolu Dağları kıyıya paralel uzanırlar. Bu yüzden bolca yağış alan kıyı kesimde fındık çay benzer biçimde mono kültür ürünler yetiştirilir. Ek olarak ormanlarında sık olmasını sağlar.
Cenup Anadolu Dağları: Alp sisteminin cenup koludur. Toros Dağları da denir. Girit ve Rodos Adalarından adım atar İran'a kadar uzanır. Bu dağlar bilhassa Taşeli Yarımadası karstik arazilerden oluşmuştur. Bir sürü karstik şekle rastlanır.
Batı Anadolu Dağları: Kırıklı yapıda olduklarından horstlar şeklinde oluşmuşlardır. Aralarında ise Grabenler doğrusu çöküntü ovaları uzanır. Denize dik uzandıkları için;
*İç kısımlara ulaşımı zorlaştırmazlar.
*Kıyıların çok girintili çıkıntılı olmasını elde etmiştir.
*İklimin iç kısımlara kadar girebilmesini elde etmiş. Bu da tarımı pozitif etkilemiştir.
Dağların Ekonomiye Tesirleri
Pozitif yönde Tesirleri
*Kıyı kesimleri iç bölgelerden ayırarak kıyıların yağışlı iç kısımları karasal olmasını elde etmiş Bu durum mevsim çeşitliliğine niçin olmuştur. Bu durumda tarımsal ürün çeşitliliğine olanak sağlar.
*K.A.D.'da gür ormanlar oluşmuştur.
*Dağlar akarsuların su deposudur.
*Yaban yaşamının yaşama alanlarıdır.
*Yer altı larının temel depo alanlarıdır.
*AvcılıkDağ Sporları ve Kış Turizmine olanak sağlarlar.
*Yaylacılık faaliyetleri ile hayvancılığı destek sunar.
Negatif Tesirleri
*Ulaşımı zorlaştırır. Yol yapım maliyetlerini arttırır.
*Heyelanların fazla olduğu yerlerde can ve mal kayıplarına niçin olurlar.
*Ziraat ve Yerleşme alanlarının sınırlanmasına niçin olur
TüRKİYE ‘NİN PLATOLARI
Yayla: Fiziki coğrafya terimidir. Yer şeklini ifade eder. Çevresine bakılırsa alçakta kalmış akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş düzlüklerdir.
Yayla: Beşeri ve Ekonomik coğrafya terimidir. Belli bir şekli olmayan geçici bir yerleşim ve ekonomik etkinlik alanıdır. G.D.Anadolu'da Hayvancılığa yönelik yapılırken Karadeniz ve Akdeniz yaylacılığı çoğu zaman Sayfiye (Dinlenme) amaçlıdır.
vatanımızda platolar çok geniş alanlar kaplar zira 4.zamanda epirojenez ile yükselen ülkemiz sonrasında akarsularca aşındırılarak platoların yayılış alanı haline gelmiştir. Platoların yükseltisi de Batıdan Doğuya doğru artar.
ülkemizdeki Yayla Çeşitleri
Aşındırma Platoları: Daha evvel aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş platoların yeniden yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU
Katman Düzlüğü Platoları: Kalınca ve sert arazilerin çevresinin aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir. İç Anadolu'da CİHANBEYLİ OBRUK v.s.
Lav Platoları: Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu'da ERZURUM-KARS NEVŞEHİR-üRGüP ÇEVRESİ PLATOLARI benzer biçimde.
Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üstünde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU benzer biçimde.
TüRKİYEDEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI
İç Anadolu: Cihanbeyli Obruk Haymana Uzunyayla ve Bozok Platoları.
Marmara Bölgesi : Çatalca-Kocaeli Platoları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Şanlıurfa Gaziantep Mardin Eşiği
Akdeniz Bölgesi : Taşeli Platosu
Ege Bölgesi : Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları
Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum-Kars Ardahan Platoları
Platoların Ekonomiye Tesirleri
*Yüksek platolar yazları hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
*Alçak platolar ise ziraat alanlarıdır. Sadece kuru ziraat yapılabilir. Azca su isteyen Buğday Şekerpancarı Arpa v.s. ekimi yapılır.
*Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu'dur.
TüRKİYE ‘NİN OVALARI
Çevresine bakılırsa alçakta kalmış bir çok akarsuların biriktirmesiyle alüvyon dolgu alanı haline gelmiş geniş düzlüklerdir. Çevrelerine bakılırsa alçakta olmalarına rağmen denizden yükseklikleri farklıdır. (Yüksekova 2000m. Adapazarı Ovası 17m. benzer biçimde)
Oluşumlarına Gore Ovalar
Tektonik Ovalar: Çöküntü ovaları da denir. Yerkabuğu hareketleri sonucu yükseltiler içinde çukurda kalan yada çöken sahaların zaman içinde alüvyonlarla dolmasıyla oluşmuşlardır. ERZURUM ERZİNCANB. VE K. MENDERS OVALARI
Delta Ovaları: Akarsuların taşımış olduğu malzemeyi denize döküldükleri sığ kıyılarda biriktirmesiyle oluşan kabaca üçgen şekilli ovalardır. BAFRA ÇARŞAMBA OVALARI
Gölyeri Ovaları: 3. Zamanda çok geniş alan kaplayan göllerin sularının çekilmesiyle ortaya çıkan geniş düzlüklerdir. TUZ GÖLü AKŞEHİR GÖLü EBER GÖLü
Karstik Ovalar: Karstik arazilerde dolin ve uvalaların birleşip genişlemesiyle oluşmuş ovalardır. Akdeniz Bölgesinde örnekleri görülür. MUĞLA ELMALI KESTEL OVALARI
Dağ Eteği Ovaları: Dağların eteğinde dağdan inen akarsuların biriktirdiği alüvyonlarla oluşmuş azca eğimli düzlüklerdir. BURSA OVASI NUR DAĞL. ETEKLERİ (İSKENDERUN)
Bulundukları yere bakılırsa Ovalar
A) İç Ovalar: D.Anadoludaki benzer biçimde dağların arasındaki tektonik çukurlarda oluşmuş ovalardır. Erzurum Muş Erzincan v.s. İç Anadoludaki benzer biçimde platolar arasına gömülmüş ovalardır. Konya Aksaray ovaları benzer biçimde.
Tektonik kökenli oldukları için fay hatları üzerindedirler ve zelzele alanlarıdır. Dolayısıyla fay ları ve kaplıcalar sıkça görülür. Bazı iç ovalar plato-ova arası bir geçiş şekline benzerler bu şekilde şekillere HAVZA denir. Ergene havzası Diyarbakır Malatya Havzası benzer biçimde. Akdenizdeki bazı iç ovalarda karstik ova şeklindedir.
Bölgelere Gore Mühim İç Ovalar;
İç Anadolu: Konya Kayseri Ankara Ovaları
Marmara Bölgesi : Ergene Bursa Adapazarı Balıkesir Ovaları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Diyarbakır Antep Ovaları
Akdeniz Bölgesi : Burdur Amik Isparta Elmalı Kestel (Karstik)
Ege Bölgesi : Bergama Torbalı Ödemiş Salihli Manisa Afyon Ovaları
Doğu Anadolu Bölgesi : Erzurum Malatya Muş Iğdır Ovaları
B) Kıyı Ovaları: Akarsuların kıyılarda oluşturduğu delta ovaları ve öteki kıyı şeridi düzlüklerdir.
Başlıca Delta Ovaları; ÇARŞAMBA (Yeşilırmak) BAFRA (Kızılırmak) SAKARYA (Sakarya) SİLİFKE (Göksu Irmağı) ÇUKUROVA (Seyhan Ceyhan) DİKİLİ (Bakırçay) B. Ve K. MENDERES OVALARI
Kıyı Şeridi Ovaları; Dalaman Köyceğiz Manavgat Finike ....
Ovaların Ekonomiye Tesirleri
*Tarımsal etkinlik sahalarıdır.
*Hayvancılığa Katkısı vardır.
*Ulaşıma elverişlidir.
*Yerleşmeye uygun alanlardır.
*Su ları bakımından zengindirler. (Araaayen kuyu göl v.s.)
Ovaların Sorunları
*Endüstri kuruluşlarıyla dolmaktadırlar.
*Tuğla Kiremit v.s. yapımı için toprak ihtiyacı ovalardan karşılanmakta buda toprak yitirilmesine yol açmaktadır.
*Taban suyu yüksek bölgeler bataklığa dönüşmektedir.
Türkiye'de Dalga ve Akıntıların Oluşturduğu Şekiller
Dalga ve Akıntılar aşındırma ve biriktirme kanalıyla şekillendirmeler yaparlar. Akıntılar ülkemiz kıyılarında pek etkili olmayıp daha ziyade dalgalar şekillendirme yaparlar.
Falez (Yalıyar): Dalgaların kıyıya inen dik yamaçları dövmesiyle oluşan dik yamaçlı yada altı oyulmuş kıyılardır.
vatanımızda en fazla Karadeniz kıyılarında Ordu-Sinop kıyılarında Akdeniz'de Teke ve Taşeli Y.Adl.'da Ege bölgesindeki dik yamaçlı kıyılarda yer yer falezlere rastlanır.
Sahil (Plaj): Dalgaların kıyıdan kopardığı malzemeler zaman içinde aşındırılarak ufalanır ve genişliği 50m. Civarlarında olan kum yığınlarını şeritler halinde kıyıya biriktirir. Bu oluşum falezli dik kıyılar dışındaki alçak yamaçlı sığ kıyılarda oluşur. Orta ve Batı karadenizde Antalya-Mersin kıyı hattında ve Ege kıyılarında grabenlerin uzandığı kıyı bölümlerinde birçok plajlar oluşmuştur.
Bu oluşum alanları deniz turizmi açısından mühim alanlardır.
Kıyı Oku (Kordonu): Dalga ve akıntıların ufaladığı malzemeyi sığ olan koyların ağızlarında biriktirmesiyle denize doğru ilerleyen çıkıntılardır.
Lagün (Deniz Kulağı): Koy ağzında gelişen kıyı oklarının koyun ağzını kapatıp denizden ayırması ve koyu bir göl haline getirmesiyle oluşur.
B. ve K. Çekmece Durusu Ölüdeniz bu şekilde oluşmuş göllerdir.
Tombolo: Kıyı civarlarındaki bir adanın kıyı okunun gelişmesiyle anakaraya bağlanması sonucu oluşurlar. Böylece ada bir yarımadaya dönüşür.
Karadeniz'de Sinop ve Marmara Denizi'ndeki Kapıdağ Yarımadaları birer Tombolodur.
TüRKİYE'NİN AKARSULARI
Genel Özellikler;
*Akarsularımızın boyları kısadır. (Türkiye'nin bir yarımada olması ve dağların uzanış biçiminden dolayı)
*Akış hızları (debileri) fazladır. (Dağların fazla olmasından dolayı)
*Rejimleri (Mevsimlere bakılırsa akımı) düzensizdir. (Karadeniz bölgesi akarsuları hariç)
*Ulaşım için elverişli değildirler. (h-Süratli aktıkları ve düzensiz rejimli oldukları için)
*Enerji üretimi için elverişlidirler.
Başlıca Akarsularımız;
Karadeniz'e Dökülenler : Sakarya Kızılırmak Yeşilırmak Çoruh
Marmara'ya Dökülenler : Susurluk
Ege'ye Dökülenler : Meriç Bakırçay Gediz Ufak ve Büyük Menderes
Akdeniz'e Dökülenler : Aksu Göksu Seyhan Ceyhan Asi
Dışarıya Dökülenler: Fırat Dicle à Basra Körfezi Kura Aras à Hazar Denizi Çoruh (Gürcistan) à Karadeniz
Dışarıdan Gelenler: Asi(Suriye) Ã Akdeniz Meriç (Bulgaristan) Ã Ege
Akarsu Havzalarımız;
Akarsularımızın çoğunun havzası açıktır. Sularını denize ulaştıramayan Kapalı Havzalarımızda vardır. Bunlar;
Konya Ovası Tuz Gölü Van Gölü Akşehir-Eber gölleri ve Göller Yöresidir.
Akarsularımızın Rejimleri
Akarsu rejimi akarsuyun yıl içinde gösterdiği akım grafiği ve akarsuyun beslenme şeklini ifade eder. Her mevsim birbirine yakın akım gösteren akarsuların rejimi DüZENLİ REJİM Kurak dönemlerdi olan ve suları azalan yada kuruyan akarsuların rejimine DüZENSİZ REJİMLİ akarsular denir.
Akarsular Yağmur Kaynak Kar ve Buzul sularıyla bazıları da Göl sularıyla beslenirler. Akarsu bunlardan biriyle besleniyorsa SADE REJİMLİ birkaçı ile besleniyorsa KARMA REJİMLİ akarsu denir.
a) Yağmur Sularıyla Beslenenler: Genellikler yazın kururlar. Yağmurun fazla olduğu aylarda canlanırlar.
*Ege Akdeniz ve İç Anadolu akarsuları.
b) Kar ve Buzul Sularıyla Beslenenler: Yüksek Dağlardan beslenirler. Karların eridiği yazları canlanırlar.
*D.Karadeniz (bir Kısmı) D.Anadolu akarsuları
c) Kaynak Suları ile Beslenenler: Genel anlamda ufak akarsulardır. Akdeniz bölgesindeki Karstik sahalarda görülür.
*Manavgat Çayı
d) Gölden Çıkan Akarsular: Bazı göllerin yaışlı dönemlerde taşan fazla sularını boşaltırlar. (Gideğen-Gölayağı denir)
*Beyşehir Gölü à Çarşamba Suyu à Konya Ovası Eğirdir Gölü à Kovada Çayı à Kovada Gölü
e) Karma Rejimli Akarsular: Uzun boylu akarsulardır çok çeşitli beslenme ları vardır.
*Fırat Dicle Kızılırmak benzer biçimde.
TüRKİYEDE İKLİM ELEMANLARI
1-SICAKLIK: En mühim iklim elemanıdır. Ekonomik faaliyetlere yerleşme tiplerine v.s. benzer biçimde birçok alana tesir eder. Türkiye'de senelik ortalama ısı dağılışına baktığımızda ;
- - En sıcak Bölgeler: YAZ Ã G.D.ANADOLU (Sebebi;rutubet farklılığı)
- - En Soğuk Bölgeler: YAZ-KIŞ K.D.ANADOLU'dur. (ErzurumKarsAğrı)
- - En fazla Isı Farkı: K.D.ANADOLU (30°C)
- - En Azca ise: D.KARADENİZ'dir. (15°c)
- - Kıyılar iç kesimlere bakılırsa daha sıcaktır. Kıyılarda sıcaklığın dağılışı enleme bakılırsa (güneyden kuzeye doğru azalır) paralellik gösterir.
- - İç kesimlerde ise ısı yükseltiye bakılırsa (batıdan doğuya doru azalır) paralellik gösterir.
Yaz Isı Dağılışı: Yazın Güneydoğu Anadolu enlemin tesirinin yanı sıra Afrika'dan gelen çöl rüzgarlarıyla kavrulur. Yüksekliğin etkisiyle Kuzeydoğu Anadolu yazın en serin yerdir. Kıyı kesimlerde de yazın nemlilik yardımıyla aşırı sıcaklar olmaz.
Türkiye'de Don Vakaları ve Önemi: Don vakaları da kıyıdan iç kesimlere ve batıdan doğuya gidildikçe artar. Bu vakası ziraat yerleşme ve ulaşım benzer biçimde etkinlikleri çok etkisinde bırakır. Bilhassa mevsim normali dışındaki donlar ve dona alışkın olmayan Akdeniz bölgesi ziraat ürünleri büyük zarar görür. Yollarda kazalara ve trenlerin raydan çıkmasına niçin olur. Kışın görülen donlar bahar aylarındaki kadar zararı olan olmaz. Bundan dolayı karla kaplı ziraat alanları dondan korunmuş olur.
2-BASINÇ VE RüZGARLAR
Sıcaklıktan sonrasında iklimi etkileyen en mühim elemandır. Bundan dolayı tazyik rüzgarları oluşturur rüzgarlarda yağışın oluşmasına ve dağılmasına katkıda bulunur. Ek olarak estikleri yerlerin özelliklerini değişik bölgelere taşırlar. (Sıcak Soğuk Nemli v.s.)
Sıcaklıktan etkilenen basıncın vatanımızda mevsimlere bakılırsa dağılış durumu şekildeki benzer biçimde olur.Kara ve Denizlerin değişik ısınması sonucu vatanımızda iç kesimlerle kıyı kesimler içinde oluşan rüzgarlar çevredeki daha büyük tazyik merkezlerinin tesiri artınca kendi tesirleri kaybolur. Bu büyük tazyik merkezleri ise SibiryaYB Basra AB İzlanda AB. Ve Asor YB.'dır.
Bu tazyik merkezleri haricinde daha ufak ısı farklarından oluşan daha ufak tazyik alanları ve rüzgarlarda ülkemizin heryerinde görülür. Bu rüzgarlar çok zayıf eserler ve herhangi bir yağışa niçin olamazlar. Bunlara Meltem Rüzgarları denir.
Meltemler günlük ısı farklarından doğan tazyik farkları sonucu oluşurlar.
NEM VE YAĞIŞLAR
Atmosferdeki su buharına rutubet denir. Higrometre ile ölçülür. Gram (gr) olarak anlatılır.
Havadaki rutubet en fazla buharlaşma ile ve kısmen de bitkilerdeki terleme ile kazanılır.
Atmosferdeki rutubet 3 şekilde anlatılır;
1-Mutlak Rutubet: 1m³ havadaki rutubet miktarıdır. Sıcaklığın ve buharlaşmanın fazla olduğu ekvator kuşağında çok kutuplarda ve dağ zirvelerinde azdır.
2-Maksimum Rutubet: 1m³ havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla rutubet miktarına denir. Isı arttıkça max. Rutubet de artar.
3-Bağıl (Nisbi) Rutubet: Mutlak nemin max. Neme oranıdır. Kısacası havanın neminin % olarak ifadesidir.
Yoğunlaşma
Su buharının soğumaya uğrayıp yeniden sıvı yada katı hale gelmesine yoğunlaşma denir. Bunu için havadaki rutubet doyma noktasına ulaşmalı doğrusu bağıl rutubet %100 olmalıdır.Böylece doyma noktasını aşan rutubet yoğunlaşır ve yağış oluşur.
Not: Yoğunlaşma için ilk koşul SOĞUMA 'dır. Bunun için bir hava hacmi;
Soğuk bir hava kütlesiyle karşılaşırsa
Soğuk bir bölgeden geçerse
Yükselmeye uğrarsa ısı azalır doyma noktasına ulaşır ve YAĞIŞ OLUŞUR.
Yoğunlaşma ürünleri
Bulut: Havadaki soğuma sonucu ufak su taneciklerinin bir araya gelmesiyle oluşan kümelerdir.
Sis : Yeryüzüne yakın yerde oluşan bulutlardır. Nemli havanın soğuk zeminle teması sonucu oluşur. Cephe alanlarında da yağışın yanında siste oluşur.
Yağış ve Türleri
Yağış: Atmosferdeki nemin yoğunlaşma ile sıvı yada katı hale gelip yeryüzüne düşmesidir. Plüviyometre ile ölçülür. Yağışın yıl içindeki dağılımına YAĞIŞ REJİMİ denir.
Yağış oluşma biçimleri
Yağışlar oluşumlarına bakılırsa 3'e ayrılır.
1-Yamaç Yağışları (Orografik) : Nemli hava kütlelerinin karşılaşmış olduğu dağ yamaçları süresince yükselip soğumaya uğramasıyla oluşurlar.Dünyada G.D. Asya'da O.Dönem karalarının Batı kıyılarında ülkemize Karadeniz Yıldız ve GB. Torosların denize bakan yamaçlarında bol miktarda görülür.
2- Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim): Güneşli ve Rüzgarsız kara alanlarında ısınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır. Dünyada en fazla Ekvatoral Bölgede vatanımızda ise İç Anadolu'da rastlanır (Kırkikindi Yağışları).
3- Cephesel Yağışlar (Frontal): Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşı karşıya gelme alanlarında oluşan yağışlardır. Dünyada en fazla 60° enlemlerinde görülür. vatanımızda ise kış yağışları hep cephesel kökenlidir.
Türkiye'de Yağış Çeşitleri ve Önemi
YAĞMUR: İkiye ayrılır. Ufak taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ iri taneli ve süratli yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Sadece sağanak yağışlarla toprak fazla yağışı derhal ememez ve sellere dolayısıyla erozyona niçin olur. Tarımsal alanların hidroelektrik santrallerinin su ihtiyacı kurak bölgelerin içme ve sulama suyu meraların yeşerebilmesi (hayvancılık açısından) yağmurların etkisiyle olur. Buda insan yaşamı için çok önemlidir.
KAR: Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Sadece aşırı olanı ulaşımı etkisinde bırakır. Karın yerde kalma süresi B 'dan D 'ya doğru artar.
DOLU: Zararı olan tesirleri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere fikir acele erir ve sellere neden olur ziraat ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir.
Bolca Yağışlı Bölgeler (+1000 mm) Kurak Bölgeler (-500 mm)
- -D.Karadeniz
- -B.Karadeniz
- -G.D.ve Orta Toroslar
- -D. Ve İç Anadolu'daki yüksek bölgeler -Iğdır ovası
- -Konya Ovası
- -Tuz Gölü Çevresi
- -G.D.Anadolu'nun güneyi
- -D.Anadolu'daki çukur ovalar.
Türkiye'de Yağışın Dağılışı
Türkiye'de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bolca yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur bölgeler azca yağışlıdır.Buna bakılırsa;
TüRKİYEDEKİ BİTKİ TOPLULUKLARI
Relikt (Kalıntı) Nebat: 4.Zamandaki buzul devrinde yaşayabilen iklimlerin ısınmasıyla günümüzde dağların yüksek kesimlerindeki soğuk alanlarda yaşamını sürdüren eski dönem ilişkin bitkilerdir.
Endemik Nebat: Sadece sıcak iklimlerde yetişen fakat vatanımızda Torosların güneye bakan sıcak yamaçlarında yetişme ortamı bulabilen bitkiler.
Geniş Yapraklılar: KayınKestaneMeşe DişbudakIhlamur Kavak
İğne Yapraklılar: Ladin Köknar Sarıçam Karaçam Kızılçam
A - ORMANLAR
1.Karadeniz Ormanları: Türkiye ormanlarının %25'idir. Rutubet ve Yağış fazla olduğundan çeşitlilik fazla ve nebat örtüsü gürdür. Bu ormanlar;
*Doğudan Batıya
*Alçaktan Yükseğe
*Kuzeyden Güneye doğru yükselti ve yağışın değişmesine paralel olarak farklılaşır.
2.Batı Anadolu Ormanları: Çanakkale Boğazı ile Ege Kıyılarını kapsar. Kuzeyde Karadeniz ormanlarındaki benzerlik güneye doğru Akdeniz ormanlarına dönüşür.
2. Akdeniz Ormanları: Karedeniz ormanlarından farkı kuraklığa dayanıklı olmalarıdır. Kıyıda 1000 m.lere kadar çıkan Maki kuşağının sona erdiği yerde süregelen orman kuşağı Toros Dağları süresince uzanır. Yalnız kuraklığa dayanabilen iğne yapraklı orman kuşağı yer alır. Bu ormanlar Karadeniz ormanları kadar gür değildir.
4. Doğu ve İç Anadolu Ormanları: İç kesimlerde sık olmamakla beraber dağların yağış alan yüksek yerlerinde bulunurlar. Daha alçak yerlerde ise insanların tahribi sonucu yok edilmiş orman artıkları olan tek tük ağaçlar vardır. (Antropojen Bozkır)
B - MAKİ
Akdeniz iklimi tesirindeki kıyı bölgelerimizde insanların tahrip etmiş olduğu orman kuşağının yerinde oluşan nebat topluluğudur. Makiler çalı yada ağaççık olarak tanımlanır. Yüzlerce çeşidi vardır. (Tesbih Sandal Zakkum Delice Zeytin Kocayemiş Keçiboynuzu v.s. bazılarıdır. )
Makiler tüm kıyılarımızda görülür. Sadece Cenup kıyılarımızdan Kuzeye doğru yükselti basamakları ve çeşitleri değişmiş olur. (enlemin tesiri) Akdeniz'de 800-1000m lere Ege'de 500-600m lere Marmara'da ise 300m'ye kadar yetişebilirler. Karadeniz'de ise Yalancı Maki dediğimiz Garigler yer alır.
C - BOZKIR
İklim şartlarının ağaç yetişmesine uygun olmadığı yarı kurak yerlerdeki otsu dikensi ufak çalı topluluklarıdır. İlkbahar aylarında
yemyeşil olan bu ot toplulukları yaz kuraklığı ile sapsarı kurak ve çorak çalı topluluğuna dönüşür.
İç bölgelerimizdeki alçak (çukur) alanlarda yayılan bozkırlar yağışın arttığı dağ yamaçlarında yerlerini iğne yapraklı ormanlara bırakır. İç Anadolu'da bir çok yerde bu ormana geçiş kuşağı birden olmaz zira insanların tahribi sonucu eskiden orman olan alanlar tek tük ağaçlardan ibaret olan Antropojen Bozkırlara dönüşmüştür.
Doğu Anadolu'da yüksek platolardaki bozkırlar kurak bir yaz yaşamadıkları için yazın yemyeşil bırakılırlar. Bu yüzden buralarda büyükbaş mera hayvancılığı yaygındır.
D - DAĞ ÇAYIRLARI (Alpin Çayırları)
Ormanların yetişemeyeceği kadar soğuk ve azca nemli yükseltilerde görülen yazın yeşeren kışın kar altında kalan soğuğa dayanıklı ot topluluklarıdır.
Bu bildiri 'en iyi yanıt' seçilmiştir.
ülkemiz yükseltisi fazla olan bir ülkedir.Ortalama 1132 m. İle Avrupa'nın en yüksek ülkesidir. (Asya;1000m. Avrupa;300m.) Bu durumun sebebi;
- Alp-Himalaya Orojenezi sunucu oluşan genç bir arazi olması,
- Epirojenik hareketlerle toptan yükselmiş olmasıdır.(Sadece yüksek olmasının yanı sıra iç kısımlarında birçok çöküntü ovası bulunmaktadır.Erzurum, Muş ovaları v.s.)
- ülkenin dağlarının Doğu-Batı uzantılı olması, (Alp-Himalaya kuşağının içinde kalmış olduğu için)
- Şimal ve Güneyde uzanan sıradağlar Doğuda birleşirler buda Doğunun yükseltisini arttırmıştır,
- Şimal ve Güneyde kıyıya paralel uzanan dağlar bu kıyıların girintisi çıkıntısı azca mütevazı bir özellik göstermesini elde etmiştir.
- Türkiye'de batıdan doğuya gidildikçe yükselti artar.
Yeryüzü Şekillerine Gore Bölgeler
Dağlık Bölgeler
- Karadeniz dağlık bölgesi
- Toros dağları bölgesi
- Batı Anadolu dağları bölgesi
- Doğu Anadolu dağları bölgesi
- Güneydoğu Anadolu dağları bölgesi
- Adana (Çukurova) bölgesi
- Büyük Menderes Ovası bölgesi
- Bursa ovası bölgesi
- Harran ovası bölgesi
Bafra ovası bölgesi
Derleme
ülkemizin Yeryüzü Şekilleri
1-türkiyenin ortalama yükseltisi ........ metredir
2-ülkemizdeki volkanik dağların isimlerini ve bölgelerini yazınız
3-ülkemizdeki sıra dağların bölgelerine bakılırsa özelliklerini yazınız
4-türkiyede değişik yer şekillerinin görülmesinin nedenlerini yazınız
5-ülkemizde hangi kıyı şekillerine rastlanır
6-ülkemizdeki platoların isimlerini ve bölgelerini yazınız
7-masif nedir? 5 örnek veriniz
8-güneydoğu anadoludaki dağ kuşağı iyi mi oluşmuştur
9-ülkemizde yaşanmış olan iç kuvvetler sonucu oluşan yer şekillerini yazınız
10-ülkemizdeki akarsuların hangileri tababnlı vadi oluşturur
11-ülkemizdeki boğaz vadileri oluşturan akarsuları yazınız
12-ülkemizdeki şelalerin isimlerini yazınız
13-ülkemizdeki delta ovalarının isimlerini ve hangi akarsuları oluşturduğunu yazınız
Türkiye'nin yüzey şekilleri
Yeryüzünün her tarafında görebileceğimiz, dağlar, tepeler, düzlükler ve çukurluklar ile suların tümüne birden yeryüzü şekilleri denir.Yeryüzü şekillerinin gösterildiği Türkiye fiziki haritasına baktığımızda mavi, yeşil, sarı, kahverengi benzer biçimde çeşitli renkler görürüz.
Bu renklerin hepsinin ayrı bir anlamı vardır.
Deniz ve göller mavi rengin tonlarıyla gösterilir:
- Azca derin sular açık mavi
- Çok derin sular ve akarsular ise koyu mavi renkle gösterilir.
- deniz seviyesinden fazla yüksek olmayan bölgeler yeşil ve tonlarıyla
- deniz seviyesine bakılırsa orta yükseklikte olan bölgeler açık kahverengiyle ve
- deniz seviyesinden devasa yükseklikte olan bölgeler ise koyu kahverengi ile gösterilir.
mescere:
Dağ: Çevresine bakılırsa yüksek olan inişli çıkışlı yer şekilleridir.
Tek dağ: Bulundukları yerde tek başına yükselen dağlardır. (Erciyes benzer biçimde)
Sıra dağlar: Aralıksız diziler halinde uzanan dağlardır (Toroslar benzer biçimde)
Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yer kabartılarına tepe denir.
Zirve: Dağın en yüksek yerine zirve (zirve) denir.
Geçit: Dağlık yerlerin ulaşıma olanak veren bölümlerine geçit (boğaz) denir. (Gülek boğazı benzer biçimde)
Ova: Çevresine bakılırsa alçakta olan geniş düzlüklere ova denir.
Çoğu zaman ziraat için elverişlidir.
vatanımızda iki türlü ova vardır: kıyı ovaları ve çöküntü ovaları
Kıyı ovaları;
- denize yakın alanlardadır
- Irmakların taşımış olduğu alüvyonların birikmesiyle oluşur
- Yükseklikleri azdır
- Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerde Bafra Ovası
- Yeşilırmak'ın denize döküldüğü yerde Çarşamba Ovası
- Seyhan, Ceyhan ve Tarsus nehirlerinin denize döküldüğü yerdeki Çukurova
- Büyük Menderes, Ufak Menderes, Gediz, Bakırçay, Ergene ve Meriç ovalarıdır.
- yurdumuzun iç kesimlerinde
- denizden uzak
- çok yükseklerde bulunur.
mescere:
Yayla: Çevresine bakılırsa yüksekte kalmış geniş düzlüklere yayla (yayla) denir.
Bu düzlükler, akarsular tarafınca derince yarılmıştır.
Bunlardan;
- Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Uzunyayla ve Bozok platoları İç Anadolu Bölgesi'nde,
- Yazılıkaya platosu Batı Anadolu'da,
- Taşeli platosu Akdeniz Bölgesi'nde,
- Gaziantep ve Şanlıurfa platoları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde,
- Erzurum ve Kars platoları ise Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alır.
Platolar ziraat ve hayvancılık halletmeye elverişli yerlerdir.
Vadi: Akarsuların yatağının derinleşerek oluşturduğu uzun oluklara vadi denir.
V ve U şeklinde vadiler vardır.
Akarsu: Belli bir tan doğan, yağmur ve kar sularıyla beslenen ve arazinin eğimine bakılırsa akıp giden sulara akarsu denir.
Çevremizde gördüğümüz dere, çay ve ırmaklar birer akarsudur.
Dere: Suyu azca ve boyu kısa olan akarsulara dere denir.
Çay: Derelerin birleşmesiyle oluşan akarsulara çay denir.
Irmak: Çayların birleşmesiyle oluşan akarsulara ırmak (dere) denir.
Akarsularımızın bir kısmı kıyılarımızın olduğu denizlere dökülür.
Bazıları da ülkemiz sınırlarını aşarak başka denizlere dökülür.
Yurdumuzda doğup gene yurdumuzda denize dökülen akarsularımız;
- Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya, Seyhan
- Susurluk, Bakırçay, Gediz, Ceyhan
- Büyük Menderes, Ufak Menderes, Göksu ve Tarsus
- Dicle, Fırat
- Aras, Çoruh ve Kura'dır.
Sınırlarımız haricinde doğup yurdumuzda denize dökülen akarsularımız ise;
- Meriç ve Asi ırmaklarıdır.
Göl: Yeryüzünün çukurlarında toplanmış, akıntısı olmayan durgun sulara göl denir.
Göller; akarsularla, yer altı sularıyla ve yağışlarla beslenir.
ülkemizdeki göller iki türlüdür: naturel göller ve baraj gölleri.
Organik göller: vatanımızda irili ufaklı 200 kadar naturel göl vardır.
- Tatlı su gölleri (Beyşehir, Eğirdir, İznik, Manyas, Sapanca, Ulubat)
- Tuzlu su gölleri (Tuz Gölü)
- Sodalı su göleri (Van Gölü)
- Tuzlu ve acı göller (Burdur Gölü ve Acıgöl)
Tuz Gölü, Türkiye'nin ikinci büyük gölüdür.
Beyşehir, Burdur ve Eğirdir göllerinin bulunmuş olduğu yere Göller Bölgesi (Yöresi) denir.
Sularını akarsularla dışarıya akıtan göllerimizin suyu tatlıdır.
Akıtamayan göllerimizin suları ise acı ya da tuzludur.
Baraj gölleri: Akarsular üstünde kurulan barajların oluşturduğu göllerdir.
Başlıca baraj göllerimiz:
- Fırat nehri üstünde; Keban, Mustafa Kemal Atatürk, Karakaya
- Kızılırmak üstünde Hirfanlı ve
- Sakarya nehri üstünde bulunan Sarıyar'dır.
- sulama yapmak
- su taşkınlarını önlemek ve
- elektrik santralleri oluşturmak amacıyla akarsular üstüne yapılır.
- tuz ve soda elde etmede
- balıkçılıkta
- turizmde
- ulaşımda ve
- sulamada yararlanırız.
Deniz ve kıyılarımız: Yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrilidir.
Bu denizler; Karadeniz, Marmara Denizi, Ege Denizi ve Akdeniz'dir.
Liman: Deniz araçlarının fırtınalı havalarda barındığı, yük alıp boşalttığı bölgelere liman denir.
En mühim limanlarımızdan bazıları İstanbul, İzmir, İskenderun ve Trabzon'dur.
Ada: Her yanı sularla çevrili kara parçasına ada denir. (Kıbrıs, Gökçeada, Bozcaada)
Yarımada: üç tarafı denizlerle çevrili, öteki tarafı da karaya bağlı adalara yarımada denir. (Anadolu)
Körfez: Denizin karaya doğru sokulduğu büyük derin girintilere körfez denir. (Antalya, İzmir, İzmit)
Koy: Denizin karaya doğru sokulduğu ufak girintilere koy denir.
Burun: Kara parçalarının denize doğru uzanmış bölümlerine burun denir. (İnce Burun)
Boğaz: Karalar içinde denizin çok daralmış yerlerine boğaz denir. (İstanbul ve Çanakkale)
üLKEMİZİN YüZEY ŞEKİLLERİNİ TANIYALIM KONU ÖZETİ
TüRKİYENİN YERYüZü ŞEKİLLERİ-ülkemizin ortalama yükselti çok fazladır.(1132 m) Yükselti batıdan doğuya doğru gidildikçe artar.
-İç bölgelerimizde düzlükler çok fazladır. Ovaların yükseltileri de fazladır.
-ülkemizde dağlar doğu-batı yönünde uzandığından, Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi'nde denize paralel,Ege'de denize dik olarak uzanır.
Dağ: Çevresine bakılırsa yüksek olan yeryüzü şekillerine dağ denir. Dağlar iki çeşittir:
1-Tek dağ: Bulunmuş olduğu yerde tek başına yükselen dağa Tek Dağ adı verilir.
2-Sıradağ: Aralarında uzunlamasına vadilerin bulunmuş olduğu dağlar dizisine Sıradağ adı verilir.
Zirve (zirve): Dağın en yüksek yerine zirve denir.
Etek: Dağların alt kısımlarına etek adı verilir.
Geçit: Dağların arasındaki yollara geçit adı verilir.
Tepe: Yüksekliği 500 metreyi geçmeyen yer kabartılardır.
Ova: Çevresine bakılırsa alçakta kalmış, akarsular tarafınca derin şekilde yarılmamış geniş düzlüklerdir.
Yayla: Akarsular tarafınca derin şekilde yarılmış yüksek ve geniş düzlüklerdir.
Delta: Bir ırmağın çatallanarak denize ya da göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ovalardır.
Vadi: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturduğu “U†ya da “V†şeklindeki uzun oluklardır.
Deniz: Okyanusların karaların içine doğru girmiş kollarıdır.
Koy: Denizin, karanın içine ufak girinti hâlinde sokulduğu yere koy denir. Koylar, körfezden daha ufak ve daha sığ girintilerdir.
Körfez: Denizlerin, büyük ve derin girintiler halinde karaların içine sokulduğu bölgelere körfez denir.
Burun: Kara parçalarının denize doğru uzanmış bölümlerine burun denir.
Boğaz: İki denizi birbirine bağlayan dar su geçitlerine boğaz denir.
Ada: Etrafı sularla çevrili kara parçasıdır.
Yarımada: üç tarafı sularla çevrili kara parçasıdır.
Göl: Karaların üstünde bulunan dört tarafı kapalı çukurlardaki su birikintileridir.
Akarsu: Yağmur, , buz ve kar sularının bir yatak içinde toplandıktan sonrasında, eğim doğrultusunda akıp giden sulardır. Akarsuların en küçüğü deredir. Dereler birleşerek çayları oluşturur. Çayların birleşmesiyle de en büyük akarsu olan ırmaklar (nehirler) oluşur.
TüRKİYE'DE YERYüZü ŞEKİLLERİNİN OLUŞUMU VE GENEL ÖZELLİKLERİ
JEOLOJİK DEVİRLERDE MEYDANA GELEN GELİŞMELER:
A.BİRİNCİ JEOLOJİK ZAMAN (PALEOZOİK):
1.Büyük oranda,tortul taşlar ve sert kireç taşlarından meydana gelen,İstanbul ve Zonguldak çevresi,Ilgaz ve Sultan dağları,Ala dağlar ve Bolkar dağları,Mardin çevresi,Menteşe yöresi ve Menderes kütleleri oluşmuştur.
2.Yaşanmış olan sıcak ve nemli dönemler sonucunda oluşan büyük ormanlar tortul tabakalar içinde kalmış olarak taş kömürünü meydana getirmiştir.Zonguldak taş kömürü yatakları da bu zamanda oluşmuştur.
B.İKİNCİ JEOLOJİK ZAMAN (MEZOZOİK):
1.Birleşik olan kıtalar birbirinden uzaklaşarak ayrılmaya adım atmıştır,
2.Kuzeyde Avrasya kıta platformu,güneyde Afrika ve Hindistan kıta platformları arasındabüyük Tetis denizi oluşmuştur.(Günümüzdeki,Atlas Okyanusundan-Himalayalara kadar)
3.Günümüzdeki Toroslar ve Doğu Anadolu'nun büyük kısmı bu denizin tabanı durumundaydı.
4.Tetis denizi,milyonlarca yıl devam eden aşındırma ,taşıma ve biriktirmelere bağlı olarak büyük bir birikim alanı (Jeosenklinal) durumuna gelmiştir.
5.Bu zamanda,günümüzdeki Şimal Anadolu dağlarımız sığ denizlerle kaplıydı.
6.Tetis denizinde oluşan büyük birikim alanı ikinci dönemin sonuna doğru kıvrılma hareketleriyle yükselmeye uğramış ve kara görünümü almıştır.
7.Alp-Himalaya kıvrım hareketine bağlı olarak yurdumuzda oluşan arazilerde ,2.vakit sonundan bilhassa, 3.vakit başlarından itibaren şiddetli bir aşınma süreci adım atmıştır.
C.üÇüNCü JEOLOJİK ZAMAN (TERSİYER):
1.Alp orojenik hareketleri şiddetli bir aşamaya girmiştir.
2.Bu hareketlere bağlı olarak,Tetis birikim alanları(Jeosenklinal) hızla yükselerek,Şimal Anadolu ve Toros dağ kuşaklarını meydana gelmiştir.
3.Günümüzde Karadeniz'in yerleştiği alan, sığ bir iç deniz durumundadır.
4.İç Anadolu'nun çukur alanları göl haline gelmiş olarak tortul birikmeler oluşmaya adım atmıştır.
5.Yurdumuzda,linyit,petrol ve tuz yatakları oluşmuştur.
6.Dönemin sonlarına doğru,Anadolu yarımadası yan basınçlara uğrayarak,bütünüyle yükselmeler, kubbeleşmeler,derin ve uzun faylar oluştu.
7.Karadeniz ve Akdeniz'in yerleştiği alanlarda derinlik arttı.
8.Oluşan fay hatları ülkemizin günümüzde etkin bir zelzele alanında olmasına niçin olmuştur.
D.DÖRDüNCü JEOLOJİK ZAMAN (KUATERNER):
1.Mevcut fay hatlarına bağlı olarak,yeryüzüne çıkan lavlar,Doğu Anadolu ve İç Anadolu'da belirli hatlar süresince volkan konilerinin oluşmasına niçin olmuştur.(Nemrut,Erciyes,Tendürek,Hasan dağı)
2.Yaşanmış olan iklim değişmelerine bağlı olarak, tesiri azca olmakla birlikte ,Batı Anadolu'da 2200m.Doğu Anadolu'da 2500m den yüksek alanlarda buzullaşma meydana gelmiştir.
3.Günümüzde Ege denizinin bulunmuş olduğu kara parçası (Egeid), doğu-batı yönlü fayların etkisiyle bloklar halinde çökmüş,Akdeniz'in sularının işgaline uğramıştır.
4.Egeid kara parçasında yer edinen yüksek alanlar binlerce ada meydana getirmiştir.
5.Ege denizini oluşturan sular vadi ve boğazları doldurarak Karadeniz'e ulaşmıştır.
6.Bunun sonucunda İstanbul ve Çanakkale boğazları meydana gelmiştir.
TüRKİYE'NİN YAKIN JEOLOJİK DÖNEMDE OLUŞMASININ GENEL SONUÇLARI:
1.Ortalama yükselti fazladır.2.Büyük oranda Alp orojenik hareketleriyle oluştuğundan,dağlar genel anlamda doğu-batı yönlü olarak uzanmaktadır.
3.Batıdan doğuya gidildikçe yükselti artmaktadır.
4.Yoğun olarak depremler yaşanmaktadır.
5.Varlıklı linyit yataklarına haizdir.
6.Yüksek ve geniş düzlüklere haizdir.
7.Dış kuvvetler oldukça güçlüdür.Akarsular denge profiline ulaşmamıştır.
A.TüRKİYE'NİN DAĞLARI VE COĞRAFİ DAĞILIŞLARI
1.OROJENİK HAREKETLERLE MEYDANA GELEN DAĞLARKIVRIM DAĞLARI(SIRADAĞLAR)
Orojenik hareketler, kıtaların birbirine yaklaşmaları sonucunda meydana gelirler.Yerkabuğu üstündeki yüksek alanlar dış kuvvetlerin etkisiyle aşındırılır.Aşınan araç-gereç eğim doğrultusunda taşınarak çukur alanlarda yada göl ve deniz diplerinde biriktirilir.Bu büyük birikim alanlarına Jeosenklinal adı verilir.Jeosenklinallerde birikmiş olantortulların yan basınçlar ve sıkışmaların etkisiyle kıvrılması yada kırılması ile meydana gelen vakalara Orojenez denir.Jeosenklinal alanlarındaki tortullar genç ve esnek birikimler ise yan basınçların etkisiyÂle sıkışarak kıvrılır.Böylece kıvrım dağları meydana gelir.Kıvrılmalar sonucunda yüksekÂte kalan kısımlara Antiklinal, alçakta kalankısımlaraSenklinal adı verilir.
KIRIK DAĞLARI
Jeosenklinallerde birikmiş olan tortullar sert ve yaşlı kütlelerden oluşmuşsa orojenik hareketler esnasında yan basınçlar ve sıkışmalaÂrın etkisiyle kıvrılamaz, kırılırlar.Kırılma esnasında oluşan çatlamalara Fay adı veriÂlir.Fay hattı süresince çöken kısımlara Graben,çökmeyen yüksekte kalan kısımlara ise Horst adı verilir.
2.VOLKANİK DAĞLAR
Yerin derinliklerindebulunan kızgın, ergimiş haldeveyüksek bir tazyik altında bulunanmağmanın üstündeki, basıncınartması durumunda yerkabuğunun kırıklı alanlarından yeryüzüne çıkar.MagÂmanınyeryüzüne çıkmasınavolkanizma, magmanın çıkmış olduğu yerleÂreyanardağ ya da volkandenir.Yeryüzüne çıkanerimiş haldekimaddelere lavdenir. Bunun haricinde volkanizma esnasında yeryüzüne katı olarak volkan bombasıisminde olan taşlar,kül, tüf,su buharıve öteki çeşitli gazlar çıkar. Bu maddeler yeryüzüne çıkarak koni şeklinde birikirler.Buna volkan konisi adı verilir. Volkanın ağzında bulunan çukurluğaKraterdenir. Kraterin yan kısımlarının çökmesi yada patlama ile parçaÂlanarak dağılması ile genişÂleyen geniş kraterlere Kalderaadı verilir.Volkanik püskürmeler esnasında yeryüzüne yakın yerlerde gaz patlamalarından lanançukurÂluklara Maaradı verilir.
Pasifik Okyanusu'nun kenarında bir dönem üstünde etken volkanlardan oluşan hatta Pasifik Ateş Çemberi adı verilir.Öteki bir dönem Alp-Himalaya sistemiüstünde yer alır, bu dönem Cenup Avrupa'dan başlayarak AnadoÂlu üstünden İran'a oradan Himalayalara ve Cenup Asya'ya kadar ulaşır.
KITA OLUŞUMU (EPİROJENEZ)
Yer kabuğunu gerçekleştiren tabakaların karşılıklı durumları bozulmadan geniş alanlarda ve yavaş şekilde oluşan,dikey yöndeki yaylanma hareketleridir.Bunlar hafifçe yükselme ve alçalmalar şeklinde meydana gelir.
Epirojenezi Meydana Getiren Temel Nedenler:
1.İzostatik Nedenler:Yeryüzündeaşınan alanlarıkütle kaybeder, bundan dolayı hafifler ve yükselir. Büyük birikim alanları ise zaman içinde ağırlaşır ve alçalır.Bu durum yaylanmalara niçin olur.
2.Termik Nedenler:Buzullarla kaplı alanlarda ağırlığın tesirinde kalan karasal kütleleralçalır ve çöker, yakın çevrelerinde ise yükselme meydana gelir.Buzulların erimesi durumunda ağırlık ortadan kalktığından karalar hafifler ve yükselir.
Transgresyon(Deniz ilerlemesi):Epirojenik hareketler esnasında karalar alçalır ya da deniz tabanı yükselirse deniz karaya doğru ilerler. Buna transgresyon denir.
Regresyon (Deniz gerilemesi):Karalarda yükselme yada deniz tabanında çökme oluştuğunda deniz geriye çeÂkilir. Buna da regresyon denir.
Epirojenik Hareketlere Bağlı Olarak:
1.Kara ve deniz dağılışında değişme meydana gelir.
2.Ortalama yükselti değişmiş olur.
3.Kıyı taraçaları meydana gelir.
TüRKİYE'DE DAĞLARIN COĞRAFİ DAĞILIŞLARI
1.Şimal Anadolu Dağları:
Alp sisteminin ülkemizdeki şimal kanadını meydana getirmektedirler.Bunlar Kocaeli yarımadasının doğusundan başlayarak Gürcistan sınırına kadar uzanırlar.
Yıldız Dağları,Trakya'nın kuzeyinde,Karadeniz kıyısına paralel olarak kuzeybatı-güneydoğu
doğrultusunda uzanırlar, 800 ile 1000 m arasındaki yükselti,İstanbul Boğazı'na doğru alçalır ve yükseltisini tamamen kaybeder.
Şimal Anadolu dağlarının en yüksek noktası, Doğu Karadeniz'de Kaçkar Dağlarıdır. (3937 metre). Kaçkar dağları üstünde buzul şekilleri bulunmaktadır.Kıyı ileiç kesimler arasındaki ulaşım, Kalkanlı(Zigana) geçidi ile sağlanır.Orta Karadeniz'de bulunan dağlar dış kuvvetlerin etkisiyle aşınarak yükseltilerini yitirmiştir.Burada bulunan Canik Dağları yüksek yayla görünümündedir. Batı Karadeniz'de yükselti yeniden artar. Dağlar kıyıdan iç kesimlere doğru birbirine ve kıyıya paralel sıralar halinde uzanırlar.Batı Karadeniz'de yer edinen bu dağlar, kuzeyden güneye doğru, Küre,Bolu, Ilgazve Köroğlu Dağlarıdır.( 2000-2500 metre)
2.Cenup Anadolu Dağları (Toroslar):
Alp kıvrım kuşağının cenup kanadını meydana getiriler.
Batı Toroslar,Antalya körfezinin iki yanında uzanır.Göller Yöresi'ne doğru birbirine yaklaşırlar . Beydağları, Elmalı Dağları, Geyik Dağları ve Sultan dağlarından oluşur.Ortalama yükseklikleri, 2000-2500 m civarındadır.Kıyılar ve iç kısımlar içinde ulaşımı büyük oranda engellerler.Bundan dolayı ulaşım geçitlerden sağlanır.Çubuk geçidi,Göller Yöresini Antalya'ya, Sertavul geçidi ve Göksu vadisi İç Anadolu'yu Silifke'ye bağlar
Orta Toroslar,Taşeli platosu ile Uzun yayla içinde yer alırlar.Burayı oluşturan mühim dağlar olan Bolkar ve Aladağlar(3500m),kuzeydoğuya doğru,Tahtalı ve Binboğa dağları ile devam etmektedir. Orta Toroslar'da ulaşımı engellediğinden,ulaşım Gülek boğazından sağlanır.Nur (Amanos) dağları, İskenderun Körfezi'nin doğusunda,kuzey-güney yönünde uzanmaktadır.Amik ovası ile Çukurova arasındaki ulaşım bu dağlar üstündeki Belen Geçidi ile sağlanır.
3.Güneydoğu Anadolu Dağları :
Bölgeyi kuzeyden bir yay benzer biçimde kuşatan Güneydoğu Toroslar bölgenin en mühim dağlarını meydana getirirler.Bu dağların en yüksek noktası Hakkari'de bulunan Buzul dağlarının doruğudur. (Yüce zirve 4135m) Güneydoğu Toroslar bölgeyi, Doğu Anadolu bölgesinden ayıran naturel bir set durumundadır.Burada bulunan başlıca dağ sıraları,Malatya Dağları,Genç Dağları,Bitlis Dağları, Hakkari Dağları'dır.Karacadağ volkanik hacmi bölgeyi tam ortadan iki bölüme ayırmıştır. Geniş yayvan sadece yükseltisi fazla olmayan volkanik bir alan meydana getirmiştir.Mardin Eşiği,1000m civarında yükseltiye haizdir.Doğuya doğru yükselti artar.
4.Doğu Anadolu Dağları :
Şimal ve Cenup Anadolu dağları burada birleşerek oldukça dağlık ve engebeli bir saha meydana getirmişlerdir.Kuzeyden-güneye doğru üç dağ sırası yer alır;
1.Sıra: Çimen, Kop, Mescit, Allahüekber ve Yalnızçam dağlarından, (Karadeniz'den ayırır)
2.Sıra: Mercan, Palandöken,Aras Güneyi ve doğuda Ağrı Dağından,
3.Sıra:Güneydoğu Toroslar'dan (Güneydoğu Anadolu'dan ayırır) meydana gelmektedir.Bölgenin öteki mühim dağları,Karagöl ve Bingöl dağlarıdır.Bölgenin doğusunda,Van gölünün şimal ve batı kesimlerini ine alacak şekilde,kuzeydoğu -güneybatı yönünde uzanan volkanik dağlar yer almaktadır.Bunlar,Büyük Ağrı, Ufak Ağrı, Süphan, Nemrut, Tendürek dağlarıdır.
5.İç Anadolu Dağları :
Şimal ve cenup kısımları sıradağlarla çevrilidir.İç kısımlar,mütevazı bir görüntüye haizdir.Ana görüntü olarak geniş bir yayla görünümüne haizdir.Kuzeyde Ankara çevresinde yer edinen Elmadağ ve İdris dağları ve Ayaş dağları,batıda Mihalıççık dağları,Sündiken dağları,ve Sivrihisar dağları yer almıştır.Bozok platosunun doğusunda,Ak dağlar ,Uzunyayla platosunun şimal ve batısında Tecer ve Hınzır dağları yer almaktadır.Bölgenin güneydoğusunda, kuzeydoğu-güneybatı yönünde uzanan genç volkanik dağlar yer almıştır.Erciyes,Melendiz,Hasan,Karacadağ ve Karadağ bölgede yer edinen volkanik dağlardır.
6.Batı Anadolu Dağları :
Ege bölgesinin ,İç Batı Anadolu bölümünde,Sandıklı,Murat,Eğri göz ve Emirdağ yer alır. Bursa çevresinde,Türkmen,Domaniç ve Uludağ(Eski bir iç volkanik kütlenin aşınması sonucu oluşmuştur) bulunmaktadır. Edremit Körfezinin kuzeyinde Kaz dağı, Çanakkale Boğazı güneyinde Biga dağları yer alır.Gediz vadisinin kuzeyinde,Yunt ve Kozak dağları,Gediz ve Ufak Menderes vadileri içinde, Boz dağ,Ufak ve Büyük Menderes vadileri içinde Aydın dağları. Güneyde yer edinen Menteşe dağları oldukça engebeli bir sahadır.Bu alanda ek olarak Honaz ve Babadağ yer almaktadır. Batı Anadolu'da Ege bölgesinin aslolan Ege bölümünde bulunan dağların tamamına yakını Horst durumundadır.Bunlar doğu-batı yönlü birbirine paralel fayların kırılarak çökmesi sonucunda yüksekte kalan kısımlardan(Horst)meydana gelmişlerdir.Doğu-batı yönünde Ege Denizine dik olarak uzanırlar.(Kuzeyden güneye doğru Madra dağı,Yunt dağı, Boz dağlar ve Aydın dağları)
TüRKİYE'NİN YERYüZü ŞEKİLLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
1.Türkiye'nin gerçek alanı,814.578 km2,izdüşüm alanı,779.452 km2 dir.Dolayısıyla gerçek alan ile izdüşüm alanı içinde 35.126 km2 fark meydana gelmektedir.Bu durum,vatanımızda ortalama yükselti ve engebeli alanların fazla bulunduğunu göstermektedir.(vatanımızda ortalama yükseltisi 1132 metredir.)
2.vatanımızda ana şekillerin oluşumu bilhassa 3. ve 4. Jeolojik zamanlarda meydana gelmiştir.Bundan dolayı büyük oranda genç arazi yapısına haizdir.
3.Türkiye, Alp-Himalaya genç kıvrım dağlar kuşağı üstünde yer almıştır.
4.Bilhassa şimal ve cenup kıyılarımızda yer edinen dağ sistemleri , Alp-Himalaya kuşağındaki kıvrım hareketlerine bağlı olarak meydana gelmiştir.
5.Alp kıvrım hareketleriyle yükselen bu alanlarda sonrasında güçlü bir aşınma süreci adım atmıştır. Bilhassa akarsuların etkisiylebüyük oranda alçalma yaşanmıştır
6.Yükselti batıdan doğuya doğru artmaktadır,Ege kıyılarından başlanarak, İç Batı Anadolu kısmına gelindiğinde ortalama 1 000 metreye varan yükselti, İç Anadolu'nun doğusunda 1200 metreye ulaşır,doğuya doğru artan yükselti,Doğu Anadolu platolarında 2000-2500 metreye çıkmaktadır.
7.Yükseltinin batıdan-doğuya doğru artmasına bağlı olarak,ısı düşer,donlu ve karlı günlerin sayısı artar,yağış miktarı artar,tarımsal ürünler geç olgunlaşır,ulaşımda güçlükler artar,kışların süresi uzarken,yazlar daha kısa sürer.
8.vatanımızda,dağların geniş yer kaplaması ve engebeli alanla fazla olması, ulaşımı zorlaştırıryol yapım maliyetini arttırır,kısa mesafelerde iklim şartlarında büyükdeğişmelere niçin olarak,nebat örtüsü çeşitliliğinin artmasında etkili olur,ziraat alanı daralır, yerleşme güçleşir, erozyonun ve heyelanların fazla olmasına niçin olur, akarsuların akış hızının fazla olmasına niçin olarak, hidroelektrik potansiyelin artmasını ağlar( Bilhassa Doğu Anadolu en yüksek potansiyele haizdir.)
9.Dağlar naturel su deposu durumundadırlar,kış turizminin gelişmesini sağlarlar.Peneplen alanlarının yükselmesiyle oluşan,yüksek ve geniş düzlüklerin oluşturduğu yaylalar hayvancılığın gelişmesine ve turizme mühim katkılar sağlar.
10.Dağlarımız genel olarak ,Alp-Himalaya sisteminin etkisiyle doğu-batı yönlü uzanışa sahiptirler. Genel olarak,Akdeniz ve Karadeniz'dekıyıya paralel, Ege Bölgesi'ndedik bir uzanışa sahiptirler.
11.Akdeniz ve Karadeniz'de dağlarımızın kıyıya paralel uzanmasına bağlı olarak,deniz tesiri iç kısımlara giremez,kıyılar iç kısımlardan daha çok yağış alır,buna bağlı olarak ormanlar kıyıda yoğunlaşmıştır,kıyı ile iç kısımlar içinde ulaşım zor olsa gerek, yol yapım maliyeti yüksektir.Kıyılarda ziraat alanları ,naturel liman ve koylar azca, falezler yaygındır.Boyuna kıyı tipi oluşmuştur.
Bunlara bağlı olarak,dağların denize bakan yamaçlarıyla iç kısımlara bakan yamaçları içinde iklim, nebat örtüsü, yetişen ürünler farklıdır.
12.Ege kıyılarında büyük oranda dağlar kıyıya dik uzanmaktadır.Bunun sonucu olarak,
doğu-batı yönünde,ulaşım kolay, yol yapım maliyeti azdır.Deniz tesiri iç kısımlara kadar girebilmektedir.Bu durum İzmir limanının ardında geniş bir hinterlandın oluşmasını sağlayarak mühim duruma gelmesini elde etmiştir.Kıyılarda girinti,çıkıntı,naturel limanlar ve körfezler fazladır. Enine kıyı tipi oluşmuştur.
13.Şimal ve Güneyde yer alan sıradağlarımız,Doğu Anadolu'da, birbirine yaklaşmaktadır. Bu nedenle bölge Türkiye'nin en yüksek bölgesi,çatısı durumundadır.Bu duruma bağlı olarak, karasal iklim egemendir.Kışlar soğuk ve uzun, yazlar kısa geçer. Ziraat alanları dar,tarımsal ürün çeşidi ve üretim miktarı azdı.Bundan dolayı, hayvancılık en mühim geçim membaı durumundadır.Engebe,yükselti ve uzun kış koşulları yol yapım ve bakım maliyetini yüksektir.Akarsuların hidroelektrik potansiyeli fazladır.
14.İç Anadolu çevre yüksek dağ1arla çevrilidir,kıyı alanları ile bölge içinde naturel bir set meydana getirmiştir.Sadece bölge içinde genel olarak yer şekilleri sadedir.Buna bağlı olarak,karasal iklim egemendir,kapalı havzalar geniş alanlar kaplamaktadır,vatanımızda platoların en yaygın olduğu bölgedir.Geniş düzlük alanlar sebebiyle ziraat alanları fazladır. Bölge içinde ulaşım kolay, yol yapım maliyeti düşüktür.Yurdumuzun en mühim tahıl ekim alanlarına haizdir.Arazinin uygun olması tarımsal iş makinelerinin kullanımını arttırmıştır.
15.Marmara bölgesi vatanımızda ortalama yükseltinin minimum olduğu bölgedir.Buna bağlı olarak,ziraat alanları fazla,ulaşım kolay, yol yapım maliyeti düşüktür.
16.Güneydoğu Anadolu bölgemiz büyük oranda ova ve platolarla kaplanmıştır.Düzlüklerin fazla olması, ziraat alanlarının geniş ve ulaşımın kolay olmasına niçin olmuştur.
B.TüRKİYE'NİN ÖNEMLİ OVALARI VECOĞRAFİ DAĞILIŞLARI
Ova:Akarsularla parçalanmamış ve çevresine bakılırsa alçakta bulunan geniş düzlüklere ova denir. Oluşumlarına Gore Ovalar:
1.Tektonik(Çöküntü) Ovaları:Bursa,Muş,Erzincan,Manyas, Susurluk, Karacabey, Adapazarı, Malatya,Pasinler
2.Delta Ovaları:Çukurova,Bafra,Çarşamba
3.Karstik Ovalar:Muğla,Elmalı,Ketsel,Kovada, Gölova, Korkuteli, Gölhisar, Elmalı,Ula, Tefenni Acıpayam
4.Göl yeri Ovaları:Akşehir,Eber,Hotamış,Sultan sazlığı çevresindeki ovalar
5.Dağ eteği Ovaları:Nur dağlar eteğindeki ovalar
Bulundukları Yere Gore Ovalar:
1.Kıyı Ovaları: Deniz kıyılarında bulunan ve 150-200 m.ye kadar yükselebilen ovalardır.Genişlikleri veuzunlukları bulundukları kıyıların özelliğine ve akarsu havzasının büyüklüğü bakımından değişmiş olur. Bunların başlıcaları: Çarşamba (Yeşilırmak), Bafra(Kızılırmak), Sakarya(Sakarya), Çukurova (Seyhan ve Ceyhan), Ege Bölgesi'nde kırılma ya da çökmeler sonucu oluşmuş çukurlukların akarsular tarafınca taşınan alüvyonlarla doldurulması sonucu oluşan ovalar,Bakırçay(Bakırçay) ,Gediz (Gediz),Ufak Menderes,Büyük Menderes ovaları.Göksu Deltası(Silifke Ovası),(Göksu),Dalaman, Köyceğiz,Eşen,Finike,Manavgat ve Samandağ Ovaları öteki kıyı ovalarıdır.
1.İç Bölgelerdeki Ovaları:
Bergama,Soma,Kırkağaç,Torbalı,Tire,Bayındır,Ödemiş,Manisa,Akhisar,
Turgutlu,Salihli, Alaşehir, Söke,Koçarlı,Aydın,Yenipazar,Nazilli,Sarayköy
Kütahya,Simav,Afyon,Sandıklı,Karacabey,Balıkesir,Pasinler,Erzurum,Erzincan,
Suşehri,Niksar,Erbaa,Taşova,Ladik,Merzifon, Suluova, Tosya,Çerkeş, Bolu,Düzce,Muş,
Uluova, Bingöl,Ardahan,Iğdır,Afşin-Elbistan,Bulanık, Konya,Ereğli, Eskişehir, Kayseri,Develi,Ankara, Amik,Burdur,Tefenni,Isparta,Gelendost, Gençali,Ergene, Malatya,
Korkuteli,Elmalı,Ketsel,Gembos,Yellice,Şuhut,Karabedir, Çukurkuyu, Dörtyol-Erzin ovaları,Yüksekova,Harran başlıca iç ovalarımızdır.
Ovaların Ekonomik Yaraları:
1.Mühim ziraat alanlarıdır.
2.Hayvancılık açısından ehemmiyet taşırlar.
3.Yeraltı ve yerüstü suları bakımından varlıklı lara sahiptirler.
4.Ovalarda,ulaşım kolaydır, yol yapım maliyeti azdır.
C.TüRKİYE'NİN DENİZLERİ VE KIYILARI
ülkemiz üç tarafı ,Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara Denizi ile çevrili bir yarımada görünümündedir.vatanımızda kıyılarımızın toplam uzunluğu 8337 km.yi bulmaktadır.Kıyılarımız içinde en fazla uzunluğa Ege Denizi kıyıları haizdir. Karadeniz deniz sınırı………………..: 1695 km
Gürcistan sınırı-İstanbul Boğazı…….:1518 km,
İstanbul Boğazı-Bulgaristan sınırı…..: 177 km)
Akdeniz deniz sınırı ………………….: 1577 km
Ege Denizi sınırı ……………………...: 2805 km
Seddülbahir-Meriç Nehri ağzı……….:212 km
Kumkale- Dalaman çayı ağzı………...: 2593km)
Marmara denizi ve Boğazlar sınırı…..: 1189 km
Tüm adalarımızın deniz sınırı………..: 1067 km
A.Karadeniz Kıyıları:
1.Batıda Bulgaristan sınırından başlayıp doğuda Gürcistan sınırına kadar uzanmakta ve 1685 km. uzunluğa haizdir.
2.IV. vakit başlarında meydana gelen çökmeler sonucu şekillenmiştir.
3.Girinti ve çıkıntı azdır.
4.Kıyıda derelerin ağızlarında ufak delta ve kumsallar meydana gelirken büyük ırmakların
ağızlarında büyük delta ovaları olan,Bafra ve Çarşamba ovaları meydana gelmiştir.
5.Falezli yüksek kıyılardır.
6.Boyuna kıyı tipi görülür.
7.Organik liman azdır.
8.Son Buzul Çağı'nda tatlı su gölü halinde olan Karadeniz'e,Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı aracılığı ile Akdeniz'in tuzlu suları ulaşmış ve günümüzden ortalama 3000 yıl ilkin Karadeniz'in suları bugünkü tuzluluk seviyesine ulaşmıştır.Karadeniz'de tuzluluk oranı Marmara ve Ege'den daha azdır.Bunun temelsebepleri,yağışın fazla, akarsu havzalarının geniş,ısı ve buharlaşmanın azca olması ile enlemin etkisidir.
9.200 metreden sonrasında oksijenin yerini kükürt dioksit gazı alır.Bundan dolayı balıklar ve öteki canlılarderinliğin 200 metreyi aşmadığı yüzey sularında bulunmaktadırlar.
10.Karadeniz, Marmara denizinden yüksektir.Oluşan düzey farkı sebebiyle Karadeniz'in sularıüstten Marmara denizine doğru akıntı meydana getirir.
B.Marmara Kıyıları:
1.Karadeniz ve Ege Denizi içinde yer alır.Bu denizlerden,Çanakkale veİstanbul Boğazı ile ayrılır.
2.üçüncü vakit sonu ile dördüncü vakit başlarında yer kabuğunda meydana gelen çökmeler sonucu meydana gelmiştir.
3.Derinliği fazladır.Orta kısımlarında 1000-1200 m. derinlikte çukurlar yer alır.
4.Kıyı tipleri:İstanbul Boğazı ve Haliç kıyıları Ria kıyı tipi,Büyük ve Ufak Çekmece Kıyıları limanlı kıyı tipi,Kapı dağı Yarımadası,tombolo özelliğindedir.
C.Ege Kıyıları:
1.Ege Denizi III. Vakit sonu ile IV. vakit başlangıcında şiddetli yer hareketleri sonucu meydana gelen çökmeler ile çukurlukların sular altında kalması sonucunda ortaya çıkmıştır.
2.En uzun kıyılarımız burada yer alır.
3.Çok sayıda ada ve takımadalar,sayısız koy ve körfezler yer almıştır.
4.Dünya'nın en girintili çıkıntılı kıyılarındandır.
5.Şelf alanı geniştir.
6.Tuzluluk oranı Marmara denizine bakılırsa daha yüksektir.
7.Güneybatı Anadolu'da ,Ria kıyı(Menteşe kıyıları) tipi görülürken öteki kıyıları,enine kıyı tipi özelliği göstermektedir.
D.Akdeniz Kıyıları:
1.Toros Dağları büyük oranda kıyıya paralel ,batı kesiminde ise kıyıya dik şekilde uzanır.
2.Girinti ve çıkıntı azdır.
3.Falez oluşumu fazladır.
4.Tuzluluk oranı ve derinliği en fazla olan denizimizdir.
5.Fethiye ve Kaş kıyılarında dalmaçya kıyı tipi,öteki kıyılarda boyuna kıyı tipi görülmektedir.
Marmara Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
Akdeniz Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
Karadeniz Bölgesi'nin yeryüzü şekilleri nasıldır?
YORUMLAR