Velvele isim Arapça velvele Gereksiz telaş, gürültü ve coşku: "Çoktan bu şekilde gürültü, kalabalık görmemiş, bu şekilde velv...
Velvele
isim Arapça velvele
Gereksiz telaş, gürültü ve coşku:
isim Arapça velvele
Gereksiz telaş, gürültü ve coşku:
"Çoktan bu şekilde gürültü, kalabalık görmemiş, bu şekilde velvele duymamıştı."- M. Ş. Esendal.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
velvele kopmak; büyük gürültü çıkmak:
"Kıyamet kopar benzer biçimde bir velvele koptu, tüm ordu surların üzerine atıldı."- Y. K. Beyatlı.
velveleye vermek; gereksiz telaşa ve heyecana düşürmek:
"Susun, ortalığı velveleye vermeyin! Ne bağrışıyorsunuz?"- S. F. Abasıyanık.
VELVELE a. (ar. söze.).
1. Gürültü, bağrışma.
2. (Bir yeri) velveleye vermek. gereksiz yere telaş ve coşku yaratmak.
1. Gürültü, bağrışma.
2. (Bir yeri) velveleye vermek. gereksiz yere telaş ve coşku yaratmak.
Kaynak: Büyük Larousse
velvele ingilizcesi
- outcry, clamor, hubbub.
- -ye vermek /ý/ to set (a place) in an uproar, cause pandemonium to break loose in (a place).
YORUMLAR